REKLAMI GEÇ

15 TEMMUZ BİR YAŞINDA

11 Temmuz 2017 Salı

Nasıl ki; manevi hayatımızda kutsal zamanlar ve kutsal mekanlar varsa; ülke tarihlerinde de unutulması mümkün olmayan zaman dilimleri ve olaylar vardır.

Bu müspet veya menfi hadiseler diri tutulduğu müddetçe; hem ders alınarak tarihin tekerrür etmesinin önüne geçilir; hem de milletin fertleri bu olaylar etrafında kenetlenirler.

Nitekim 15 Temmuz 2016’da ülkemiz ve milletimiz menfur, meş’um ve mel’un bir darbe teşebbüsüne maruz kaldı.

Son dört yılda farklı şekillerde yapılan saldırılar bu uğursuz darbe girişiminin belki de ayak sesleriydi.

7 Şubat 2012’DE MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması,
27 Mayıs 2013’te Gezi olaylarının başlatılması,
17 – 25 Aralık’taki yargı darbesi girişimi,
19 Ocak 2014 MİT TIR’larının durdurulması
ve nihayet 15 Temmuz 2016…

Milletimiz; 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 ihtilalleri ve aralıklı olarak muhtıra ve post modern darbelere maruz kalmış ve fakat sokağa çıkmamış, direnç göstermemişti.

Ancak 15 Temmuz 2016’da kadın, erkek; çocuk, yaşlı demeden sokaklara, meydanlara dökülmüş, milletin malı olan tank ve tüfeklerin kendine doğrultulmasına tepki vermiş; vücudunu, gövdesini siper etmişti.

Çünkü söz konusu olan “Vatan”dı.
Çünkü söz konusu olan “Bayrak”tı.
Çünkü o biliyordu ki Vatan sevgisi imandandı.
Çünkü o biliyordu ki; “Siz Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler. Ancak siz bilmezsiniz” ilahi müjdesinin muhatabıydı.

Çünkü ten kafesindeki kuş; hürriyetine kavuşmak, ruhlar alemindeki müstesna yerini alabilmek için çırpınıp duruyordu.

Artık bu millet; yeteri kadar arkasında duramadığı Adnan Menderes, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal’dan sonra “Reis”ini kurban vermeyecek; dahili ve harici bedhahlara ülkesinin yönetimini teslim etmeyecekti.

Tarihteki son Türk Devleti ilelebet payidar kalacaktı.

Halkımız “Yenikapı Ruhu” etrafında birleşecek ve yekvücut olacaktı.

Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti eline tutuşturulan senaryoyu oynayan figüran bir ülke değildi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti istikbalini kendisi belirleyecek, tarihini kendisi yazacaktı.

Çünkü her an; şehadet şerbetini içmeye hazır bir milleti vardı.

En büyük zenginliği de buydu…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Güngör Kesimli   -  Bağlantı 29 Temmuz 2017, 00:38

15 Temmuz bir çırpıda ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi… *****

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı