
MUTLU VE BAŞARILI ÇOCUK NASIL YETİŞTİRİLİR?
19 Nisan 2016 Salı
Şehrimizin güzide okullarından birinden; yukarıdaki başlığı ihtiva eden veli semineri davetiyesini aldığımda, işlenecek konular çok dikkatimi çekti:
Hangi aileler başarılı ve mutlu çocuk yetiştirir?
Başarı mutluluk getirir mi?
Yeteneğin geliştirilmesi neden genlere bağlı değildir?
Yetenek hakikatte nasıl gelişir?
Övgü neden zararlıdır? Övmek yerine ne yapılmalıdır?
Zeki çocuklar neden öğrenemez?
Çocuğa mükafat vermek onlara nasıl zarar verir?
Rekabet neden motivasyon düşürür?
Ceza neden işe yaramaz? Yerine ne yapılmalıdır?
Neden çocuklar teknolojiye bağımlıdır?
Gerçek sevgi nedir ve çocuklar gerçekten nasıl sevilir?
Dr. Özgür Bolat’ı dinlemek üzere salondaki yerimizi aldığımız andan itibaren; hocanın ağzından çıkacak sözcükleri kaçırmamaya azami özeni göstermeye çalıştık:
Bir insanı hangi şey, hem mutlu hem başarılı yapar? Başarı mutluluk getirir mi? Her başarılı insan mutlu mudur? Ya da her mutlu insan başarılı mıdır?
Bir insan niye kendisiyle yarışmaz da, başkasıyla yarışır?
Çocuklarımızı zaman zaman eleştiririz. Eleştiri; “Ben seni olduğun gibi kabul etmiyorum; değiştirmek istiyorum” demektir. Çocuk tenkide uğrayınca “Ben mevcut halimle değerli değilim” diye düşünmeye başlar.
Bir insanda değersizlik duygusu oluşmaya yüz tutarsa, bağımlılık başlar. Kumar, uyuşturucu, bilgisayar gibi.
Mutluluğun kaynakları ikiye ayrılır. İç kaynaklı, dış kaynaklı. Dış kaynaklı yani başarı, statü, mevki veya para gibi unsurlarla mutlu olmayı seçerseniz, mutlu olamazsınız. Fakat maalesef, anne-babalar çocuklarını dış kaynaklı yetiştiriyorlar.
Dış kaynaklı insan için başarı amaçtır ve “Ben değerli değilim, değerli olmak için başarılı olmalıyım” düşüncesi hakimdir.
Her ebeveyn evlatlarını sevdiği halde, çocukların kendilerini değersiz hissetmelerinin sebebi budur.
Çocuğun gösterdiği başarıya göre övgü ve ödül alması, ya da gösterdiği başarısızlığa göre kızgınlıkla karşılanması ve ceza ile terbiye edilmesi; yapay sevgiye işarettir. Oysa çocuklar gerçek sevgiyle sevilmek isterler ve anne-babalarının sevgisinden emin değillerse, şımarıklık yaparak ebeveyninin sevgisini test ederler.
Bir çocuk, “Anne-babam beni sadece ben olduğum için seviyor” diye inanmalı ve ailenin içinde kendini güvenli hissetmelidir. Böyle bir çocuk, dışarıda da kendini güvenli hisseder.
Dış kaynaklı bir çocuk için başarı amaç olduğu halde, iç kaynaklı bir çocuk için başarı, bir sonuçtur ve kendiliğinden gelir.
Öyleyse tercihimiz mutluluk odaklı başarı olmalıdır.
Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir
Yorumlar
Mutluluğun başarıyla doğru orantılı olacağını dayatmak çocuklarda derin izler bırakabilir. Çocuklarımıza sevgi asilayim. Paramızla değil sevgimizle yanlarında olalım. Kendi istediğimiz kalıba sokmaya çalışmak yerine onların kalıplarına saygı duyalim