REKLAMI GEÇ

SEVGİLİLER GÜNÜ KONSERİ

20 Şubat 2012 Pazartesi

17 Şubat Perşembe akşamı Hasan Kasapoğlu Sanat Merkezinde, hafızalardan silinmeyecek şahane bir konser vardı. İzmir Devlet Opera ve Balesince hazırlanıp, İzmir’de sahnelenmiş olan bu konserin tekrarı, iki gün sonra Denizli’de gerçekleşmiştir. Bu kadar kısa süre sonra Denizli’ye koşup gelen Opera ve Bale yönetimine, sonsuz teşekkürler etmek isterim. Tabi bu çok yakın ilginin başlıca sebebinin, donanımı ve her türlü mükemmeliyeti ile İzmir’e bile örnek olabilecek Hasan Kasapoğlu Sanat Merkezi konser salonu olduğunu kimseler inkâr edemez. Bu vesileyle, bu salonun yapılabilmesi için bir sürü engeli aşıp geçen Üniversitemiz rektörlüğü ve Sayın Hasan Kasapoğlu başta olmak üzere tüm ilgililere tekrar teşekkürü bir görev sayıyorum. Pamukkale Üniversitesi yaşadıkça, O’nlar da unutulmayacaklardır.

Konser sahnenin hazırlanış ve dekoruna söyleyecek tek söz bulunamayacak kadar mükemmeldi. Seyrederken kendimi Paris’te, Moulin Rouge salonunda zannettim. Dekor kadar, ışıklandırmanın mükemmeliyeti, insanı büyüleyecek kadar eksiksiz ve büyüleyiciydi. Özenle seçilmiş 15 şarkı, özellikle bizim gibilerini yıllar öncesine götürdü. Bugünün eserlerine kıyasla, 50-60 yıl öncesi eserlerin ölmezliğini, genç sanatseverler de coşkuyla izlemiş ve dinlenmişlerdi. İzleyenler arasında çocuk yaştaki müzik severlerin bile beğenileri gözlerinden okunuyordu.

Orkestra sahnede iki guruba ayrılıp, sahnenin her iki yan kenarına dizilmişler. Böylece dinleyicilere hiç rahatsızlık vermeden dinleyebilme olanağı sağlanmış çok iyi bir düzenlemeydi. Orkestra kadar, seçilmiş eserleri seslendiren sanatçılar da harikaydı. Sopranoların söyledikleri şarkılara uygun kostümleri ile opera sanatçısı olmanın özelliğine tam uyum içerisindeydi. Özlem Çabuk, sesi ve kostümüyle çok azametliydi de, özellikle Seniz Çimen’in sade kıyafetine rağmen sesinin gücüne ve güzelliğine diyecek söz yoktu. Sopranolar kadar, her iki tenorun ses güçleri ile müziği kusursuz icra edişleriyle, eğitilmiş gerçek opera sanatçısı olmanın örnekleri oldukları açıkça seçiliyordu. Bazı müziklerin eşliğinde dans eden tek bale sanatçısının dansları da, geceye ayrı bir güzellik ve estetik kattı.

İki keman sanatçısının bir Çigan melodisini ikisi birlikte sunuştaki becerileri, dinleyenleri  büyülemiş ve dakikalarca alkışlandılar. Her şeyde olduğu gibi, tüm güzelliklerin biraz da eleştirilecek tarafları vardır ve olacaktır da. Kimsecikler alınıp kırılmasın. Doğru bildiğimi söylemeden de geçemeyeceğim. Sahne, bir eğlence merkezi, bir gazino havasını andıracak şekilde düzenlenmiş. Dört çift için hazırlanmış müşteri masası ve sandalyeleri ile ortama çok güzel bir hava verilmeye çalışılmış. Ne var ki, masalarda izleyici veya müşteri pozisyonunda oturan kızlı erkekli çiftler o ortamda, hiç de eğlenmeye, sevgililer gününü kutlamaya gelmiş arkadaş görüntüsü veremediler. Mum ışıkları ile bezenmiş masalardaki içki ve ikramları bile, neredeyse hiç el sürmedikleri gibi, dönüp bakmadılar bile. O coşkulu ve oldukça ritmi güzel dans müziklerini dinlerken hep oturup durdular. Bütün bu güzellikler ve şahane diyebileceğim konser Denizli’ye kadar getirilirken, bale sanatçılarından 8-10 kişilik bir ekip de getirilmeli ve sevgililer rolünü onlara vermeliydi. Böylece uygun olabilen müziklerle sahnede dans etseler çok daha güzel olurdu diye düşünürüm.

Her şeye rağmen ve her şey için ilgili herkese teşekkürler ederim.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı