MÜLTECİ VE SIĞINMACIYA ANA KUCAĞI

Cuma akşamı Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Başkanı Avukat Uğur Yıldırım, CHP Denizli Milletvekili Avukat Kazım Arslan ve eski AK Parti Milletvekili Avukat Mehmet Salih Erdoğan’ın da katıldığı Forum programında; mülteci haklarının ne olduğu, ülkemizdeki mülteciler ve içinde bulundukları durum ile ilgili olarak bir yerel televizyon kanalında tartışma programına katıldım.

Programa çıkmadan önce kısa adı AFAD olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve İl Göç İdaresi Başkanlığı’ndan bilgi almaya çalıştım. Ülkesinde yaşadığı baskılardan dolayı ULUSLARARASI KORUMA KANUNU‘na göre başka bir ülkeye Birleşmiş Milletler tarafından yerleştirilen kişiye SIĞINMACI deniyor.

Ülkemize Afganistan, Irak, İran ve Afrika ülkelerinden gelen yaklaşık 400 bin dolayında sığınmacı var. Bu kişiler iki yıl sonra farklı bir ülkeye gönderilebiliyor.

Bir de ülkelerinde meydana gelen olaylardan dolayı GEÇİCİ KORUMA KANUNU ile ülkemize gelen Suriyeliler var ki; merkezi hükümet tarafından gerekli görüldüğünde geri gönderilebiliyorlar.

Suriye krizi, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük insani krizlerden biri ve bu krizin 5. yıldönümündeyiz. Zira Suriye’de iç karışıklıklar 15 Mart 2011 tarihinde başlamıştı.

Bu günlere gelinceye kadar, aralarında sivillerin de bulunduğu 273 bin insan öldü. İç savaş öncesinde Suriye’nin nüfusu 20 milyon idi ve bunlardan 13,5 milyon insan şu anda yardıma muhtaç vaziyette.

6,5 milyon insan yerinden yurdundan edilirken, 4,5 milyon insan ise çareyi ve kurtuluşu komşu ülkelere sığınmakta buldu.

Ülkemiz; ilk günden beri AÇIK KAPI POLİTİKASI uygulayarak, onlara GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ verdi ve dünyanın en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi oldu.
Türkiye takriben 3 milyon Suriyeliye kapısını ve gönlünü açarak, insanlık tarihinde yeni utanç tablolarının yaşanmasına engel oldu.

Kızılay, AFAD gibi kurumlar da din, dil, ırk ayrımı yapmadan mülteci ve sığınmacılara yaptığı yardımlarla tüm dünyaya örnek oluyor. Hali hazırda Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Adana ve Malatya illerindeki 25-26 barınma merkezinde 270 bin Suriyeli ve 12 bin Irak vatandaşı barınıyor.

Türkiye mülteci ve sığınmacıların yaralarının sarılması ve yaşama tutunmaları için 9.4 milyar dolar tutarında bir kaynak harcamışken, uluslararası toplum yalnızca 462 milyon dolar katkıda bulundu.

Bir başka ifadeyle, dünyanın mazlumlara verdiği her 1 liraya karşılık, Türkiye 20 lira yardımda bulundu.

İnsani yardım harcamalarında görülen bu çarpıcı dengesizlik, KÜRESEL İNSANİ YARDIM RAPORU’na yansımış durumda.

Ülkemiz, 2013-14 ve 15 senelerinde ABD ve İngiltere’nin ardından en çok insani yardım yapan 3. ülke konumunda.

2013 senesinde Gayrı Safi Milli Hasıla bazında Türkiye bütçesinin binde 21’ini insani yardım faaliyetlerine ayırarak, dünyanın en cömert ülkesi konumuna yükselmiş vaziyette.

Hasılı; mülteci ve sığınmacılara sunulan yüksek hayat standardı bakımından uluslararası camiada öncü ve model olmuş bir ülke konumundayız.