MEHDİ GELECEK Mİ?
21 Ocak 2020 Salı
Mehdi; toplumumuzda detaylarıyla çok bilinmeyen, dünyamıza, hayatımıza ne zaman, nerede, nasıl ve ne şekilde gireceği çok merak edilen gizemli bir konu.
Daha da çok merak edilen ise; Mehdi’nin kim olacağı, nereden zuhur edeceği ve belirtilerinin, özelliklerinin ne olacağı?
Günümüze kadar birçok kişinin, kendisini mehdi olarak gördüğü, kendisini mehdi olarak lanse etmeye çalıştığı, etrafına böyle bir izlenim yaymaya çalıştığı da bilinen bir vakıa.
Tabii ki şu ana kadar yeryüzüne mehdi gelmedi. An itibariyle; kimse kendisini mehdi olarak göremez, gösteremez, ilan edemez. Dolayısıyla hiç bir kimse; içinde bulunduğumuz zaman diliminde bir başka kimseyi mehdi olarak kabul edip biat etmemeli.
Mehdi; dini literatürde; dünyanın son zamanında, yani; kıyamete yaklaşılan bir vakitte zuhur edip, son din olan İslamiyet’i yeryüzünde hakim kılacağına inanılan kişi olarak tarif edilir.
Hristiyan ve Musevi inancına göre ise; bu özelliklerdeki kişinin adı “Mesih”tir.
Kur’an-ı Kerim’de her ne kadar “hidayet” kökünden türemiş birçok kelime yer alsa da; “mehdi” kelimesi hiç bir ayet-i kerimede zikredilmemiştir.
Müslim, Malik Bin Enes ve Buhari gibi hadis alimleri de; içinde “mehdi” kelimesi geçen rivayetleri nakletmemişlerdir.
Mehdi ile ilgili rivayetleri nakleden alimler; Tirmizi, Taberani, Ebu Davud, İbn-i Mace, Ahmed Bin Hanbel ve Hakim’dir.
Sünni kelamcılar ise; mehdi inancından ya hiç bahsetmemiş, ya da kıyamet alametleri bahsinde kısaca değinmişlerdir.
İbn-i Haldun, M. Reşid Rıza, Abdullah bin Zeyd, Kadı Abdülcebbar, Ferid Vecdi ve Abdullah Es-Semman Mehdi hadisesini kabul etmeyenlerdendir.
Ravi zinciri güvenilir olmadığı halde; Hz. Peygamber (A.S.) efendimize atıfta bulunularak “mehdi” konusunda yazılmış bazı metinlerde(1) şu ifadelere yer verilir:
Peygamberimizin soyundan gelecek olan mehdinin adı; Peygamberimizin adına (Muhammed) ve babasının adı da Peygamberimizin babasının (Abdullah) adına uygun olacaktır.
Medine’de doğacak, Mekke’de mehdiliğini ilan edecektir. Tahrif edilmiş ve halen orijinali mevcut olmayan Tevrat ve İncil’in asıl nüshalarını bulup, kitap sahiplerinin Müslüman olmasını sağlayacak, zulmü kaldırıp adaleti getirecek, insanlar zenginleşecek, düşmanlıklar sona erecek, barış hüküm sürecektir.
Yedi yıl devam eden bir hükümranlıktan sonra Hz. İsa yeryüzüne inecek, her ikisi birlik olarak Deccal’i ortadan kaldıracaklar ve Mehdi vefat edecektir.
Ashab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcısı olacak, Ramazan ayının birinci gecesinde ay; 14.günü ise Güneş tutulacaktır.
Selefi alimler mehdi ile ilgili hadisleri sahih kabul ederken; diğer bazı alimler bunları tartışmaya açık bulmuşlardır. Bu sebeple mehdi konusu Ehl-i Sünnet’te bir inanç esası olarak ele alınmamıştır.
Şia ise; mehdiliği “imamet” inancının bir parçası olarak ele almış ve 12.imam olan Muhammed Mehdi’nin beklenen mehdi olduğuna inanmıştır.
12 imam görüşüne sahip olan İsna Aşeriye mezhebi 6.sıradaki Cafer-i Sadık’a tabi olduklarından; “Caferiye” olarak isimlendirilmişlerdir.
12 İmam Mezhebi Şiilerine göre; Hz. Peygamber (s.a.s); Hz. Ali’yi (r.a) halife tayin etmiştir. Dolayısıyla İmamlar; Hz. Ali’den başlayıp devam eden bir silsiledir.
12 imamın isimleri dipnot (2)’de yazılmıştır.
Mehdi beklentisi fesat ve bozgunculuğun zirve yaptığı, kuvvetlinin zayıfı ezdiği, terörist ülkelerin insanları topluca katlettiği günümüzde mazlum ve mağdurların bir ümidi ve motivasyon kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır.
Allah-u Teala’nın; her yüzyılda; dini yaşantıyı ihya edecek (canlandıracak) bir kimseyi göndereceğini bildiren ve Ebu Davud’da yer alan hadis-i şerif ; (hidayete davet edecek mehdinin sadece dünyanın son zamanlarında gelmesi beklenen tek bir kişi değil) her asırda ortaya çıkacak müceddidler olduğu görüşünü destekleyici mahiyettedir.
Kesinlik/kat’iyet arz etmese de, itirazlara açık olmak üzere; 12 müceddidin isimleri dipnot (3)’te sunulmuştur.
Bu konuya ilerideki yazılarda da devam edeceğiz.
—————————————————
(1)İbn-i Haldun, II,787-789; İsmail Hakkı, sy.285(1329),s.390-391)
(2)On iki imamın isimleri şöyledir:
1- İmam Hz. Ali ibn-i Ebi Tâlib (r.a.) (ö: 661).
2- İmam Hz. Hasan bin Ali (r.a.) (625-669).
3- İmam Hz. Hüseyin bin Ali (r.a.) (626-680).
4- İmam Zeynel Âbidin (r.a.) (659-719).
5- İmam Muhammed Bâkır (r.a.) (677-733).
6- İmam Câfer-i Sâdık (r.a.) (699-765).
7- İmam Mûsâ el-Kâzım (r.a.) (745-799).
8- İmam Ali Rıza (r.a.) (770-?).
9- İmam Muhammed Cevad Takî (r.a.) (811-835).
10- İmam Ali Nakî (r.a.) (829-868).
11- İmam Hasan Askerî Zekî (r.a.) (846-874).
12- İmam Muhammed Mehdi (r.a.)
(3) On iki müceddidin isimleri şöyledir.
1- Ömer b. Abdülaziz (H. 17-102 / M. 638-720)
2- İmam-ı Şafii (H. 150–204 / M. 767–819)
3- Ebu’l-Hasan Ali El- Eş’ari (H. 260–324 / M. 873–936)
4- Ebu Hamidi’l-Isfarayani (H. 344-406 / M. 955-1016)
5- İmam-ı Gazali (H. 450–505/M. 1058–1111)
6- Fahreddin-i Razi (H. 544–606 / M. 1149–1209)
7- Mevlânâ Celâleddin-i Rumî (H. 604–672/ M. 1207–1273)
8- Zeynüddin-i Irakî (H. 725-806 / M. 1325-1403)
9- Celâleddin-i Suyutî (H. 849–911/ M. 1445–1505)
10- Müceddid-i Elf-i Sânî: İmam-ı Rabbani (H. 971- 1033 / M. 1563-1624)
11- Şah Veliyullah Dehlevî (H. 1114–1176 / M. 1702–1762)
12- Mevlânâ Halid-i Bağdadî (H. 1193–1242 / M. 1776–1826)
13- Bediüzzaman Said Nursî. (H. 1293 – 1379 / M. 1878–1960)ed Mehdî (r.a.).