REKLAMI GEÇ

DENİZLİ’YE İKİNCİ ÜNİVERSİTE…

19 Ocak 2016 Salı

Derneğimizin her salı sabahı 07,30 da başlayan yönetim kurulu toplantısının 08.30’dan sonraki bölümüne konuk olmak üzere teşrif eden PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, hazirun ile önemli bilgiler paylaştı ve istişarelerde bulundu. Denizli’leri yakından ilgilendiren ana başlıklara geçmeden önce bazı izlenimler:

Rektör hocamızla her zamanki samimi sarılma ritüelimizden; H1N1 virüsünün yayılma ihtimaline binaen feragat edip, yerlerimize oturduktan sonra tanışma faslına geçildi.

Hocam; her konuya ciddiyetle yaklaşmasının bariz bir örneği olarak; katılımcıların isim soyadı ve mesleklerini tek tek not edip, konuşmasını meslek gruplarındaki çeşitliliğe göre kurguladı.

Toplantı saatimizden esinlenerek; sabah namazından sonra üzerine gün doğmasına müsaade etmeden rızkını aramak üzere işe başlamaya atıfta bulunup; ahilik geleneklerinin canlandırılmasındaki güzelliği dile getirdi.

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’yı, bağrından çıktığı, ekmeğini yiyip, suyunu içtiği memleketi için somut, elle tutulur, gözle görülür yeni bir şeyler yapmanın heyecanıyla; adeta kıpır, kıpır ve yerinde duramayan bir halet-i ruhiye içinde gördüm.

Yıllar önce kiminle neyi, nasıl konuştuğunu hiç unutmayacak kadar kuvvetli bir hafızaya sahip. Buna paralel olarak; yıllar önce hangi caddede hangi esnafın, hangi meslekle iştigal ettiğini tek tek söyleyebiliyor.

Hatta o kadar ki; Üçgen Çarşısı’nın kuruluş amacını, ilk fikrin kimlerden ve nasıl çıktığını, o günleri yaşamış ve şahit olmuş biri olarak anlatabiliyor.

Ağzından çıkan her kelime ve cümleyi özenle seçip, söylediklerinin muhataplarınca nasıl algılandığını ve ne şekilde tepki gördüğünü gözlemliyor.

Bu tespitlerden sonra Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’nın karşısındaki kişilerin sanayici ve iş adamı olması hasebiyle, onların ilgi alanına girecek hususlarda ve PAÜ hakkında verdiği bilgileri sizlerle paylaşmakta fayda mülahaza ediyorum:
“PAÜ Rektörlüğümde beş sene doldu. İlk dört yılımda iyi bir eğitim, iyi bir araştırma hastanesiyle, standartların üzerinde bir sağlık hizmeti vermeyi başardık.

Seçime gittiğimiz 2011 yılında 580 öğretim üyesi vardı. Şimdi bu sayı 900’e çıkmış vaziyette. Görev süremin bundan sonraki bölümünde bu sayı 1200’e çıkacak. Hiçbir üniversitede öğretim üyesi sayısı iki misline çıkmadı.

Şimdi; üniversitemiz; artık şehrimizi önceliyor ve bunun için var.

2016’da Üniversite ile sanayici arasında bir kıvılcım çakması gerekiyor. Bu ateşlemenin fitilinin yakılmasına kamu olarak hazırım.

Bundan sonraki dönemde laboratuar ve atölyeyi Organize Sanayi Bölgesi’ne taşıyacağım.

Üniversite-Sanayici işbirliği; bir akademisyenin gelip konferans vermesi değildir. Bu toplantıları da yapacağız ama ardından proje de üreteceğiz.

İşletmeler kurumsallaşır. AR-GE departmanlarını kurarlarsa, beklemeksizin hemen Teknokent ile işbirliğine geçebilirler. Zaten hem üniversite hocaları, hem de sanayici, aslında “AR-GE” diyor. Dolayısıyla 2016’da Teknokent çatısı altında çok iyi çalışmalar yapacağımıza inanıyorum.

2016 ve takip eden yıllarda, Denizli sanayicisi ile PAÜ’nün vizyon ve misyonlarını birleştirerek akademik taçlandırmayla sonuçlandırabiliriz. Zira ufuklarımız birbirinden farklı değil.

Bizim üniversitede teknoloji transfer ofisimiz ve üniversite-sanayici ofisimiz var. Artık start vermemiz ve konuşulanları icraata geçirmemizin zamanı geldi. Tekstil özelinde bazı konularda proje hazırlamayı biz üstümüze alacağız ve projeler için gerekli fonlandırmaya aracılık yapacağız.

İkinci bir üniversitenin açılmasını gönülden isteyen biriyim. Eğer şehrimize ikinci bir üniversite açılırsa, bunun teknik bir üniversite olmasını isterim.”

Şehrimize iki üniversite hakikaten çok yakışacak..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı