REKLAMI GEÇ

CM YLMZ VE İFTARLIK GAZOZ

9 Şubat 2016 Salı

Çocukluk yıllarımızda pazar sabahları mahallenin bütün çocukları birleşir ve 10 matinesine yetişmek üzere güle oynaya yola çıkardık. O vakitlerde hafta sonu “duhuliye” fiyatları; yüksek değildi. Dolayısıyla o iki katlı ve bana göre iç mimarisi muhteşem olan salon zınga zınk dolardı.

O zamanlar ne internet vardı, ne de akıllı telefon. Ne facebook vardı, ne de twitter. Ne yüzlerce televizyon kanalı, ne de her frekansta radyo istasyonu.

Şimdiki adı Belediye Sanat Merkezi olan sinema salonunun yanışıyla beraber o günler artık nostalji oldu. Yanan sadece bina değildi. İçinde yaşanılan o çocuksu hatıralardı aynı zamanda.

Geçtiğimiz cumartesi günü açılışına iştirak ettiğim Belediye Sanat Merkezi’nde; medyada kendisinden çok bahsedilen İftarlık Gazoz filminin gösterimde olduğunu öğrenince; iki aile birleşip, yanımıza çocukları da alarak; suarede; merkezin en büyük salonundaki yerimizi aldık.

Cem Yılmaz’ın; senaryosunu kendisinin yazmadığı ve bizzat yönetmediği bir filmde rol alarak Yüksel Aksu’ya destek vermesi takdire şayan bir davranış. Filmde asıl dikkati; bin kadar çocuğun içinden seçildiği belirtilen “çırak Adem” rolüyle Berat Efe Parlar çekiyor. Hakikaten; soyadı gibi sinema sektöründe parlamaya aday bir çocuk.

Filmin ana teması oruç üzerine kurulmuş. Büyüklerinin karşı çıkması ve tekne orucu tutması tavsiyelerine rağmen oruç tutan ve fakat bunu saklayan Adem’in; sıcak yaz gününde bisikletli arabasıyla gazoz satarken verdiği mücadele ve çektiği sıkıntılar izlenmeye değer.

İftara bir iki dakika kaldığından habersiz olarak; daha fazla dayanamayıp orucunu gazozla bozan Adem; büyüdüğünde 80’li yılların devrimci bir genci sıfatıyla düştüğü hapiste protesto orucu tutarken 61.günde hayata veda eder.

Çocukluğunda bozduğu orucun kefaretini; adeta; sahursuz ve iftarsız olarak fasılasız devam ettirdiği ölüm orucuyla ödemiştir Adem..

Filmin sonunda Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin bir sözü dikkate sunulmuş:”Açlığa sabır; Allah’ın has kullarına verdiği bir lütuftur…”

1970 ve 1980’li yıllar arasına gidip gelen ve Muğla’nın Ula ilçesinde çekilen filmin en güzel sahnelerinden biri; geceleyin tüm köy halkının tütün kırarken ellerindeki gece fenerlerinin oluşturduğu görsel şölen..

Bir kaç argo söz ve bazı sahneler yüzünden 13 yaş altındaki çocukların kabul edilmediği filmin final sahnesinde Adem’in mezar toprağının gazoz şişeleriyle sulanması ve sınıf arkadaşına biriktirip verdiği şişe kapaklarıyla örtülmesi; izleyicilere duygulu anlar yaşatıyor.

Çırak Adem’in akşamüstü aniden imalathaneye girmesi üzerine tost ekmek yerken yakalanan Cibar Kemal Gazozlarının sahibi Cem Yılmaz’ın içine düştüğü mahcubiyeti izah etmek için kullandığı replikler; tiyatro sahnesini andırıyor.

Her filmde olduğu gibi; bu filmin de mutlaka eleştirilecek yönleri var. Senaryo, kurgu, tekrar sahneleri v.b.Fakat her şeye rağmen izlenmesi tavsiye edilebilecek bir film.

Sözcük dağarcığımızda unutulmaya yüz tutmuş “iftiharname” alacak seviyede olmasa da…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

okan   -  Bağlantı 9 Şubat 2016, 22:31

İzlenilebilitesi gerçekten yüksek bir film.Piyasada o kadar dandik ve gerçekten uzak filmlere rağmen nefsimi gıgıklamadı değil 😀

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı