REKLAMI GEÇ

15 TEMMUZ 2016’DA DENİZLİ

17 Temmuz 2018 Salı

15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece; üzerimizde karabulutların dolaştığı, 2016 yılının en uzun ve en uğursuz bir gecesiydi. Milletin silahlarının millete doğrultulduğu, FETÖ ihanet şebekesinin ülkeyi ve idareyi ele almak hevesiyle gözlerinin döndüğü bir gece.

Bundan önceki darbelerde milletimiz evinden dışarı çıkmamış,   korkudan penceresinin perdesini aralamamış, ilan edilen sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağına harfiyen uymuş,  el konulan TRT’den Hasan Mutlucan’ın kahramanlık türkülerini dinlemişti.

Fakat bu defa öyle olmadı. Darbenin önlenmesinde büyük bir fonksiyon icra eden camilerimizin minarelerinden sık sık okunan salalar ile milletimiz meydanlara, direnişe davet edildi. Küçük, büyük; genç, yaşlı; kadın, erkek herkes dışarıya fırladı.

Darbeciler şaşkına dönmüştü. Zira galeyana gelen halkımızın gücünü öngörememişlerdi. Millet; tankların, tüfeklerin üzerine yürüyor; göğsünü siper ediyor; onlar ise her yere dehşet saçıyor, milletin iradesinin tecelli ettiği TBMM’ni bile F-16’lar ile bombalamaktan geri durmuyorlardı.

Malatya askeri hava üssünden kalkan uçaklar İstanbul ve Ankara semalarında gökleri delercesine çıkardıkları seslerle yeri göğü inletiyorlardı.

Destansı kahramanlık hikayeleri bu gece yazıldı. Sayısız yaralı ve 250’ye yakın demokrasi şehidi bu gece verildi. Milletimiz bu gece kenetlendi. Şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakların sahipsiz olmadığını gösterdi.

Kahramanca direnen şehirlerden biri de Denizli ve Çardak ilçesi idi. Yöneticilerin başarılı kriz yönetimi ve halkımızın dik duruşu ile 500 civarındaki komandonun havalimanından Ankara’ya intikali mucize kabilinden önlendi.

Havaalanının elektrikleri kesilip karartıldı. Jeneratörleri devre dışı bırakıldı. Yakıt depoları boşaltıldı. Tümgeneral İlhan Özcan kışlasının tüm giriş ve çıkış kapıları belediyenin iş makineleri, çöp kamyonları, hafriyat kamyonları ve itfaiye araçları ile kapatıldı.

İsmi ” 15 Temmuz Şehitler Meydanı” olarak değişen Delikliçınar; günlerce birlik ve beraberlik içinde; aynı ruh ve heyecanla darbeyi protesto eden nöbet tutan insanlarla doldu taştı.

Belediyeler, dernekler ve vakıflar sabah namazı vaktine kadar; meydandaki halka yiyecek ve içecek ikram ederken, Büyükşehir Belediyesi’nin önüne kurulan platformda okunan ilahiler ve kahramanlık türküleri dualarla birlikte semaya yükseldi.

“Denizli Milli Mücadele Sancağı” Türk bayraklarıyla birlikte 1919’dan sonra tekrar hürriyetin ve demokrasinin simgesi olarak ellerde taşındı. Kurtuluş Savaşı’nda Müftü Ahmet Hulusi’nin yaktığı kıvılcım ve verdiği fetva ile harekete geçen Denizli halkı; 97 yıl sonra aynı duygularla şahlandı.

Allah bu millete böyle menfur, bu denli meş’um, bu derece hain teşebbüsler bir daha yaşatmasın; son Türk devletine zeval vermesin.

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı