REKLAMI GEÇ

MÜNAFIK

8 Mayıs 2018 Salı

Türk Dil Kurumu Arapça bir sıfat olan münafığı “dini kurallara inanmadığı halde inanmış gibi görünen” olarak tanımlıyor.

Başka sözlüklerde “arabozucu, bölücü, karıştırıcı” , “Müslüman olmadığı halde, Müslümanları aldatmak için Müslüman görünen kimse” ve “olduğundan başka türlü görünmek” anlamları da veriliyor.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde ise; irade zayıflığı ve ruhi bozukluk sebebiyle imanla küfür arasında gidip gelen; dinin bir kapısından girip diğerinden kaçan; imandan çok küfre yakın olan, kalplerinde hastalık bulunan çifte şahsiyetli kimse olarak nitelendirilmiş.

Abdülhalim Hifni gibi bazı araştırmacıların; casusları ve bazı gizli örgütleri münafık olarak vasıflandırdıkları da vakidir…

Münafık kelimesi Kur’an-ı Kerim’de 27 ayette zikredilirken; bunlardan beşinde münafık erkeklerin yanında münafık kadınlardan bahsedilmektedir.

Peygamber Efendimiz (S.A.S)’in Medine’de bulunduğu zaman diliminde nazil olan ve on bir ayetten ibaret olan Münafikun suresinde münafıkların özellikleri anlatılmaktadır.

Onlar yeri geldiğinde yemin ederek Müslüman olduklarını söylerler. Ancak onlar aslında ya hiç inanmamışlardır; ya da menfaatleri zarar görünce tekrar küfre dönmüşlerdir.

İnananlarla karşılaştıklarında inandıklarını belirtirler. Ancak asıl taraftarlarıyla baş başa kaldıkları zaman inananlarla alay ettiklerini söylerler.

Bunların diğer bir kısmı ise kendilerince önemli gördükleri işlerde din ile alakası olmayan insanlara danışmayı tercih ederler. Lakin başlarına bir musibet, bir felaket gelince de tekrar gidip Hz. Peygamber (S.A.S.)’e başvururlar. Dolayısıyla İslamiyet’e bağlılıkları bu dünyadaki menfaatlerine göre şekillenir.

Münafıklar dış görünüşleri itibariyle cesur gibi görünseler de; birçok şeyden ve özellikle de savaştan çok korkarlar.

Cimri, kibirli ve yalancı olup gösteriş meraklısıdırlar. Dua ve ibadet konularında isteksizdirler. Şerre motor, hayra fren olurlar. İnananlara kin beslerler. Düşmanlık ve Peygamberimize isyan etmek konusunda gizli faaliyet içinde bulunurlar.

İki sürünün arasında kalıp, nereye katılacağını bilemeyen koyun gibidirler. Ya da; nehrin ortasına kadar yüzüp; karşı kenarlarda yer alan mü’min ile kafirden hangisinin çağrısına kulak vermesi gerektiğini düşünürken; gelen büyük bir dalgada boğulan birine benzerler.

Münafığın belirtileri de üçtür: Yalan söylemek, verdiği sözde durmamak ve emanete ihanet etmektir.

Nureddin Es-Sabuni; münafığın dünyada Müslüman muamelesi görse bile; ahirette gerçek yüzünün ortaya çıkacağını ve bu sıfattan sıyrılmış olarak yargılanacağını söyler.

Münafıklar ensar ve muhacirler arasında nifak çıkartarak fitne tohumları ekmiş, insanları birbirine düşürmeye çalışmış, yeni Müslüman olmuş insanları inançlarında tereddüde sürüklemişlerdir.

Efendimiz (S.A.S.) ve aile fertlerine çamur atarak itibarsızlaştırmaya çalışmışlar, savaşlarda Müslümanların cesaretlerini kırmışlar, düşmanın eline koz vermişler, İslam ordusunu içten çökertmeye çalışmışlardır.

İşte kısaca İslam tarihindeki münafıklık örnekleri ve münafıklar…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ezgi bobur   -  Bağlantı 8 Mayıs 2018, 20:01

harika

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı