REKLAMI GEÇ

RABBİN İÇİN NAMAZ KIL, KURBAN KES

6 Ağustos 2019 Salı

Her sene hicri takvime göre Allah adına ve O’nun rızasını kazanmak için yapılan Kurban kesme ibadetini Hanefi mezhebine göre vacip kılan delil; halk arasında namaz sureleri olarak bilinen on sureden en kısası olup, üç ayetten ibaret olan Kevser suresidir.

Kur’an’daki dizilişe göre yüz sekizinci, iniş sırasına göre on beşinci sûredir. Âdiyât sûresinden sonra ve Tekâsür sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Adını ilk ayette geçen “kevser” kelimesinden alır. Bu surenin iniş sebeplerinden en önemlisi;
Erkek çocuklarının vefat etmesi üzerine üzerine; Peygamberimiz (Aleyhisselam)’ın soyunun devam etmeyeceği anlamında; kendisinin peygamberliğine inanmayanların “ebter” diyerek sözlü saldırıda bulunmalarıdır.
İlk ayette geçen ve Peygamberimiz’e verildiği ifade edilen ” kevser” kelimesi bir çok anlam taşımaktadır:
Allah’ın Efendimiz’e verdiği peygamberlik, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, İslam dini ve ilmin yanında; aynı zamanda Cennet’te bir ırmağın veya Cennet’te Rasul’üne tahsis edeceği havuzun adıdır.

İkinci ayette ; “Öyleyse Rabb’in için namaz kıl, kurban kes” mealinde geçen “kurban”dan kastedilen; kendisine lütfedilen güzelliklere karşılık olarak, teşekkür anlamında; bütün şükürleri içerisinde barındıran namaz ve kurban ibadetlerini yerine getirmesidir.
Üçüncü ayette ise; asıl soyu kesik (ebter) olanın Peygamber Efendimiz’e dil uzatan olduğu beyan edilir.
Kevser suresinin mealini topluca yazacak olursak;
1-Şüphesiz ki biz sana Kevser’i verdik.
2-Öyleyse Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes.
3-Doğrusu asıl ebter olan, sana kin besleyendir.
Peygamber’imizin erkek çocuklarının yaşamamasının hikmetleri arasında; vefatından sonra İslam toplumunu idare edecek halifelerin seçiminin ümmete bırakılmış olması sayılabilir.

Hanefi mezhebinde vacip olan Kurban ibadeti; Şafii mezhebinde kuvvetli sünnettir. Kurban kesilmesi ile ilgili hadislerden bazıları şunlardır:
“Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın.”
“Ey insanlar! Her sene her ev halkına kurban kesmek vaciptir.”
Hz. Muhammed Aleyhisselam da kurban kesmeyi hiç terk etmemiştir.
Bir kimsenin kurban kesmesinin şartları; müslüman, ergenliğe ulaşmış ve zengin olmasıdır. Kurban Bayramı’nın ilk 3 günü içinde yolculuk halinde olmayıp, hanesinde yerleşik olma şartı ise; günümüzde aranmamaktadır.

Çünkü hijyenik şartların oluşmaması sebebiyle şehirlerde evlerin önü veya bahçesinde kurban kesilmesinin yasak olması sebebiyle (her ne kadar toplu kesim yerleri belirlenmekteyse de) halkımız ve gurbetçilerimiz tarafından dernek ve vakıflara kurban vekaleti vermek tercih edilir olmuştur.

Birleşmiş Milletler’in yayınladığı yeni bir rapora göre; açlık çeken insan sayısı 821 milyona ulaşmıştır. Bu da demektir ki; dünyadaki her yüz kişiden 11’i açlık çekmektedir. En çok açlık çeken insanın bulunduğu kıta Afrika olarak ortaya çıkmaktadır. Aynı rapora göre dünya genelinde yaklaşık 149 milyon çocuk açlıkla bağlantılı gelişim problemleri yaşamaktadır.

Dolayısıyla kurban vekaleti alan vakıf ve derneklerimizin gerek yurt içindeki yoksul kişilere, gerekse yurt dışındaki kaburga kemikleri sayılan insanlara dağıtacakları etler, onların yüzlerinde bir nebzecik de olsa tebessüm oluşmasına katkıda bulunacaktır.

Hanefi mezhebine göre kurban kesmenin vacip olması için aranan zenginlik ölçüsü; şahsın; (varsa) borçları ve zorunlu asli ihtiyaçları haricinde 85 gr. altın veya buna karşılık gelen para ya da mala sahip olmasıdır.

Evliliklerde kadınlar ve ergenliğe ulaşmış evlatlar; yukarıda sayılan maddi imkanlara sahipse; onlar da ayrıca kurban keserler.

Maddi imkanlara sahip olmayan kişilerin bütçelerini zorlayıp, sıkıntıya düşerek, borca girerek kurban kesmeleri gerekmez.

Kurban bayramımız kutlu olsun. Milletimize ve İslam Alemi’ne huzur ve barış gelmesine vesile olsun. Sağlık ve mutluluk içinde nice bayramlara ulaşmanız niyazıyla.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı