REKLAMI GEÇ

KÖTÜ PARA İYİ PARAYI KOVAR

29 Kasım 2016 Salı

Gresham Kanunu olarak bilinen bu deyimde “kötü para” değeri düşük parayı, “iyi para” da değeri yüksek parayı ifade eder.

Son günlerde ABD dolarının ateşi yükselince ya da yükseltilince hemen bu deyim akla gelse de milli para birimimiz olan Türk Lirası’nı “kötü para” olarak nitelemek haksızlık olur.

Bu deyimin işaret etmek istediği asıl nokta; herkesin değerleneceğini tahmin ettiği ve değerli hale gelen paraya hücum ederek satın alması ve daha da yükseleceğini ümit ederek kasasında saklamasıdır.

Bir ülkede bir an itibariyle insanların elindeki ve bankalardaki milli paranın toplam miktarına emisyon hacmi denir.

Mal üretilmeden Merkez Bankası banknot matbaaları para basarlar ve emisyon hacmi yapay bir şekilde yükseltilirse para değerinin düşeceğine, enflasyonun artacağına inanılır.

Bu kural ABD için geçerli değildir. Zira ABD “dolar” basarken bu kaygıları taşımaz ve kâğıt değeri kadar masraf etmeyi göz önüne alarak “karşılıksız” para basar.

“Senyoraj” denilen bu işlem sayesinde ABD, 1 dolarını matbaada basarken 10 kuruş harcıyorsa, Türkiye’deki yaklaşık değerini düz hesap olarak 3,5 TL olarak varsaysak; dolar başına üç lira kırk kuruş kâr elde etmektedir.

Türk halkı yastık altındaki parasını genelde “güvenli liman” olarak gördüğü altına yatırır. Önemli bir kısımda “yarın bir gün” nasıl olsa yükselir diye dolar veya Euro’ya bağlar.

Ekonomideki kaidelerden bir tanesi de bir mala olan talep çoğalırsa o malın fiyatının arttığı, talep azalınca da fiyatının düştüğüdür. Buna arz/talep kanunu da denilir.

ABD doları “mal” olarak da kabul edilirse, talep arttıkça fiyatı da artmaktadır.
Herkes cebindeki, bankadaki, dolarını bozdursa ne olur? Döviz piyasasında dolaşan dolar miktarı artacağından fiyat bir nebze düşebilir. Nitekim merkez bankası da böyle zamanlarda elindeki döviz stoklarından bir kısmını satışa çıkarır.

Bankalar da aynı insanlar gibi ellerinde döviz tutarlar. Yalnız Türk Lirası ve döviz stoklarının belirli bir oranı kadarını; (ki buna disponibilite oranı da denir) Merkez Bankası kasalarında zorunlu karşılık olarak tutarlar ve bunun mukabilinde Merkez Bankası’ndan faiz alınır.

Bankaların haddinden fazla yabancı paraya yönelmelerini önlemek için dövize uygulanan zorunlu karşılık oranı yükseltilebilir ve karşılığında aldıkları faiz oranı düşürülebilir.

Son alınan kararlarla bazı ihalelerin döviz yerine Türk Lirası cinsinden yapılması hususu gündeme geldi. Böylelikle kasım ve aralık aylarında 9 milyon dolar tasarruf edileceği dile getiriliyor.

Bu ve buna benzer kararlar ile döviz spekülatörlerinin oyununun bozulacağına inanıyorum. Haydi Türkiye! Boz bu oyunu… Gerekirse tüm dolarlarını da bozdurarak…

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Güngör Kesimli   -  Bağlantı 2 Aralık 2016, 22:28

Vatandaş elindeki üç beş doları bozdurmakla ancak doların ateşini düşürür. Reis “Bozdurun” dedi. Biz de bozdurduk. Önemli olan petrol zengini Arap ülkelerinin Amerika’daki paralarını geri çekmesidir. İşte o zaman AMERİKA’NIN ŞAPA OTURDUĞU ANDIR.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı