TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM

Yakın geçmişte (bütünşehir) olan Denizli, son dönemde, diğer bir gurup şehirlerle birlikte (büyükşehir) statüsüne kavuştu. Her ne kadar büyük şehirliliğe layık olup olmadığımız tartışılıyor olsa da, şeriatın kestiği parmak misali, kanunen büyük olduğumuz kesinleşmiş, bundan böyle bu büyüklüğe layık olaya çalışmamız gerekmektedir. Söylendiği gibi hasret bitmiş ve Denizli artık Büyükşehir olmuştur. Denizli halkına hayırlı ve uğurlu olsun.

Maksadım Denizli’nin Büyükşehir olmasını tartışmak değildir. 1984 Yılında Belediye Başkanı seçildiğim günlerde Denizli, İstiklal Mahallesi karayolu kavşağında bitmiş sayılıyordu. Kayhan, Zeytinköy, Bağbaşı, birer köydüler. Bugün şehrin mahallesi olan Zümrütevler’e ulaşmak için 3 köyü geçmek zorundaydık. Yani birer muhtar tarafından yönetiliyorduk. Su ve elektriğini kendi olanakları ile elde edebilen bu ilk banliyö uygulaması Zümrütevlerin telefonu, otobüsü, hatta dolmuş seferleri bile yoktu. İşte 30 yıla sığdırılan hizmetler sayesinde Denizli’nin doğusunda Kayhan köyü, Zeytinköy, Bağbaşı Köyü ve hatta Tekkeköy, Denizli’nin birer mahallesi haline geldi. Böylece büyümeye layık olan Denizli, alan olarak bu ve benzeri genişlik kazanımları ile büyüyüp gelişmiş ve dileriz genel anlamda da büyük olmaya hak edecektir. Bunda kimsenin endişesi ve şüphesi yoktur.

Bir zamanlar Denizli’nin en çılgın ve örnek projesi sayılan Zümrütevlerin bir benzeri, o gün bugün yapılamadı. Her bir ev ayrık nizamda, ortalama 1000 M2 arsa üzerine oturtulmuş, site içi planlaması serbest stilde düzenlenmiş, 1970 yıllarında planlanmış olmasına rağmen, hala çağdaş mimarisi ile örnek bir site iddiasını sürdürmektedir. Projenin gerçekleştirildiği yıllarda bölgede su ve elektrik şebekesi de yoktu. Zümrütevler, site içerisinde açılan bir kuyudan elde edilen su ile inşa edilmiş ve 20 yıla yakın bir süre bu kuyunun suyu ile yaşamıştır. Elektrik ihtiyacını Denizlide bir ilk yer altı şebekesi kurup, Gökpınar yüksek gerilim hattına özel trafo ile bağlanarak sağlamış ve yıllarca kendi elektriği ve kendi şebekesi ile idare edip gelmiştir. Kanalizasyonu da kendi imkânlarımızla inşa edilip, devasa bir fosseptik çukuru ile yıllarca idare etmiş ve son yıllarda bölgede gerçekleştirilen genel kanalizasyona bağlanıp, ayni şebeke hizmet vermektedir.

Bazı evlerde soba, bazılarında kat kaloriferi ile ısınılmaya çalışılıyor, odun, kömür, gaz veya mazot ne bulabilirsek öylece yaşamaya çalışıyorduk. Site içi yollarının yapımını da kendi imkânlarımızla gerçekleştirmiş, bütün bu işleri, nöbetleşe çalışan yöneticilerle sağlamıştık.

Bu güne dönüp baktığımızda, tüm çevresi ile birlikte Zümrütevler artık Devlet Kurumlarınca hizmet alabilen mutlu bir belde haline gelmiştir. Dolmuşundan şehir içi otobüsüne kadar, tamamı muntazam hizmet veren ulaşım araçlarına kavuşmuştur. Telefonu, elektriği, su ve benzeri hizmetlerini de bu kurumlardan sağlayan bir şehir beldesi olduk sayılır.

Son dönemde doğal gaz ile birlikte, yağmur suyu toplama şebekesine de kavuştuk. Yine kendi olanaklarımızla gerçekleştirdiğimiz yer altı elektrik şebekesi, ilk yapıldığı günlerdeki gibi çalışıp duruyor. Bugün şehrin bir parçası haline gelebilmemizde emeği geçenlere sonsuz teşekkürler etmemiz gerekir. Kentgaz yetkililerine, Belediye çalışanlarının tamamına ayrı ayrı teşekkür etmeliyiz. Her güzel hizmet için olduğu gibi, tüm bu güzellikler için ilgili herkese teşekkür etmemiz lazım.