REKLAMI GEÇ

ŞİİRDE BİÇİM, ÖZ VE BİÇEM

7 Kasım 2019 Perşembe

Bir yazıma daha hoş geldiniz değerli okurlarım. Sanırım artık sanat yazıları yazma zamanım geldi. Konuya geçmeden önce, başlığa aldığım bu üç kavramı tanımlamakta yarar görüyorum:

Biçim (Fr. Forme): 1. Yazın ve sanat yapıtlarında dış görünüş. 2. Nazım eserlerin (Koşukların) kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü: Gazel, mesnevi, rubai, sone gibi.

Öz (Fr. Substance): Yazın sanatında konu, içerik.

Biçem (Fr. Style): [Eski Türkçe. Üslup]: Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği ya da bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi. Biçem, şairin sözel eğilimleridir.

Bir şiirde; öz yani konusal içerik iyice olgunlaştırılmalı, onu en iyi iletebilecek biçimle sunulmalı ve o biçim (biçem’i oluşturacak şekilde) şaire has olmalıdır. Ama şiirde de biçim değerlerinin tek başına önemli bir rol oynamadığını savunan çağdaş biçimciler; biçimi, yapıttaki bütün ögelerin ve bunların arasındaki bağların oluşturduğu yapı olarak tanımlamışlardır.

Birçok şair ve eleştirmen, öz ve biçimin ayrı olarak düşünülemeyeceği konusunda uzlaşır. Bir görüşe göre de, “şiirde özün yani içeriğin önemi yoktur. Şiir bir yerlere mesaj vermek için yazılmaz”. “Anlama da gerek yoktur. Bu işlevi nesir yazıları yapıyor” diyenler de vardır. Ancak şiir artık bu görüşleri aşmıştır. Kanım odur ki; ısrarla bu görüşü günümüzde de sürdürmek isteyenler, Türk şiirinin gelişmesini engellemektedirler. Bence şiirde öz çok önemlidir. Çünkü özellikle bizim gibi az gelişmiş ülkelerde şiirin toplumsal işlevi sürmektedir. Ne var ki, öz yani içerik ya da konu tek başına bir anlam ifade etmez; çünkü şiir yapıtının estetik olma, bir sanat eseri olma yükümlülüğü de vardır.

Biçim, öz ve biçem arasında tercih yapılma durumu olamaz bence. Her şair, şiirini kendine özgü kılmak zorundadır ve bunun için bu üç unsur da bulunmalı ve bütünlük göstermelidir. Biçem (tarz-stil) şiirde şairin özgün “damgasını” oluşturur. Bu durumda; bir şiir imzasız da olsa, onun filan şaire ait olduğu rahatça anlaşılabilir. Bazı şairlerin öne sürdüğünün aksine, biçim (şekil) biçem’i (tarz’ı) göstermez. Şiirin şekilsel görünüşünü ifade eder.

Şiirde; aklın onayladığı ve mantıksal tutarlılığı olan bir ana yapıya yani konuya gereksinim vardır. Sanat eylemine yolunu bulduracak olan, bu itici güç yani öz’dür. Soyut imge (imaj, görsellik), tanıdık bir öz sayesinde kendinden emin olarak sanat eylemine katılır. Şiirde imge (imaj, görsellik); biçim gibi yardımcı unsurlara göre şekillenir. Ya da tersi, bir özün varlığına kuvvetle ihtiyaç duyan biçime göre şekillenir. Sanat eyleminin nesnel varlığına dair kavram ve kuramlar, bitmiş eserin arkasından gelir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı