REKLAMI GEÇ

SULAR BULANMAYINCA DURULMAZMIŞ

16 Aralık 2013 Pazartesi

Geçmiş dönemlerde böyle bir deyim vardı. Suların durulup temizlenmesi için, illa bulandırılması gerektiğine inanılırdı. Oysa ne kadar bekletilirse bekletilsin, durulup temizlendiği zannedilen o suyun pisliği tabanında bekler, gün gelir daha tehlikeli halde ortaya çıkar ve hastalıklara ve daha zararlı sonuçlara sebep olurdu. Aynen bugün BÜYÜK olabilmek için eskileri yıkıp, yerlerine ucube yapılar yapmaya çabalayışımız gibi.

Son dönemde şehirlerin bellekleri yok edilircesine abide gibi yapılar yıkılmakta, yenileri yapılmak için eskiler, eserler, hatıralar ve bellekler bir bir yok edilmektedir. Şurası hiç unutulmamalıdır ki, yok edilmeye çalışılan bu geçmişimiz ve hatıralarımız bir gün gelecek, bugün güç bende diyenlerin başlarını yere eğdirecektir. Gün gelecek tarih tekerrür edecek ve yapılanlar silinmez acılar olarak tarihte yerini alacaktır. Unutulmamalıdır ki bu dünya fanidir.

Bir zamanlar belediye binası olarak kullanılan ve bir benzeri yapılamayacak olan HALKEVİ binası ve onu sudan bahanelerle yıkanlar unutulmadı unutulmayacaktır. Osmanlı dönemi hatırası şiir gibi eski VALİLİK binasını yıkanlar da öyle. Osmanlı döneminin son günlerinde, Denizli Halkının dişinden tırnağından artırarak inşa ettiği, hala bir benzeri bulunmayan DEVLET HASTANESİ yıkılıp unutuldu zannedenler aldanırlar. Belki kendileri değil, ama torunları bu zulmü öğrenecekler ve onlar adına utanacaklardır.

Bir Ramazan günü, fakir halka un dağıtıp hayır yapan, bu yüzden Çakırcalı Mehmet Efe’nin bile takdirini kazanan, Rum asıllı Türk vatandaşı fabrikatör Kimon’un hatıralarını bile yaşatamadık. Ondan kalan güzel yapıları yıkıp yok ederek, yerine ucube bir iş hanı diktik. Diktik, ama kısa süre sonra bugün o binayı yıkmanın yöntemleri aranıyor.

Meserret’i yıkanlar unutulmaz. Tarihî Denizli Lisesi KOCA MEKTEP’in adını silip, Belediye Binası yapmaya çalışanlar bir gün gelecek, hatalarını anlayacaklardır.

Kanunlara, projesine, verilen sözlere, imzalanan protokollere rağmen bir gece baskını ile yıkılıp yok edilen Vali Vefki Ertür KIZ MESLEK LİSESİ, derin bir yara olarak kalacaktır.

Camileri, okulları yıkmışız, bir sürü sivil yapımızı yok etmişiz. Yetmemiş, Erkek Sanat Okulu TAŞ BİNALARINI sebepsiz ve gereksiz olarak yıkacaklar. Yerine, zenginlik sembolü bir yapıyı müze diye bir çirkinlik abidesi olarak gözümüze sokacaklar. Ancak bunu yapanların da bir gün akılları başlarına gelecek. Denizli halkı bu olayı da unutmayacaktır.

Antalya yolunu modernleştiriyoruz diye kocaman reklam panoları asıp, 20-25 senelik yüzlerce genç fıstık çamlarını söküp katlettik. Bunca canların hesabı belki bugün sorulamayabilir. Dünyanın bir de öbür tarafı vardır ki, inançlıyız diyenler bunu iyi bilirler.

ic-1

Böyle zümrüt gibiydiler. Böyle sökülüp gittiler.

Hizmetleri inkâr etmeyiz ve takdirle anmasını da biliriz. İncilipınar, Çamlık ve benzeri bölgeler bakılıp çekilmiş ve park haline getirilmiştir. Tüm Denizli halkı gibi takdirle anıyoruz. Aslında bu alanlar yılların yeşil alanı değil miydi? Yıkılan nikâh sarayı ve çevresi bile, 1985 yıllarında yeşil alan haline getirilmemiş miydi? Yeşil alanları güzelleştirmek kadar, onların sayısını ve miktarını çoğaltmak daha önemlidir. Yenişehir Bölgesinde, 1985-86 yıllarında, Birleşmiş Milletler Dünya Gençlik Yılı anısına gerçekleştirdiğimiz 700 dönümlük GENÇLİK ORMANINA park yapılacağı müjdeleniyor. Çok iyi ve güzel de, acaba 30 yıllık kaç bin FISTIK ÇAMI feda edilecektir bir bilebilsek.

ic-2

 1985-86 Hatırası GENÇLİK ORMANI Bu bölge PARK yapılırsa orman ne olacak?

Hizmetleri takdirle anarız, ama yapılanları yok farz etmek hiç yakışıklı bir davranış olmuyor.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı