TÜRKİYE GELECEĞİNİ OYLUYOR

Ülkemiz 1 Kasım’da istikrar, istikbal ve istiklalini oylayacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 20 Ekim 1927’de Gençliğe Hitabesi’nde ifade ettiği gibi “dahili ve harici bedhah” lar ( Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve kıyamete kadar payidar kalmasını istemeyen iç ve dış düşmanlar); her gün, her saat bu topraklarda kaosu hakim kılmak için var güçleriyle uğraş vermektedirler.

Altı asır dünyaya hükmetmiş bir imparatorluktan elimizde kalan 780.000 km2’lik bu toprakları; milletimize dar etmeye çalışmaktadırlar.

Maksadımız karamsarlık havası oluşturmak, yurdumuzun insanlarını geleceğinden endişe duyar hale getirmek değil; memleketimiz üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekmek.

Milletimiz; içinde bulunduğumuz durumlara benzeyen – benzemeyen, bir çok tehlikeyi; kalp gözüyle, sezgi yeteneğiyle, kavrayış kabiliyetiyle, uyanıklığıyla, ileri görüşlülüğü ile, tedbirli ve ihtiyatlı davranmasıyla, hasılı; basiretiyle, ferasetiyle, sağduyusu ile alt etmeyi ve savuşturmayı bilmiştir.

Dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığımız şu dönemde de bu badireyi mutlaka atlatacaktır. Çünkü gidecek başka yerimiz ve başka Türkiye yoktur. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Gemi su almaya başladığında; bireysel menfaatlerimizi, kişisel çekişmelerimizi bir tarafa bırakarak açılan deliği hep beraber kapatmaya mecburuz.
Yedek subaylık yaparken bölükteki askerlerle yapılan koşu ve yürüyüşlerde hep beraber şu cümleyi tekrar tekrar söylerdik: “Her şey vatan için, her şey vatan için…” Evet; Vatan için:

-Şiddet ve nefret diline son verelim. Üslubumuza dikkat ederek tansiyonu düşürelim. Ateşin üzerine suyla gidelim.

-Farklı görüş ve düşüncelerde olsak da; baskı ve terör ile bunlar kabul ettirilmeye çalışılmıyorsa tahammül edelim.

-Vicdanımızın sesini dinleyelim. Millet olmanın asgari müştereklerinde anlaşarak; tasada ve kıvançta bir ve beraber olalım.

-Toplumda karışıklık, kargaşa, bozgunculuk, fesat çıkarmak isteyen fitnecilere, kışkırtıcılara fırsat vermeyelim.

-Kardeşlik bağlarımızı diğer zamanlara göre daha da sıkılaştıralım. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin tuzağına gelmeyelim.

-Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Pir Sultan Abdal’ı, Yunus Emre’yi bir kez daha anlamaya çalışalım, Söylediklerini, yazdıklarını tekrar okuyalım, düşünelim.

Başka Türkiye yok. Oylarımızı siyasi partilere değil; kendimize, çocuklarımıza, geleceğimize, ülkemize verelim.

Seçim sonuçları şimdiden hayırlı olsun.