REKLAMI GEÇ

ASKERLİK HATIRALARI

10 Aralık 2014 Çarşamba

Yazının başlığına bakılarak askerlik hatıralarımı yazacağım anlaşılmasın. Askerlik hatıraları genelde yazılmaz ama erkekler arasındaki sohbet konularının içinde önemli bir yer tutar.

Erkekler; bir sebeple askerlik konusu açıldığında, birbirlerine piyade mi, havacı mı, denizci mi, tankçı mı, topçu mu olduklarını, hangi şehirde, hangi birlikte görev yaptıklarını, komutanlarının kim olduğunu, başlarına gelen ilginç olayları anlatır da anlatırlar.

Türk örf ve geleneklerinde askerlik yapmayanlara “sen henüz adam olmamışsın” tarzında takılmalar olur. Delikanlılardan, istediği kızla evlenebilmeleri için, genellikle askerliğini bitirip gelmeleri istenir. Askerlik yapmayanlar çoğu zaman işe bile giremezler.

Hasılı; askerlik, erkekler için adeta bir milattır ve onların hayatı askerlikten önce ve askerlikten sonra diye iki bölüme ayrılır.

Kimi ülkelerde sadece erkekler askere alınırken, bazı ülkelerde ise, kadınlar da askerliğe çağrılabilmektedir. Kimi ülkelerde askerlik zorunlu iken, kimi ülkelerde ise isteğe bağlıdır. Kimi ülkelerde de profesyonel ordu ve maaşlı askerlik söz konusudur.

Türkiye’de askerliğin bir diğer adı da “vatan borcu”dur. Kimi gençler, vatan borcunu bir an önce ödemek için can atarken, kimileri de geç gitmek için okul hayatlarını uzattıkça uzatırlar veya yurt dışına giderler. Dünya vatandaşları için askerlik; boşa geçen zaman veya kaybolan yıllar demektir.

Bu giriş cümlelerini niye yazdım? Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde bedelli askerliğin şartları açıklandı. Doğum tarihleri tutanlar onsekiz bin lira yatırdıklarında askerliğini yapmış sayılacaklar.

Vatan borcunun karşılığı elbette ki bu değil. Vatan Borcu parayla ve parası olanlar tarafından ödenebilecek bir borç değil.

Askerlik yapmayanlar çok şey kaybedecekler…

Karavananın tadını hiç duyamayacak, bölükçe sabah sporuna çıkamayacak, kış tatbikatında ayaklarına hedik giyemeyecek, kardan evler inşa edemeyecek, silah sökme takma yarışmasına giremeyecek, silah atış talimi yapamayacaktır…

Sevdiklerine “görülmüştür” mühürlü mektup yazamayacak, hiç nöbet tutamayacak, beş kilometre koşu, tam teçhizatlı kırk kilometre yürüyüş yapamayacak, “koğuş kalk” sesini hiç duyamayacak, potinlerini boyayamayacaktır.

Çimenlerin üzerinde buharı üzerinde tüten demlik demlik çayları içemeyecek, çatal iğnelerle koğuştaki yatağının çarşafını gerdirmesini öğrenemeyecek, “kıt’a dur” komutunu hiç duymayacak, en kötüsü de hiç askerlik arkadaşı ve askerlik hatırası olmayacaktır…

Gelin vatan borcunu parayla ödemeden önce neler kaybedeceğinizi tekrar düşünün. Seferberlik ilan edilirse; önceden askerlik yapanlar, belli bir yaşa kadar tekrar askerliğe çağrılabilir; ama bedel ödeyerek askerlik yapmayanlar; böyle bir durumda ancak geri hizmetlerde vatan savunmasına katılmanın dayanılmaz acısını hissederler…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı