


“İMAR AFLARI KAÇAK YAPILARI ÖZENDİRİYOR”

“İMAR YASASI DEVLETLE BARIŞ SAĞLAMIYOR!”

Büyük Menderes’in kirliliği tartışılıyor

GEZİ TRAVMASI

BU NE TURİZMİ?
Aşağıdaki satırları Mart ayının başlarında yazmıştık. “Başka bir konu Turizm Haftası etkinlikleri! Hafta yaklaşıyor… bu törenler nerede yapılacak? Önceleri, işletmesi Büyükşehir’de olduğu için Laodikya seçiliyordu. Şimdi neresi seçilecek? Törenler Pamukkale ya da Laodikya yerine kent merkezinde yapılacak olursa olağanüstü komik duruma düşüleceğini şimdiden kaydedelim. Umarız sağduyulu bir

ÜSKÜDAR’DA TÖKEZLEMEK!
Mutabık kalamadığımız Anayasa referandumunda “atı alan Üsküdar’ı geçmiş.” Üsküdar Paşa Limanı civarından Harem sahil yoluna bakınıyoruz. Denizden doğru esen rüzgarın beyaz yelelerini savurduğu bir atın sırtında geçecek yolcu… Kız kulesi tarafını kerteriz aldık, ha göründü, ha gelecek… Heyhat! Gelen yok, giden yok! Belki at rahvandır, gerine gerine

‘Lise Müsameresinde Şiir Okuyan Oğlan Çocuğu’
“Büyük referandum meydan muharebesinin” tansiyonu giderek yükseliyor. ‘Savaşın’ tarafları son kozları oynamaya başladı. Dosyalar açılıyor, belagat keskinleşiyor, eteklerdeki taşlar dökülüyor. Diğer yandan mahallerde yer yer münferit hadiseler eksik olmuyor. Palasını, tabancasını kapan sokağa fırlıyor. “Asarız-keseriz ulan, belayız ulan, ulan, ulan…” adlı başını gidiyor! *** Olaya bir

“NUTUK” YASAĞI NEYİN İŞARETİ?
“Bu kadar da olmaz!” Beklenmedik her olağandışı durum karşısında kullandığımız bu cümleyi yeniden kullanmak için işte size fırsat! Haber dönemin yaygın davranış kalıplarını yansıtıyor. “Atatürk’ün Nutuk’u yasaklandı.” Bursa Nilüfer İlçesi sınırları dahilindeki okullarda Nutuk dağıtımı Kaymakamlık marifetiyle yasaklanmış. Gerekçesi hepten saçma. Kaymakamlığın yaptığı açıklamaya göre “Söz konusu

Seyhan İlhan resimlerinde hakikat ve hayalin diyalektiği
Sanatçı için gerçekliğin orta yerinde düşsel bir varoluş betimlemek nasıl mümkün olur? Ressamın deyimiyle ‘şeylerin’, yani nesnelerin muhayyilemizde kurduğumuz tasavvurlar için renkleri dansa kaldırıp tuvali işgal etmesiyle! Diğer yandan bu küçük bir resitaldir. Dahası her tablo başlı başına bir resital değil midir? Sanatçı kim peki? Hayat felsefesini

“EN BÜYÜK” KİTAP FUARI
Büyük olmanın “en” halinden kurtulamadık gitti! Şu günlerde kentin her yanını işgal etmiş olan Denizli Büyükşehir Belediyesinin “Kitap Fuarı” afişlerinden söz ediyorum. Mevcut gelişmişlik halini bir türlü kabullenemeyişin tipik bir yansıması gibi duruyor! Sanki Bankada mevduat faizi dağıtılıyor! Bunu özel bir şirket düzenliyor olsa belki kısmen anlayışla

PAMUKKALE NEREYE GİDİYOR?
Yeniden hatırlayalım. Pamukkale Türkiye’nin sayılı turizm merkezlerinden biri! Türkiye’nin turizm çekim merkezi olarak ilkin Topkapı’yı sayarsınız, ardından Efes’i, sonra Pamukkale. Kapadokya falan diye gider. Eskiden yıllık giriş çıkışların sayısı bazen Efes’i geçerdi. Çok değil iki yıl önce ziyaretçi sayısıyla geçmişti galiba. Geliri de ilk beşin içinde olurdu

Türkiye Anayasalarının Kaderi!
Yeni bir Anayasa değişikliği oylaması için geri sayım başladı. Bu değişiklik önerisinin halk oylaması ile yürürlüğe girip girmeyeceğine biz karar vereceğiz. Eğer olumlu bir sonuç çıkar ve Anayasal değişiklik önerileri kabul edilirse, önümüzdeki aylardan itibaren bambaşka bir ülke olacağız. Sanırım bizler de bambaşka Anayasal bireylere dönüşeceğiz. Haklarımız,

TOPLUMU ‘RESET’LEMEK!
“Feodal sistemi insancıllaştırma yönündeki her girişim feodalizmi Kapitalizmin de ötesinde faşizme sürükler” (Strugatsky Kardeşler) Faşizm kavramını bundan sonra çok tartışacağa benziyoruz. Tartışmakla kalmayacak, kimimiz nemalanırken kimimiz cezasına maruz kalacağız. O nedenle kavramın muhtelif toplumsal tezahürü ve uygulama biçimleri üzerine fırsat varken kafa yormak, sorgulamak gerek. Yoksa ‘Üsküdar’ı

HERKES İÇİN KRALLIK!
“Kendime ait bir krallığım yoktur… Ama dünya üzerinde tehlikede olan tüm değerli şeyler, işte onlar benim sorumluluğumdur. Ve kendi payıma bu karanlık geceden geriye güzelce serpilen veya meyve ve çiçek veren bir şeyler kaldığı sürece görevimi asla yarıda bırakmayacağım. Çünkü ben de birisinin vekiliyim. Biliyor muydun?” J.R.R.

El Cordobes: Diktatöre Rağmen!
1979 yılı olmalı. O yıl kitapçılık yapmak, kitabevi açmak hevesine kapıldım. Ailemin benim için öyle kitabevi falan açacak kadar mali durumu uygun değil. Yine de bir yolunu bulup benim için küçük bir kitabevi açıyorlar. Manuel Benitez’in (El Cordobes) yaşamını anlatan kitapla ilk o yıl karşılaştım. İzmir’de, Kemeraltı’nda

Başkalaşma (Metamorfoz)
Yazı başlığını çok katmanlı bir anlamlar bileşiği olarak görebilirsiniz. İlk kez değil ama edebiyat literatüründe ilk kez Franz Kafka’nın Türkçe’ye “Değişim” veya “Dönüşüm” adıyla çevrilip kazandırılan eserinin orijinal başlığı olarak karşılaştık. Eserin kahramanı Gregor Samsa’nın başkalaşma öyküsüydü bu. Onun kendini arama sürecinde bir tür böcekleşme öyküsü! Ortalama

Tertemiz Dalaman Çayı mümkün!
Terli göğsünde gümüşi yazın uzun bacaklı bir nehir akıyor anıları istifleyip düş odalarına sekerek geçiyor sarp yamaçlardan sıcak merhabalarla düşüyor sofrasına aşkla yoğrulan ak köpüklü Akdeniz’in (Bülent Güldal) Dalaman Çayı üzerine kaleme aldığımız gezi yazılarımızın sonuna geldik. Yaklaşık altı aylık bir zaman dilimine yayılan gezilerimizi, tam dört

DESKİ İÇİN 2017 ARITMA YILI OLACAK
Dalaman Çayı yazılarımızın son konuğu Denizli Büyükşehir Belediyesine bağlı DESKİ (Denizli Su ve Kanalizasyon İdaresi) Müdürü Doç. Dr. Mahmut Güngör oldu. Nehir üzerinde yaptığımız gezileri yazıya dökerken gördük ki, özellikle Dalaman’ın kirliliğinde aslolan yerleşim atıklarıyla tarımsal ilaçlamada kullanılan kimyasallar. Kimyasal atıklar konusunda lokal olarak yapılacak her şeyin

“BENİM SANATIM ÇIPLAKTIR!”
“Enstelasyon (Yerleştirme) için değerlendirdiğim uygulama malzemelerim arasında sınıflamam yok. Ben her şeyle ilgileniyorum. Ayakkabıdan tut, şemsiye ve tuvalet kağıdına kadar, her şey! Etrafta ne varsa kullanıyorum. Ben ne doğuluyum ne batılıyım, işler de öyle çıkıyor.”