REKLAMI GEÇ

BU AKSARAY BU ÜLKEYE FAZLA!

17 Haziran 2015 Çarşamba

600 yıl dünyaya hükmetmiş, Asya, Afrika ve Avrupa’ya yayılmış, Viyana kapılarına dayanmış bir maziye sahip olduktan sonra, 780 bin metrekarelik topraklara hapsolmuş bir ülkeye Aksaray çok fazla.

Biz artık küçük, mini minnacık bir devletiz. Ne demek bin odalı bir saraya sahip olmak ve yabancı devlet adamlarını burada karşılamak? Oturalım oturduğumuz yerde ve haddimizi bilelim. ABD’nin Beyaz Saray’ı ve üzerinde güneş batmayan İngiltere’nin Buckingham Sarayı ile boy ölçüşüyoruz havası uyandırmayalım.

Hele hele tarihte kurduğumuz 16 devleti temsil eden özel kıyafetler içindeki askerler de neymiş öyle? Tarihte “devlet” kurma yeteneğine sahip nadir ülkelerden biriysek, ne olmuş yani? Bunları hatırlatarak, dünyaya korku mu salmak istiyoruz? Gençlerimize tarihimizi mi hatırlatmak istiyoruz?

Ya o hediye olarak gelen atlara ne demeli? Yoksa yoksa, at sırtında yedi düvel-i muazzama’ya meydan okuyan ecdadımızı hep gündemde tutarak, gizli emellerinizi açığa mı vuruyorsunuz?

Nasıl ki Başbakanlığınız döneminde Keçiören’de bir apartman katında ikamet ettiyseniz; şimdi de “tebdil-i mekanda hayır vardır” diyerek Mamak’ta mı olur, Eryaman’da mı olur; şöyle 3+1 daireye yerleşseniz ne olur yani? İlla ki, yüksek rakımlı tepelerde oturmanız şart değil.

Hem Diyanet İşleri Başkanı’na nasıl zırhlı bir araba tahsis edersiniz? Tamam; yurt iç ve yurt dışında nerede bir afet olsa, mazlum coğrafyanın imdadına yetişen, en iyi hac organizasyonuna imza atan, telif eserler ortaya koyarak büyük bir kütüphane oluşturan, ülkenin olduğu kadar dünya Müslümanlarının da gözbebeği bir kurum olabilir…

Doğumdan ölüme kadar insanımızın yanında yer alan; milli birliğimizin çimentosu niteliğine sahip manevi bir sığınak olabilir…

Halkı hristiyan veya yahudi olan ülkelerde din adamları ve dini teşkilatlara azami saygı ve sevgi gösteriliyor ve yüceltiliyor olabilir…

Fakat burası Türkiye… Neyine yetmez bir Anadol, bir Şahin, bir Doğan?..

Halkımızın hangi marka arabalara bindiğine, kaç yılda bir araba değiştirebildiğine, ülkemizde bir yılda topu topu kaç araba satılabildiğine hiç mi bakmazsınız?

Hem sizi dış devletler de istemiyor azizim! Lufthansa’ya zarar verecek büyüklükteki hava limanı inşa ederek Merkel’i karşımıza almaya hakkınız var mı? Sermayesiyle, lobileriyle dünya ekonomisini ve hatta ABD’yi idare eden İsrail’le, devr-i iktidarınızdan önce ne güzel geçinip gidiyorduk… Şimdi onlar da karşımızda…

Siz hiç New York Times okumuyor musunuz? İtalyan gazetelerine göz atmıyor musunuz? Adamlar sizin için neler neler yazıyor?

% 52 halk oyuyla Cumhurbaşkanı seçilmeniz bizi hiç ilgilendirmez. Biz şimdiye kadar nasıl yönetildiysek, aynen devam etmesini isteriz. Başkanlık sistemini falan bilmeyiz. Eski köye yeni adet getirilmesine de hiç gerek yok… İktisaden gelişmiş ülkeler başkanlık veya yarı başkanlık ile idare ediliyormuş, bizi alakadar etmez… Biz annemizin karnından çıktığımızda neyi görmüşsek, ölünceye kadar onu isteriz…

Halkın arasına çıkmakmış, iletişim kurmakmış, onbinlere, yüzbinlere hitap etmekmiş, geçin bunları. Siz çekilin şöyle bir köşeye ve meclisten gelen kanunları imzalayın yeter.

Sağlıkta devrim yaptıysanız, her öğrencinin masasına kitap ve tablet koyduysanız, enflasyonu düşürdüyseniz, onlarca çeşit sosyal yardım yaptıysanız, cari açığı azalttıysanız, dış borçları ödediyseniz, ihracatın ithalatı karşılamasına çabaladıysanız, Türkiye’yi 13 yıl öncesine göre çağ atlattıysanız bile biz bunları çoktan unuttuk…

“Seni başkan yapmayacağız” twitini 1 milyon 700 bin defa retwitt yaparak senin önünü kestik. Eğer gönlündeki parti tekrar tek başına iktidara gelecek olsaydı; trafolardaki kedileri, oy tasnifindeki usulsüzlükleri gündeme getirip seçimi şaibeli ilan edecektik.

Fakat bunlara gerek kalmadı; hepimiz kafa kafaya verip, on üç yıllık hakim partiyi 258’e kadar çekmeyi başardık… Artık, ölsek de gam yemeyiz…

Eskiden “her şey sandıktan ibaret değildir” diyorduk ya; şimdi anladık ki tek haklı olduğun konu buymuş; her şey sandıktan ibaretmiş…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

erdoğan   -  Bağlantı 20 Haziran 2015, 21:29

erdal bey kaleminize kuvvet ağzınıza sağlık bakmayın siz kompleklerinin önüne geçemeyenlere, küçük olsun benim diye düşünenlere tayyip bey bu ülkenin özal dan sonra gelen medarı iftiharıdır

Mehmet akselim   -  Bağlantı 19 Haziran 2015, 21:30

Erdal Bey, kaçaksaray; karşılaştırdığınız Buckingham Sarayı’nın tam 4 misli büyüklüğündedir ve tam 1,2 misli alana yayılmıştır.

aydın   -  Bağlantı 19 Haziran 2015, 12:42

boş zamanınızda icra dairelerinde patlama yapan icra dosyalarının sayısına bakarsanız , sizin sarayınızın kimseyi ilgilendirmediğini görürsünüz . dış borç konusunda ise 2002’de Türkiye’nin toplam borcu ne kadardı ? şimdi ne kadar ? bunu da yazın .

Cahit Yusufeli   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 16:34

Biraz Allah’tan korkmakta fayda var diye düşünüyorum.Yandaş olunurda bu kadar abartılmaz…

icelik   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 10:04

Şakacı şirin seni. 7 Hazirandan hiç mi ders almadın?

VATANDAŞ   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 09:51

ERDAL BEY , TOPLUMUN BÜYÜK BİR KISMI OKUYOR ARTIK.KANIMCA OKUDUKLARINIZI GÖZDEN GEÇİRMENİZDE FAYDA VAR . YANDAŞLIĞIN BU KADARINA PES DİYORUM.

htc   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 09:40

Erdal Otçunun yazısını değilde, yorumcuların yazılarını okumak daha çok zevk veriyor. Nasıl oldu da sizin yorumları silmediler şaşırdım.

Ali Çakan   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 09:18

Pek duygulandım vah vah… Oyuncağını kaybeden çocuk diyeceğim ama…
Yolsuzluk, hırsızlık, yandaşa rant sağlama, adam kayırma, her yere siyasi görüşü hakim kılma, hak hukuk kavramlarını da bir yazsaydın sayın -YAZAR.

Aytül akal   -  Bağlantı 18 Haziran 2015, 01:03

Bu kadar vicdansız olmayın lütfen.

haydar   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 19:48

bravo! yazar efendi “eyy Türkiye, sen Erdoğan gibi demokrasi timsali, özgürlükçü, anayasaya saygılı, basın özgürlüğünden yana, hukuka saygılı bir devlet adamını haketmiyorsun” diyecek ama dili varmıyor.” Umarım hukuka muhtaç olursun.

Murat Candan   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 18:02

Birileri 1150 odalı saraylarda ellerinde altın bardaklarla kendi çocuklarına gemiler alırken ülkede açlıktan çocuk öldü beyefendi,siz pembe camlı gözlüklerinizi çıkarmasanızda halk gerçekleri görmeye başladı işte…

Volkan   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 17:58

Cumhurbaşkanlığı Sarayı ATATÜRK Orman Çiftliği içine değil de başka bir yere,kanunlar çerçevesinde yapılsaydı ve bu safhalara ulaşan israflar olmasaydı(Örneğin aylık elektrik faturası 1.2 milyon olmasaydı) emin olun kimse bir şey demezdi.

ayhan   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 14:57

bu kadar mı güzel Ak parti savunulur hala yanlışa yanlış dememekte ısrar, hafiften halkın tercihini aşağılama, bunu Y.Özdil ler yapıyordu demek ki her iki tarafın birbirinden pek farkı yok

arif   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 14:45

Eğer yazınızı okuyup bir değerlendirme yapacak olursanız bilgi açısından sınıfta kaldığınızı göreceksiniz. Yazdıklarınızda ne tutarlılık ne geçerlilik nede güvenilirlilik var.sadece duygularınızın ve kindarlıgınızın resmini göreceksiniz.

meşcere   -  Bağlantı 17 Haziran 2015, 14:39

Tayyip beyin yanında;Denizlideki tekadam,tek belirleyici mantalitesinin karşısındayız.7 haziran seçim sonuçları,tek belirleyici mantalitesini tasviye etmezse,daha vahim neticelerle karşılaşabiliriz.Bu ülke sadece sanayicilerden oluşmuyor.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı