REKLAMI GEÇ

YÜZSÜZ MİSAFİR CORONA

31 Mart 2020 Salı

Beklemediğimiz, gelmesini istemediğimiz, hatta nefret ettiğimiz davetsiz bir misafir tüm dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Bu virüsün, her an, her dakika kendisinden bahsedildiğinden, kendisiyle uğraşıldığından haberi yok ve umurunda da değil.

Bu yeni nesil virüs; ne hikmetse, dünyadaki canlı varlıklardan sadece insanlara uğruyor. İnsanlar; hazırlıksız yakalandıkları bu saldırıda, savunmalarını tahkim etmek, düşmanın özelliklerine göre silah üretmek için var gücüyle uğraşsa da; henüz başarılı olmuş değil.

Covid-19 virüsü Hindistan gibi; nüfusu 1.100.000 olan bir ülkeyi, az hasar bırakarak teğet geçmiş vaziyette. Buradan da anlıyoruz ki; bu virüs aynı zamanda akıllı bir mahluk. Ya da Hintlilerin polisten sopa yemelerine gönlü razı olmuyor.

Ne gariptir ki ismi “İ” harfiyle başlayan İtalya, İspanya ve İran bu salgından en çok can kaybına uğrayan 3 ülke arasında. Bunlardan başka ABD de; koronanın mesken tuttuğu ülkelerden.

Rockefeller Vakfı’nın on sene önce hazırladığı “Teknoloji ve Uluslararası kalkınmanın Geleceği İçin Senaryolar” başlıklı raporunda; ölümcül bir virüsün dünyayı esir alacağı, gelişmiş ülkelerin zor duruma düşeceği, küresel bir gıda ve kaynak krizinin yaşanacağı ve bu virüsten ilk olarak Çin’in kurtulacağı öngörülüyor.

Sylvia Browne ve Lindsay Harrison tarafından yazılıp 15 sene önce piyasaya çıkan “Kehanetler” kitabında, “2020’lerde, akciğerleri ve bronşları ciddi oranda etkileyen, tedaviye ise zalimce direnen zatürree benzeri bir hastalığın patlaması nedeniyle ortalıkta ameliyat maskeleri ve plastik eldivenlerle dolaşan çok daha fazla insan göreceğiz. Hastalık hakkında kafa karıştırıcı olan şey ise; bir kış boyunca müthiş bir paniğe yol açtıktan sonra, on yıl içerisinde hem sebeplerini hem de tedavisini gizemli bırakarak tamamen ortadan kaybolması olacak” ifadelerinin yer aldığı bir paragrafın olması.

EVDE KAL KİTAP OKU
Denizli halkı entelektüel kişilerden oluşuyor. Şehrimiz; düşünen, fikir üreten, oluşturduğu projeyi hayata geçiren, müteşebbis, okumayı seven insanlardan müteşekkil.

Birbirimize evde kalmayı tavsiye ederken; bir de evdeki hayatın dolu dolu geçirilmesini sağlamak gerekiyor.

Vakit; aslında geçirilmesi değil; değerlendirilmesi gereken, geri getirilmesi, satın alınması mümkün olmayan kıymetli bir hazine. Dolayısıyla; vakti nasıl geçireceğimiz yerine, nasıl değerlendireceğimiz hususunu öne çıkarmamız lazım.

Şehrimizde İl Halk Kütüphanesi’nin yanında; Merkezefendi Belediyesi Kütüphanesi ve Pamukkale Belediyesi Pamuk Kafe var. Pamukkale Belediyesi’nin vatandaşların ayağına kitap servisi yapmaya başladığını öğrenmiştik.

Diğer kütüphanelerimiz de böyle bir hizmeti başlatmalıdırlar. Eğer henüz başlamadıysa; bu kültürel faaliyetin hemen devreye alınması gerekiyor.

Vatandaşlar; kütüphanelere telefon açıp; isim, soyadı, adres, telefon gibi bilgileri verip; ödünç olarak alıp okumak üzere kitap istediklerinde, adreslerine götürüp teslim edilmesi örnek teşkil edecek bir hizmet olacaktır.

Bireysel okumaların dışında; ailece ortak kitap okuma saatleri oluşturup, evdeki okuma yazma bilen her ferdin, sırayla birkaç sayfa okuyup diğerlerinin dinlemesi; ailenin nitelikli bir zaman dilimi geçirmelerine katkıda bulunacaktır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı