REKLAMI GEÇ

TARİHE TANIKLIK ETTİM 4

2 Mayıs 2019 Perşembe

Kendi bölümümüzde ilk gün. Şehir ve Bölge Planlama 1. sınıf öğrencilerine verilen büyük ve havadar stüdyoya girdik. Çizim masalarının üzerinde tuhaf çizimler… Birini alıp, dikkatle inceledim: Tuhaf bir organizmanın ayrıntılı ve gerekçeli çizimi. Azot bazlı bir atmosferde, şu ve şu verili koşullarda yaşayabilecek canlı tasarımı. Hayal gücüm çok etkilendi. Hemen buraya ısındım. Arkamızdan gelen ve ‘Kelebek’ lakaplı Planlama Stüdyosu hocamız açıkladı. Bu çizimlerin kökeni, geçen seneki 1.sınıf öğrencilerine verilen bir ödevmiş: Dünya koşullarından tümüyle farklı koşullar belirlenip, o koşullara uygun yapıda canlılar tasarlama. Temel tasarım ve planlama anlayışı veriliyordu. Ve elbette esin. Biz, Ankara üzerinde çalıştık, ve sinyalizasyon projeleri yaptık.

ODTÜ HAKKINDA BİLGİLENELİM
Siz değerli okurlarımız için, hızlı ve akıcı kıldığımı umduğum ilginç bir ‘yazıya giriş’ bölümü sunmaya çalıştım. Konuya ısındığımıza göre, biraz da üniversitemiz, fakültemiz, ve bölümümüz hakkında bilgiler sunayım. ODTÜ 1956’da Türkiye ve Orta Doğu ülkelerinin gelişimine katkı sağlamak, bölgesel sorunlara çözüm üretmek, doğa bilimleri ve sosyal bilimler alanlarında nitelikli işgücü yaratmak amacıyla insanları eğitmek için kurulmuştur. 4200 hektarlık kampus alanıyla Türkiye’nin ilk kampus üniversitesidir. Yapılar bu alanın yalnızca % 12’sini kaplar (500 hektar). Geriye kalan % 88, doğal koruma alanı niteliğinde ve ormandır.

Times Higher Education, 2013 yayınına göre, ODTÜ Asya’nın en iyi 22. üniversitesi olan, saygınlığıyla dünyada ilk 60 üniversitenin içinde yer alan bir yüksek öğretim kurumuydu. Ne yazık ki ODTÜ, Times Higher Education 2018 yayınında dünyada 601. Sıraya gerilemiş durumdadır. Birçok Hindistan üniversitesinin ve birkaç İran üniversitesinin bile gerisindedir. Sıralamada Türkiye’de bu sırayla; Sabancı, Koç, Boğaziçi, Bilkent ve İstanbul Teknik Üniversitelerinden sonra gelmektedir. Bu durum, çok acı bir değer kaybıdır. Yorumunu, siz değerli okurlarıma bırakıyorum. Lütfen yorumlarken, ODTÜ’nün bir devlet üniversitesi olduğunu da göz önünde bulundurunuz.

Bölümümüzün içinde yer aldığı Mimarlık Fakültemiz ; kent, yapı ve endüstriyel ürünleri içeren doğal ve yapay sistemler üzerinde çalışmalar yapmayı amaçlar. Mimarlık, Restorasyon (Yüksek Lisans olarak), Şehir Planlama, Bölge Planlama (Yüksek Lisans olarak), ve Endüstriyel tasarım bölümlerinden oluşur. Buradaki Şehir ve Bölge Planlama, ODTÜ’nün 1961 yılında kurulmuş olan ilk bölümlerinden biridir. Türkiye’de kırdan kente göçün ve kentlerde barınma – planlama gereksinimlerinin hızla arttığı bir dönemde kuruldu. Türkiye’deki ilk 4 yıllık Şehir ve Bölge Planlama lisans bölümüdür. ODTÜ ilkin bir yüksek planlama enstitüsü olarak düşünülmüş. Ülkenin gereksindiği şehir, bölge, ulusal fiziki planlama ve sektörel kalkınma planlaması yapabilecek kadrolar yetiştirilsin istenmiş. Bildiğim kadarıyla, tam bir teknik üniversite olarak kurulması sonradan karara bağlanmıştır.

ÇOCUKLAR NE ÖĞRENMELİ
1974 yılı, rahmetli Erbakan’ın ‘çocuklara çatal tutması değil, cenap-ı hakka şükür duası öğretilecek’ dediği yıldı. Zamanın Yunan Başbakanı Androçopulos’un ‘ Kıbrıs krizini Türkiye çıkarıyor. Sorunlar anlamsız olduğu için Türkiye’nin görüşme önerisini reddettik’ dediği yıldı. Ve… Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığı yıldı.

Derslerin çoğunda, ODTÜ’de uygulanan ara sınav (quiz) ve sömestr sonu sınavları (finaller) klasik test ya da sorularla yapılmazdı. Bizlerden bazen 20 sayfayı bulan araştırma raporları hazırlamamız istenirdi. O derse uygun konuları, bize danışarak öğretim üyelerimiz belirlerdi. ODTÜ’lü olmak, bilgiyi öğrencinin arayıp bulması ve sentezlemesiydi.

KİRLİ ELLER DEVREDE
2. sınıfa geçtiğimiz 1975 yılında olaylar alevlendi. Üniversiteden çok sayıda ileri görüşlü öğretim üyesi, sözleşmeleri feshedilerek uzaklaştırıldı. Açtıkları davalara Danıştay bakarken, Anayasa Mahkemesi’ne sevk edilmeleri sağlandı. Gizli ve kirli eller başarılı olamadı ve davalar tekrar Danıştay’a döndü ve ODTÜ’ye yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu karar çıktığında eski rektör değişmiş, 1976 yılında yerine Prof.Dr. Hasan Tan getirilmişti. Milliyetci Cephe hükümetlerinin adamıydı. Danıştay kararını uygulamadı ve mağdur öğretim üyeleri ODTÜ’ye dönemediler.

SUNGURLU’DA ODTÜ ÖĞRENCİLERİ
2. sınıfta Planlama Stüdyosu dersimizde Sungurlu İlçe merkezi olan kasabayı çalışacak ve planlayacaktık. Çorum İlinin bir ilçesidir. Birinci sömestr’de Sungurlu’da birkaç hafta kalacak ve planlama öncesi araştırma ve veri toplama çalışmalarını yapacağız. İkinci dönemde de planlama çalışmaları yapılacak. Birkaç kişilik ekipler halinde farklı farklı Sungurlu kent planları üreteceğiz. Bize ayrılan bir ODTÜ otobüsüyle Sungurlu’ya gittik. En iyi oteline yerleştik. Akşamları kasabanın önde gelenleri bize katılıyor, ve otelin lokantasında eğlenceli zaman geçiriyorduk. Gündüzleri ise gruplar halinde mahallelere dağılıyoruz.

Hane, işyeri anketleri yapıyor, arazi verileri derliyoruz. Bir akşam hepimiz otele döndük ama iki arkadaşımız yok! Son derece sosyal arkadaşlar olan Kaya ve Uğur kayıp. Bizi alıyor bir telaş. Yeniden mahallelere dağılıp, onları arıyoruz. Hiçbir yerde yoklar. Otele dönüp bekledik. Gece yarısına doğru heyecanlı sesler duyup odamdan koridora fırladım. Gelmişlerdi. Hemen etraflarını sardık. Başlarına geleni anlattılar. Hane halkı anketi için akşama doğru girdikleri bir evin hanımı hamileymiş. Bir süre sonra doğum yaklaşmış. Ambulans gelmemiş bir türlü. Evin beyinin de arabası yok. Sağlık Lisesi’ni bitirip tekrar lisede ve fen bölümü’nde okumuş olan sınıf arkadaşımız, arkadaşının da yardımıyla ebelik yapmış. Nur topu gibi sağlıklı bir oğlan çocuğu dünyaya gelmiş. Zaten birinci sınıftan beri üst sınıflarımızdaki ağabey ve ablalarımızdan duyardık, şehir plancısından her şey olur diye. Meğer aramızdan ebe de çıkarmış. (Devamı gelecek)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı