REKLAMI GEÇ

FRANSA’NIN KUR’AN’DAN ÇIKARILMASINI İSTEDİĞİ AYETLER

22 Mayıs 2018 Salı

Önceki Fransız Cumhurbaşkanı ile 300 kadar yazar ve siyasetçi ortak bir bildiri yayınlayıp Yahudi düşmanlığı ve şiddet yayıyor gerekçesiyle Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkartılmasını istemişler.

Bu bildiriden çok kısa bir müddet sonra İsrail Yahudileri orantısız şiddet gösterip üç bine yakın Filistinliyi yaralayıp, altmıştan fazlasını ise şehit ettiler.

Kaldırılması istenen ayetlerden olan İsra Suresi’nin (birinci fesat zamanı olarak nitelenen) 4 ve 5. ayetlerinin meali şöyle:

“Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vadesi geldiğinde; kuvvet ve şiddet sahibi kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.”

“Mekke dönemi, Medine hicreti ve sonra gelişen olaylarla Yahudiler, çıkardıkları her türlü hile ve entrikaya rağmen ilk Müslümanlar tarafından mağlup edilmişler ve Medine, Hayber gibi bölgelerdeki Yahudi gücü yok edilerek buralardan kovulmuşlardır.”(1)

Aynı surenin 6 ve 7. ayetlerinin mealinde ise şöyle buyrulur:
“Bunun ardından sizleri onlara galip getireceğiz, mallar ve çocuklarla size yardım edecek ve savaşçılarınızın sayısını artıracağız. İyilik ederseniz, kendinize iyili etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz, onu da kendi aleyhinize işlemiş olursunuz. Derken, sonraki taşkınlığınızın vakti geldiğinde, kederinizden suratlarınız asılsın, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ele geçirdiklerini mahvetsinler diye başınıza düşmanlarınızı musallat edeceğiz.”

“Çıkardıkları ikinci fesattan sonra İsrailoğullarına gelecek felaketin uzak olmadığı, İsrail zulmünün biteceği, Müslümanların 1967’den beri Yahudi işgalindeki Mescid-i Aksa’ya girerek onları cezalandıracağı ve yüz hatlarının çok kötü bir hale geleceği” (2) yorumları Müslim ( Fiten,82)’de yer alan şu hadis-i Şerif ile desteklenmektedir:

“Müslümanlar, Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harp olacak ve Müslümanlar onları kırıp mahvedeceklerdir. Öyle ki, Yahudilerden bir kimse bir ağaç veya bir yaşın arkasına saklanacak olsa, o ağaç ve taş dile gelerek “Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür” diyecek. Sadece Garkad ağacı haber vermeyecek. Çünkü bu ağaç, onların ağacıdır.”

En doğrusunu ancak Allah bilir. Ancak bu hadis şöyle yorumlanabilir: Ahir zamanda Yahudilerin fesadı ve tahribatı o kadar çoğalacak ve şımarıklıkları o kadar artacak ki, Müslüman ve Hristiyanların birleşmesine ve beraber hareket etmesine sebep olacaktır. Bu beraberlikten sonra Yahudilerin karşısında tek kuvvet olup onlarla mücadele edeceklerdir.

Tüm dünyada Yahudilere karşı ciddi bir anti pati oluşacak; herkes her türlü yayın ve basın organlarıyla Yahudileri ele vereceklerdir. Bu durumun aşırı derecede olacağını Peygamberimiz (asm) “taşlar ve ağaçlar bile haber verecek” diye ifade buyurmuşlardır.

Filistin topraklarını işgal edip; cinayetlerine, zulümlerine devam ede dursunlar. Taş ve ağacın konuşması şeklinde benzetme yapılan insanlık vicdanının aleyhlerine dönme süreci tamamlanıncaya kadar, mazlumun âhı hedefine varacak, Müslümanlar davalarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır. Hadiste taş ve ağacın konuşması, insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine benzetmedir.

Sonuç olarak dünya kamuoyu Yahudileri onaylamayacaktır. Ancak Yahudileri saldırganlıklarında destekleyen, onları koruyan ve kollayan ve onlar adına savaşan bir kavim (günümüzde ABD ve işbirlikçileri) olacaktır. Bu kavim, Peygamber Efendimiz (asm) tarafından “Garkad ağacı” olarak anlatılmış ve ona benzetilmiştir.(3)

Hadiste adı geçen Garkad ağacı. Kamus’ta “Sincan Dikeni” veya “Yahudi ağacı” olarak belirtilir. Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ise Karaçalı, Karadiken, Kunar, Çalıtohumu, Çalıdikeni, Çeşmizen ve Hz. İsa Dikeni gibi çeşitli isimler altında tanınır. Boyu 2-3 m. olan bu ağacın Latince ismi “PALIURUS SPINA CHRISTI”dir.

Tehlikeli dikenlere sahip olan bu ağaç, Filistin havalisinde Yahudiler tarafından halen çok yaygın bir şekilde dikilmektedir.(4)

Fransızların çıkarılmasını istediği ayetlerden bir diğeri de; Bakara suresinin 61.ayetidir:

“Onların üzerine horluk ve yoksulluk yüklendi. Allah’ın gazabına uğradılar. Bu; Allah’ın ayetlerini inkar ettiklerinden ve haksız yere Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Şuayb gibi peygamberleri öldürerek isyan etmelerinden ve aşırı gitmelerindendir.”

Bu peygamber katilleri hakkında Maide suresinin 64. ayetinde şöyle buyrulur:

Bir de Yahudiler; Allah’ın eli bağlıdır, cömert değildir, dediler. Bu dedikleri söz sebebiyle, elleri hayır yapmak hususunda bağlandı ve LANETLENDİLER. Doğrusu Allah’ın kudret elleri açıktır, dilediği gibi ihsan eder. Ant olsun ki, sana Rabbinden indirilen ayetler, onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır.”

Yahudi-Hristiyan kültüründe yer alan “On Emir”den bir tanesi de “Adam öldürmeyeceksin” emridir.”Cumartesi çalışmama” emrine uyan yahudiler; nedense bu emri görmezlikten gelip; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden sinek öldürür gibi dünyanın gözü önünde Filistinlileri şehit etmektedirler.

Fransa’nın Kur’an-ı Kerim’den çıkarılmasını istediği ayetlerden bir başkası da Bakara Suresi’nin 83 ve 84. ayetleri olup; bu konuyla ilgilidir:

“Bir zamanlar biz İsrailoğulları’ndan, “Yalnız Allah’a kulluk edeceksiniz; ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz. İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin” diyerek söz almıştık. Sonra, içinizden küçük bir kesim dışında, sözünüzden döndünüz; hâlâ da sırt çevirmektesiniz. Vaktiyle sizden, birbirinizin kanlanın dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair de söz almıştık. Siz de kabullene geldiniz. Hâlâ da (buna) şahitlik ediyorsunuz.”

İsrailoğulları hakkındaki ayetler bunlarla sınırlı olmadığı gibi; bu konuyu bir köşe yazısına sığdırmak mümkün değil.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Hiç bir kimse, hiç bir güç Kur’an-ı Kerim’in bir harfini dahi çıkartamayacak ve tahrif edemeyecektir. Çünkü O Allah-u Teala’nın koruması altındadır. Ancak İsrailoğulları’na ABD’nin koruması altında olmaları yetmeyecektir.
***
(1)-Edessa haber
(2)-Sorularla İslamiyet
(3)-Sorularla İslamiyet
(4)-Metin Alkan

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı