REKLAMI GEÇ

TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİYLE NİCE YOLLARA, NİCE YILLARA

31 Aralık 2019 Salı

27 Aralık 2019 Cuma günü saat 15.00 sularında Bilişim Vadisi’nin resmi açılışı ve Türkiye’nin otomobilinin “suv” ve “sedan” modellerinin tanıtımı yapılırken hem sevindik, hem de gururlandık.

Otomobilin ismi olarak; şimdilik; “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu”nun baş harfleri olan TOGG yazıyordu.

Dile kolay; Türkiye 29 Ekim 1961’de ürettiği ve “Devrim” adını verdiği denemenin üzerinden 58 sene geçmişti.

Hava muhalefeti yüzünden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arabayı test etmeyeceği söylendiğinde; ikinci bir suikast ile karşılaşmaktan korkulduğunu zannettik.

Gerçi bu defa benzinin bitmesi mümkün değildi. Çünkü Türkiye’nin otomobili % 100 elektrikliydi ve vatanperver tüm yurttaşlarımız bu otomobilden elektrik almışlardı.

Cemal Gürsel; test için bindiği otomobil 100 metre sonra durduğunda; hiç unutulmayan şu sözleri söylemişti:

“Arabayı yaptık Avrupa kafasıyla, benzini ikmal etmedik Şark kafasıyla…”

Tanıtım töreninde “Devrim” de oradaydı. Onun da o zamanın şartlarıyla tasarım olarak gayet sevimli ve güzel olduğunu gördük.

Aslında yeni arabanın markası “Devrim” olabilir. Böylece yarım kalmış bir hikaye tamamlanmış olur.

Çünkü ortaya çıkartılan otomobilin özellikleri hakikaten bir “devrim” niteliğinde. TOGG da marka olarak kalabilir. Çünkü sahip olduğu özelliklerle “TOK” bir araba niteliğinde.

Mesela; holografik asistan, hayalet gösterge, navigasyon, güvenlik sistemi ve üç boyutlu görüntüler hepsi bir arada.

Yol ve hava şartları ne olursa olsun; ister sis, ister kar, ister buzlanma; sürücüye yol gösteren bir asistan bu.

Törende Recep Tayyip Erdoğan’ı üzen tek eksiklik ve aksaklık; otomobillerin üzerindeki örtü çekilip alındığında ekranda beliren “Made İn Turkey” yazısıydı.

“Made İn Turkey” yerine “Made İn Türkiye” yazılmasını Mustafa Varank ve sunucuya söyleyerek ikazda bulunduysa da; Bilişim Vadisi; maalesef; bu yazıyı anında değiştirmeyi başaramadı.

Yan dikiz aynaları var diyemiyoruz. Yani bu arabalar ilk üretilen Renault marka arabalarda olduğu gibi aslında “aynasız”. Evet; rüzgarı kesmeyen çok zarif yan dikiz aynaları çıkıntısı var. Fakat ayna yerine; görüntüyü otomobilin içine, şoföre iletmek üzere kameralar yerleştirilmiş.

Fabrika için Bursa/Gemlik’te 1 milyon m2’lik bir alan tahsis edilecek ve Gemlik’te zeytinin yanında yılda 175.000 adet otomobil üretilecek.

5 modelli seri üretim için 2022’yi beklemek zorundayız. Bu süre bizler için oldukça zor geçecek.

Nitekim Hürriyet; sevgiliye seslenir gibi bir manşet atmış: “Çok sevdik, çabuk gel.”

Fikri mülkiyeti %100 Türkiye’ye ait olan bir otomobil üretmek; sonunda kavuşmak olmayan acıklı bir “aşk hikayesi” gibi geldi bazılarına. Şimdi söz kesildi, nişan yapıldı; düğün 2022’de.

Bir kısım Türk insanının ve gazetenin görmezlikten geldiği, inanmadığı, küçümsediği, alay ettiği otomobil için TOYOTA gazetelere yarım sayfa ilan verdi. Hem de Türk Bayrağı’nın yıldızını büyüterek ve yıldızın içine yazdığı; “BU YOLDA EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLER. TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ ARAMIZA HOŞ GELDİN” ifadesiyle.

Teşekkürler TOYOTA. Türkiye’nin entelektüel sermayesinin yüksekliğinin farkına vardığın, hakkını verdiğin, kıskançlık göstermediğin ve nezaketin, inceliğin için.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı