REKLAMI GEÇ

YAŞAMDA DOĞRU ÖLÇÜ

14 Nisan 2022 Perşembe

Her şeyi doğru ölçü yaşatır. Her şeyi sürdürülebilir kılan, doğru ölçüdür. Atalarımız ne güzel demişler: ‘İfrat da yok, tefrit de’. Yani ‘aşırıya kaçma, yetersiz de kalma’. Bu deyim Arapça iki sözcük içermektedir. İfrat; herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma anlamına gelir. Tefrit ise; herhangi bir konuda geri kalma, yeterli ölçüde olmama durumudur. Yani ifrat karşıtı sözcüktür.

Bir yarışma programı var, gençlerden oluşma iki takım bazen iletişim ödülü için yarışıyorlar. Uzak bir ülkede yarışan gençler arkadaşları ya da aileleriyle yazışacak ya da görüşecekler. Sunucu başta duygularını sorup duygusallıklarını övüyor. Gençler de, sanırım onlardan beklendiği üzere sahte ağlaklıklar sergiliyor. Nedir? Sözümona aile değerleri yüceltilecek. Gerçek yaşamda, ayrı kalınan aile ve arkadaşlar elbette özlenir ama bir kaç ay ayrı kalmayla hiç bir genç gözyaşı dökmez. Sonuçta kendi istekleriyle ve koşulları bilerek geliyorlar. Eşini ve çocuğunu özlemeyi ayrı tutuyorum. Nitekim, bu duygusallık ve yalandan ağlama gösterilerinin yapmacıklığı özenli gözlerden kaçmayacaktır. Bilmeliyiz ki doğru olan duygusallık değil, duygululuktur. Duygusallık marazi ve kontrolsüzdür. Duygululuk empati yeteneğine sahip olma ve bir başkasını düşünebilmedir. İnsanın yücelmiş halidir.

Aile değerlerini de doğru ölçü yaşatır. ‘Doğru’ yerine, ‘uygun’ ya da ‘makul’ da diyebilirsiniz. Aynı kapıya çıkar. Aile diye diye yani abarta abarta aile değerleri yıpranır. Doğru ölçü, manevi ve ulusal değerlerimiz için de aynen geçerlidir. Ölçüyü kaçırırsak o değerleri yıpratacağımız bana göre kesindir. Bunun örneklerini toplumca yaşadık ve yaşamaktayız. Atatürk diye diye Ata’mızı kullananlar da onun elzem mirasına zararlı oldu. Cumhuriyet değerleri adı altında işi aşırıya kaçırıp empati yoksunu katılaşma da bu elzem değerlere zarar verdi. Dini ve diğer manevi değerlerimiz de aynı ‘ölçüyü kaçırma’ sürecinden zarar görmüyor mu?

Birileri bu gerçeği bal gibi biliyor ve bilmeyen milyonlarca insanımıza çok fena bir oyun oynuyor. Uyanık olmalıyız. Bunların bilimsel incelikteki kandırma tekniklerini fark etmeliyiz. Yukarıda yazdıklarım ve ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ tekniği gibi. Bu teknikleri ayrı bir yazıda deşifre etme niyetindeyim.

Doğru ölçü; bireyin ve toplumun kendini kısıtlayarak aşırılıktan kaçınması, toplum yaşamı ve ahlak değerlerinde doğruyu titizlikle gözetmesiyle sağlanabilir. Günümüzde zararlı medya yayınlarının da etkisi altında, toplum yaşamı ve ahlak değerleri yıpratılmaktadır. Toplum yaşamında; anlayış, hoşgörü, kendinden değişik olanın öyle olma hakkını teslim etme gibi ölçüler vardır. Ahlak değerlerinde de evrensel ölçüler; kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak, kısasa kısas yanlışına sapmamak, amaca giden yolda yıkıcı olmamak ve diğerleridir.

Özgürlüğümüzün sınırlarının başkalarının özgürlükleri olduğunu bilmeliyiz. Biraz televizyon izleyiniz, yarışma programlarında gençlerimizin ağzından şu sözleri sıkça duyacaksınız: ‘Amaca giden yolda her şey mübahdır’, ‘savaşta her şey mübahtır’… Siz de şok oldunuz değil mi? İşte bunun adı ahlaksızlıktır. Yaşamda doğru ölçü, öğretilmelidir.

Bir sonraki yazımda buluşma umuduyla, esen kalınız değerli okurlarım.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı