REKLAMI GEÇ

NARGİLEME DOKUNMA

16 Temmuz 2019 Salı

Daha önceleri tütün hakkındaki bir yazımın linkini sosyal medyada paylaştığımda; yakın bir arkadaşım; “Erdal abi; her konuda bir şeyler yaz ama; nargileme dokunma” demişti.

O arkadaşımdan özür dileyerek ve bu konuda söz vermemiş olmanın rahatlığıyla bu haftaki yazıyı nargileye ayırmaya karar verdim.

2 Şubat 2016 tarihinde www.denizlihaber.com’da yayınlanan “Nargile…” başlıklı  yazımda bir tiryakiden edindiğim bilgileri aktarmış olsam da; hiç nargile içmediğimi, usulünü,adabını, kültürünü, tadını,zevkini, muhabbet ortamını yakinen bilmediğimi itiraf etmeliyim.

(Nargile hakkındaki olumsuz bilgilere tahammülü olmayan ve bu yazıdan etkilenerek nargileyi bırakmaktan korkanların aşağıdaki bölümü okumamaları tavsiye olunur.)

MASUM GÖRÜNEN NARGİLE SİGARADAN DAHA ZARARLI

Dünya Sağlık Örgütü araştırmalarına göre; bir oturumda ciğerlere çekilen duman hacmi 50 adet sigaraya eşdeğerde.

Nargile bir tütün ürünü ve tüm tütün ürünleri gibi kanser, kalp ve damar hastalıkları, felç, solunum yolu rahatsızlıklarına sebep oluyor. Dumanının sudan geçmesi; içerdiği zehirli maddelerden arınmasını sağlamıyor.

Bir nargilenin ortak kullanımında “sipsi” denilen ağızlık değiştirilse de; birden fazla kişinin nefes alıp vermesiyle marpucun içi ve çeperlerinde oluşan bakteri ve mikroplar solunum vasıtasıyla bir kişiden diğerine geçiyor.

Bu da AIDS, hepatit, tüberküloz, uçuk gibi hastalıklara yakalanılmasına sebep oluyor.

Ortama yayılan nargile dumanı çok yüksek oranlarda karbon monoksit, nikotin, katran, ağır metaller, uçucu ve zehirli kimyasallar ihtiva ediyor.

Bilhassa; gençleri ve üretim çağındaki nesilleri hedef kitle olarak gören ve doymak bilmeyen tütün endüstrisi; nargile tütününün içine meyve aromalı katkı maddeleri karıştırarak, içimini kolaylaştırıyor, damak zevkine uygun hale getirip tiksindiriciliğini azaltıyor.

Hoş kokusuyla sağlıklı gibi algılanması amaçlanan meyve aromalı tütündeki şekerin yanarak nikotinle etkileşim içine girmesi; bağımlılık yapıcı etkisini, toksik maddeleri ve zararlarını artırıyor.

Nargilenin sigaraya karşı sağlıklı bir alternatif gibi algı oluşturularak öne çıkarılması yukarıda açıklanan sebeplerle çok yanlış ve ticari bir yalan.

Nargile tütününün ihtiva ettiği arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun gibi içeriklerin miktarı sigaraya göre kat kat fazla.

PASİF İÇİCİLER

Nargilenin zararları sadece aktif içicilere dokunmuyor. Aynı masada, aynı mekanda oturanlar da, kendisine düşen nasibini alıyor.

Çünkü; uzun süren bir seansta; ortamdaki dumanı, solunum esnasında sık sık içine çekmek zorunda kalıyor ve  sosyal ortam ile  çevreden uzak kalmamak, sohbete katılmak gibi gerekçelerle kendini ikna edip; ileride her an aktifliğe dönüşebilecek pasif bağımlı hale geliyor.

SONUÇ

İstanbul ve diğer birçok şehirlerin simgesi pozisyonundaki tarihi yerlerin nargile içme mekanı olarak kullanılmasından vazgeçilmesi gerekiyor. Bunu hem insanımız, hem de tarihi mekanın dumanlardan etkilenmemesi için yapmamız şart.

Ölümcül hastalıklara alt yapı hazırladığının (yayınlanması zorunlu kamu spotlarından da yararlanarak) halkımıza anlatılması, 2014 yılında uygulanan “Nargile Farkındalık Kampanyası”nın sürekli tekrarlanması icab ediyor.

NOT: Bu yazıda; dayanak noktası ve kaynağım; tüm bağımlılıklarla var gücüyle mücadele eden Yeşilay’ın aylık olarak neşrettiği sağlık ve yaşam dergisinin nargileye ayırdığı 14 sayfalık dosyasıdır.

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı