REKLAMI GEÇ

MUHTEŞEM SÜLEYMAN

21 Ocak 2013 Pazartesi

Yazının başlığına bakıp, bir televizyonda yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisi kast ediliyor zannedilmesin. Muhteşem Yüzyıl dizisi yer alsa da asıl konumuz televizyon dizisi değildir.

Geçen hafta İzmir Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi salonunda bir opera izlemiştim. İzmir Devlet Opera ve Balesinin hazırlayıp sunduğu bu operanın konusu bizden, yazarı bizden ve pek alışık olunmadığı şekilde sözleri de Türkçe yazılmıştı.

Sahnedeki dekor öylesine sade ve fakat öylesine göz alıcıydı ki, sözlerle anlatmak mümkün değil. Rol alan hem opera ve hem de bale sanatçılarının becerileri şahaneydi ve sayısal bakımdan da dudak uçuklatacak boyutlardaydı. Gösterinin bitiminde seyirciyi selamlamak için sahneye çıkan sanatçılar, o koca sahneye zor sığdırılmış gibiydi. İşte sanatta da devletin gücü böyle değer kazanabiliyor.

Opera, İzmirli Tevfik Akbaşlı tarafından yazılıp, müziği de kendisi tarafından bestelenmiş. Sanatçı eserini 6 yılda tamamlayabilmiş. Tabî ki böyle büyük bir eseri kısa bir zamanda hem yazmak ve hem de orkestranın müziğini bestelemek kolay ve kısa sürede tamamlanabilecek bir iş değil. Böylesine güçlü eserler, Türk sanat camiasında pek görülmüş ve işitilmiş değildir. Sayın sanatçıyı ne kadar güçlü övgülerle kutlasak yeridir.

Operada Kanunî Sultan Süleyman’ın muhteşemliği her ne kadar ön planda tutulmaya çalışılmışsa da, harem ve saray entrikaları yine hep ön planda sergileniyordu. Özellikle de, İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürü Sayın Aytül Büyüksaraç’ın başarıyla canlandırdığı Hürrem Sultanın kîni ve hırsı, bir türlü gizlenememiş. (Muhteşem Yüzyıl) dizisinden farklı olsa da, Operada da Muhteşem Süleyman bu aşkı uğruna, “kardeşim, can yoldaşım” dediği çocukluk arkadaşı, veziri azamı Sadrazam Makbul İbrahim Paşayı, o dönemin fetvacısının uydurduğu formüllerle bir ramazan gecesi namaz kılarken boğdurup öldürtüyor. Neyse konumuz şimdi bu değil. Ne kadar inkâr edilse ve ne kadar rayından çıkarılmaya çalışılsa da, tarih kolay kolay değiştirilemiyor. Dilerim bu muazzam eser, üst düzey yöneticilerimizin gazabına uğrayıp gösterimden kaldırılmaz.

İzmir Devlet Opera ve Balesinin 30. kuruluş yılı dolayısıyla 15 Ocak gecesi Dünya Prömiyeri olarak sahnelenip sunulan (Muhteşem Süleyman) Operası, 18 Mart günü Bursa’da, 20 Mart günü de Eskişehir’de sahnelenecekmiş. Acaba bu programda Denizli neden yok bilemiyorum. Artık Hasan Kasapoğlu Sanat Merkezi, sahnesi ve teçhizatı ile böyle bir eserin sergilenebilmesi için yeter de artar bile. Nasıl ki IV. Murat operası bu salonda sergilenebildiyse, Muhteşem Süleyman Operası da sergilenebilir. Denizli sanat sevenleri de, diğer şehirlerdeki sanat sevenler gibi bu büyük eseri izleme fırsatı bulmuş olurlar. Denizli Kültür Sanat Vakfı (DESAV) yaşıyor olsaydı, böyle bir çalışmanın öncülüğünü en iyi şekilde yapabilirdi. Beklentimiz odur ki, sanata büyük değer veren Sayın Valimiz, böyle bir fırsatı değerlendirebilir ve İzmir Opera ve Balesi Müdürlüğü nezdinde girişimde bulunup, bu büyük operayı Denizliye getirebilirler diye düşünürüm.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı