TERÖR PSİKOLOJİSİ…

Bomba taşıyan canlı intihar eylemcilerinin tamamına yakını kronik kanser, böbrek hastası veya psikolojik problemi, kişilik sorunları olan ya da devlete çalıştıklarını zannettikleri , hain olarak gördükleri insanlardan veya çeşitli tehditlerle ve zorla bu menfur saldırıların faili olmayı kabul ettirdikleri kişilerden oluşuyor.

Yaşamayı zül sayan, kendi hayatından vazgeçmiş insanları kontrol etmenin zorluğu, tüm istihbarat teşkilatlarınca kabul edilmiş bir realite. Dolayısıyla intihar saldırısı eylemlerini önlemek, diğer eylemleri önlemekten çok daha zor .

Suriye’de 25 ülkenin ayak izi var ve ortada otoritesi olan bir devlet mevcut değil. Alfabedeki harflerin değişik varyasyonlarından oluşan birçok terör örgütü var. Bunun yanında çok sayıda küresel unsur ve istihbarat örgütleri ile bunların yerli işbirlikçileri cirit atıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin dört tarafı düşmanlarla kuşatılmış durumda.

İntihar eylemlerini metropollere yayan terör örgütlerinin amaçlarından biri örgütte motivasyonun artması. Bir diğeri halkta yılgınlık, dehşet ve korkunun hakim kılınması. Kitlesel ölümlere sebebiyet veren terör eylemlerinin sebep olduğu psikolojinin bir sonucu olarak da sosyal medyada aslı olan, olmayan ihbar furyasının başlaması.

Doğu ve Güneydoğu’daki Kürtlerin teröre destek olmamaları PKK’da yılgınlık ve şaşkınlık oluşturmuş durumda. PKK dağılma noktasına gelebilecek, ciddi bir kriz yaşıyor.

Türkiye’deki en karanlık yıllar olan 1992-93’te Özgür Gündem ‘de Ali Fırat müstear ismiyle yazılar yazan Abdullah Öcalan’ın “Devlet kurmaya çok yaklaştık”demesinin ardından, 1994-95’te PKK tarihinin en ağır darbelerini almıştı.
Ancak 1996-97- ve 98’de PKK ile yapılan mücadele akamete uğradı ve eli kanlı terör örgütü palazlanmaya başladı. Bunun sonucu olarak da PKK ilk intihar saldırısını Haziran 1996’da yaptı.

Çözüm süreci olarak adlandırılan sürecin ardından PKK’nın iki polisimizi uyurken enselerinden kalleşçe vurup, masayı devirmesinden sonra başlatılan terör eylemleri sürerken; hükümet de PKK’ ya çok ağır darbeler indirdi ve terör örgütünü dağılmanın eşiğine getirdi. PKK dağ kadroları ve şehir yapılanmalarının önemli bir kısmını kaybetti. Kandil’de lojistik merkezler vuruldu.

Tinerci, balici, esrar bağımlısı gençleri eğitip sahaya süren PKK’nın hendek siyaseti hendeğe gömüldü.
Kendi insansız hava aracını, kendi tüfeğini, helikopterini üreten devlet daha güçlü bir şekilde mücadeleye devam ediyor.
Bu mücadeleyi iyiler kazanacak ve milletimiz terör ile birlikte yaşamaya alışmayacaktır.