KONKORDATO’YA GİDEN FİRMALAR
2 Ekim 2018 Salı
Ebru Özkan ismindeki bir kadın; yaptığı Kudüs ziyaretinin ardından Türkiye’ye dönmek üzere Tel Aviv’deki Ben Gurion hava alanına geldiğinde terör suçlamasıyla gözaltına alınır.
Washington Post’un iddiasına göre Trumph İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu arayıp Ebru Özkan’ın serbest bırakılmasını ister.
Yine iddiaya göre Trumph NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile 11 Temmuz’da yaptığı görüşmeye istinaden (rahibin serbest bırakılması mukabilinde) bu girişimde bulunmuştur.
İsmi açıklanmayan üst düzey Türk yetkililer ise; yapıldığı iddia edilen bu pazarlığı yalanlar.
İsrail’in 15 Temmuz’da Ebru Özkan’ı sınır dışı etmesinden sonra 25 Temmuz 2018 günü görülen dava sonucunda rahip Andrew Brunson tahliye edilir. Ancak serbest bırakılmaz ve ev hapsine alınır.
Brunson’un tahliye edileceği umudu içindeki ABD; Adnan Menderes Hava Alanı’nda hazırda beklettiği uçağı kaldıramaz.
Bunun üzerine küresel kabadayı Trump küplere biner ve Türkiye’yi tehdit eder. Dolar ve Euro zirve yapar. Merkez Bankası karar üstüne karar alsa da; dövizdeki ateş istenilen ölçüde düşmez.
Ekonomik dengeler bozulur. Firmalar beklemedikleri bu duruma uyum sağlamakta güçlük çekerler. Hazırlıksız yakalanmışlardır. Çekler dökülmeye başlar. Satışlar ve istihdam düşer.
Piyasa koşullarının kötü olması, işlerin olumsuz etkilenmesi, öngörü ve tahminlerin tutmaması, işletmelerin mali durumlarının bozulmasına sebep olur.
Bu pozisyondaki firmaların önündeki alternatiflerden birisi konkordatoya gitmektir.
Konkordato; aslında; iyi niyetli borçluların başvurduğu bir uygulama olup; alacaklılarla yapılan bir borç ödeme sözleşmesidir.
Tamamen iflas etmektense; elindeki mevcut imkanlarla, tüm alacaklılara, alacaklarını belli bir oranda (mesela %70 – %75 gibi ) ödeme yapılacağına dair bir mutabakattır.
Aksi takdirde; hızlı davranıp borçlunun üzerine en erken giden alacaklılar alacağını kurtarabilirken; geciken alacaklılar hiç bir şey elde edemeyeceklerdir.
Kayıtları muntazam, davranışları dürüst; konkordato teklifini borçlarının asgari %50 ve daha fazlasını ödemek üzere yapmış; menkul ve gayr-ı menkul mal varlığı bu teklifi karşılamaya müsait firmalar icra hukuk mahkemelerine baş vururlar.
Alacaklıların üçte ikisi ile anlaşma sağlanmışsa; mahkeme konkordato kararı verir. Nihai olarak Ticaret Mahkemesi bu kararı tasdik ederse üç aylık ilk süreç başlamış olur.
Diliyor ve umuyoruz ki; şehrimiz ve ülkemizdeki bu tür firmalar; içinde bulundukları durumu küçük sıyrıklarla atlatırlar ve domino etkisiyle diğer işletmelere zarar vermezler.