REKLAMI GEÇ

RİSK DEPREM DEĞİL; ÇÜRÜK YAPILAR

28 Ocak 2020 Salı

Ülkemizin geniş bir bölümü maalesef deprem kuşağında. Japonya topraklarının da bizden geri kalır bir tarafı yok. Hatta Japonya’da deprem günlük hayatın olağan bir parçası durumunda.

Yurdumuzdaki düşük şiddetli bir depremde bile kendimizi dışarıya atıyorken; Japonlar bulundukları mekanı kolay kolay terk etmiyor ve aldıkları eğitim gereği nerede ve nasıl pozisyon alacaklarının bilinciyle, sarsıntının durmasını bekliyorlar.

Son Elazığ ve Malatya depremlerinde de gördük ki; asıl riski deprem değil; çürük ve güven telkin etmeyen yapılar oluşturuyor.

Haksız, çabucak ve çok para kazanma hırsıyla yanıp tutuşan hak, hukuk bilmez bazı inşaat firmaları yüzünden; daha az hasar ile daha az can kaybı ile sonuçlanabilecek depremler, onulmaz yaralar açabiliyor.

Nitekim Elazığ’da sağındaki, solundaki apartmanlar ayakta dururken, ortadaki Dilek Apartmanı yıkılabiliyor, Mavi göl Apartmanı kum yığını halinde olduğu yere çökebiliyor.

“Yapı Denetim Şirketleri” denetim vazifesini yeterince ve hakkıyla yapabiliyor mu? Bu firmalarda çalışan kişiler kendi alanında yetkin mi? Yapı Denetim Şirketlerinin denetlenmesinde savsaklanma yaşanıyor mu?

Yapı Denetim Şirketleri ortada yokken yapılan binalar; deprem realitesine uygun yapılmış mı? Uygun yapılmamış ise; kentsel dönüşüm teşviklerinden yararlanmak için başvuru yapıyorlar mı?

Deniz kenarındaki şehirlerimizde yapılan inşaatlarda deniz kumunun kullanılmasının önüne geçilebiliyor mu?

Başını sokabileceği bir ev almak isteyenler; evi inşa eden firmanın güvenilirliğini araştırıyor mu? Yoksa ucuz bir ev aldığına sevinirken, ya da kendi imkanlarıyla ev yaparken kendi kuyusunu mu kazıyor?

Zemin etütleri; arazi sahiplerinin istekleri doğrultusunda mı; yoksa jeoloji /yer biliminin kıstasları doğrultusunda mı yapılıyor?

Yine; şehir plancıları ve belediyeler tarafından konut alanları belirlenirken zemin etüdü sonuçlarına göre mi karar veriliyor? Yeşil alanlar, zemini çürük alanlara kaydırılıyor mu?

Beton dökümlerinde hava şartları göz önünde bulunduruluyor ve beton kalitesine önem veriliyor mu?

Arazi sahipleri ve inşaat taahhüt işlerinde faaliyet gösterenlerin menfaatine aykırı olsa da; dikey yapılaşma yerine, yatay yapılaşma tercih ediliyor mu?

Arsa ofisleri, yatay yapılaşmayı teşvik etmek ve arsa fiyatlarının yükselmesini önlemek gayesiyle arsa üretiyor mu?

Soruları daha da çoğaltmak mümkün.

Yaşadığımız her depremde zorunlu deprem sigortası DASK’ın önemi bir kez daha meydana çıkıyor. DASK can kayıplarını geriye getiremiyor ama maddi hasarlarda depremzedelere çok önemli bir katkı sağlıyor.

Devletimiz, milletimiz, STK’lar, kamu kurumları ve özel firmalar depremin duyulduğu ilk anlardan itibaren maddi ve manevi anlamda Elazığ ve Malatya’nın yanında yer alarak uyumlu bir çalışma sergileyip milli birlik ve beraberliğimizi perçinlediler.

Vefat edenlere Allah u Teala’dan rahmet, yakınlarına sabır niyaz ediyoruz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı