TETHEVA KOZMİK ŞİFA FREKANSLARI

TETHEVA Kozmik Şifa Frekanslarının insanlarla buluşmasına aracılık ve kanallık eden Nihat Hacıfazlıoğlu; eğitimini hem yurt içi, hem de yurt dışındaki üniversitelerde ekonomi alanında yapmış ve dünyaca bilinen global şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparak kariyerinin zirvesine çıkmışken; içinde bulunduğu tüm maddi imkanları elinin tersiyle iterek kendisini insanlığın şifa bulmasına adadı.

Diğer insanlardan farklı olduğu daha çocukken belli olmuştu. Etrafında bir renk cümbüşü ve geometrik şekiller adeta cirit atıyor ve dans ediyordu.

Bu farklılık onu; hiç istemediği halde; yalnızlığa sürükledi. Annesi; merhume; Gönül Sakine hanım; onu diğer insanlardan köşe bucak sakladı. Çünkü o diğer çocuklara benzemiyordu.

Nihat Hacıfazlıoğlu; varlığını “hiç” olmakta buldu. Çünkü sırrına ermişti ki; “her şey” olmanın yolu “hiçlik”ten geçiyordu.

Artık o; başkalarının gözünde sürekli başarılı olmaya ve mükemmel görünmeye çalışmaya gerek duymuyordu.

Daha fazla para ve mal biriktirip; gösterişli, göze batan bir hayat sürerek, insanlara hava atmak, caka satmanın peşinde değildi.

O; TETHEVA ismiyle nitelendirdiği bambaşka bir yolculuğa yelken açmış, yeryüzünde bulunan insanlardaki kozmik enerjiye ses frekanslarını da ekleyerek aktive etmenin derdine düşmüştü.

Yelkenleri; insanların sevgisiyle, ilgisiyle olabildiğince şişmeye müsait olduğu halde; onun egosu hiç şişmedi. Kibre, tekebbüre hiç kapılmadı. Beş elementten biri olan toprak kadar mütevazı olmaya devam etti.

Seçilmiş insan tabirini hiç bir zaman kabul etmedi.

Yüklendiği bilgiyi hiç saklamadı. Çünkü sahip olduğu ilmi yaymayı bilginin zekatı olarak görüyordu.

20’li yaşlardayken 40 kişilik bir kafileyle Mekke’ye gidip; Kabe’yi ilk gördüğünde, önceden tasarladığı duaları bir tarafa bırakıp; Rabb’inden Cennet yerine; diğer insanlara yardım etmenin yolunu açmasını diledi.

Ve şöyle dua etti: “Bana hizmet mertebesi nasip et. İnsanlığa hizmet etmek istiyorum. Cennet’in ne güzeldir. O’nu isteyenlere ver. Benim isteğim ise; insanlara hizmet etmek…”

“Yaradan tarafından insana yerleştirilmiş; kozasından çıkmayı, aktive edilmeyi bekleyen ilahi bir tohum vardır… Uyanan insan için en büyük zorunluluk diğerlerini de uyandırmaktır” diyor; uyanıklığından da uyanmaya çalışıyordu.

“Bil”mekten, “ol”maya; ve kelepçelerinden, engellemelerinden, blokajlarından kurtularak zihinden kalbe geçmeyi çok önemsiyordu.

“Tetheva Kozmik Enerji Frekanslarıyla Tedavi”de her şeyin başı olan “şükür” ile “sevgi” nin ehemmiyetini vurguluyordu.

Çünkü sevgi; bir kişinin ebedi gücü yayabileceği bir araç ve ölümü mağlup edip ışık yayan; bilgeliği, barışı ve aklımızın alamayacağı her şeyi somutlaştıran bir kavramdı.

Nihat Hacıfazlıoğlu’nun uyguladığı ve uygulattığı kozmik şifa frekansları yöntemi; Dünya Sağlık Örgütü WHO’nun da kabul ettiği bir tedavi sistemi.

TETHEVA alternatif tıp değil. Aksine; tamamlayıcı, destekleyici, tedaviyi hızlandırıcı bir yöntem.

TETHEVA; manyetik alanda kozmik frekansların iyileştirici gücünü açığa çıkartarak; fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal bedenimizde dengeyi sağlıyor.

Yaş, eğitim ve fiziksel beden durumu ne olursa olsun; herkes TETHEVA eğitimi alabiliyor ve bunu çevresindekilere de uygulayabiliyor.

Bedenimizdeki ana enerji merkezleri olan çakralar; evrensel yaşam enerjisini bedenin içine çekerek, evrensel enerjiyi insani enerjiye dönüştürüp tüm organların ve dolayısıyla da bedenimizin dengelenmesini sağlıyorlar.

Kızgınlık, korku, suçluluk duygusu, pişmanlık, endişe, keder, üzüntü, tasa, keder, stres, sevgisiz bir ortamda büyüme, anne tarafından emzirilmemek ya da erken sütten kesilmek, kin tutmak, affetmesini bilmemek, anne-baba-eş ve çocuklara bağımlılık derecesinde aşırı düşkünlük ve benzeri sebeplerle çakralarda enerjinin dağılımı ve yayılması açısından dengesizlik, daralma, tıkanma ve en sonunda da tamamen kapanmalar yaşanabilir.

Çakralar tıkandığında bizim için lüzumlu olan enerji vücudumuza giremez ve böylece hastalıklar ortaya çıkar.

Oysa sağlıklı bir beden için çakraların birbiriyle iletişim ve diyalog halinde olmaları, birbirlerini destekleyip tamamlamaları ve karşılıklı olarak bilgi alışverişinde bulunmaları gerekir.

TETHEVA; bedenimizdeki kozmik şifa frekanslarını aktifleştirip kullanılabilir hale getirerek, direnci kırıp, hücrelerin içine girerek; günümüzdeki insanları çaresizliğe, umutsuzluğa, karamsarlığa, bezginliğe iten hasta/lıklar için bir umut ışığı olarak yaklaşık on iki, o üç yıldan beri başarıyla uygulanıyor.

Tedavi esnasında hasta bedenine kesinlikle dokunulmuyor, cerrahi müdahalede bulunulmuyor, ilaç verilmiyor.

TETHEVA seansları esnasında; devam edilmekte olunan tıbbi tedavinin kesilmesi, sona erdirilmesi ya da ara verilmesi talep edilmiyor ve husustaki karar, yaşanan gelişmelere göre doktora bırakılıyor.

İnsanlık aleminde , huzur, enerji, sevgi, barış,mutluluk ve sağlığın hakim olmasını isteyerek yaşama gayesini bu hedefler doğrultusunda revize etmek isteyenler için TETHEVA büyük bir imkan…

TETHEVA frekansları; DNA’nın kilitlenen 12 sarmalının tekrar açılması için ihtiyaç duyulan kozmik bir anahtar.

TETHEVA; uygulama esnasında frekansları bizzat hissederek, duyarak, tecrübe edilebilecek yüksek bilinç hali.

Kendimizi tekrarlama ile geçen her gün; aslında; yeni bir gün değil. Sadece dünün tekrarı. Bu kısırdöngüden kurtulmanın yolu frekanslarımızı yükseltmekten geçiyor. Yeter ki; okyanusta bir damla değil; o damlada saklanmış okyanus olduğumuzu fark edelim…