REKLAMI GEÇ

AMERİKAN SİSTEMİ 1 (GEÇMİŞ GÖZLEM VE BİLGİLERİM)

28 Ocak 2021 Perşembe

Değerli okurlarım, yeni bir yazı dizisine başlıyorum. En az 4 yazı olacak ve kolay okunması için ortalama 1 sayfa uzunluğunda olmalarını uygun buldum. Aynı başlığı taşıyan bu yazıların arasını fazla açmak doğru olmayacağı için, her hafta yayınlanacaklar. İlgiyle karşılayacağınızı umuyorum. “Amerikan Sistemi” deyimini; ABD’deki genel sistem, işleyiş ve işleri yapma biçimi olarak ele aldım. Aynı isim altında bir Amerikan olgusu daha var ki, o da ekonomik sistemle ilgilidir.

1978 yılında Lisans-üstü eğitimim için A.B.D.ye varır varmaz ilk ayırdına vardığım şey şuydu: Her gelen yabancı öğrenciye, tüm Amerikalıların sahip olduğu “sosyal güvenlik numarası” veriliyordu. Bugün de öyle mi, bilmiyorum. Sosyal güvenlik numarası, Amerika’da yasal olarak çalışma izni bulunan Amerikan vatandaşlarına, kalıcı oturum izni bulunanlara ve yabancı öğrencilere verilen 9 haneli bir numaradır. Sosyal güvenlik kurumu tarafından her birey için yalnızca bir kez çıkar ve sosyal güvenlik numarası bulunan bir kişi artık Amerika’da vergi sistemine dahil edilmiş demektir.

Beni şaşırtan ikinci yenilik ise, bankalar tarafından herkese çek cüzdanları verilmesiydi. Günlük harcamalar bile çek kesilerek yapılıyordu. Bir parça çikolata için bile çek yazıp verdiğimi iyi anımsıyorum. Çekin karşılıksız çıkmasının iki sonucu vardı: İlki, -o zaman için- 5 Dolar ceza, ikincisi de kredi notunuzun düşürülmesiydi. Yabancı öğrenciler dahil herkesin bir kredi karnesi vardı ve kredi notunuz düşük olsun istemezdiniz.

Çek konusuna döneyim: Bildiğiniz gibi; bir çek yasal bir belgedir ve çek sahibinin hesabından başka bir hesaba ya da kişiye belli bir miktarda para aktarmaya yarar. Çek üzerine para miktarı yazılır ve çekin diğer bölümleri özenle doldurulur. Ne var ki, benim ABD’de okuduğum yıllarda -sanırım- kredi kartı diye bir şey yoktu ve çek kullanımı ülkemizdekinden çok farklıydı. Yukarıda yazdığım gibi, karşılıksız çıkarsa cezası oldukça azdı. Hapse falan da girmiyordunuz. Herkes çek defterini yanında taşıyor ve günlük alışverişlerinde bile çek kullanıyordu. Nakit kullanımı çok seyrekti.

Gelelim kredi karnesi ve kişisel kredi notu konusuna: ABD’de yabancı öğrenciler dahil herkesin bir kredi karnesi vardı. Buradaki notlar; finansal durum değerlendirmesi olduğu kadar, mesleki kariyer değerlendirmesi de içeriyordu. Elbette, bir bankadan kredi çekip ödemezseniz ya da zamanında ödemezseniz kredi notunuz düşerdi. Mesleki kariyer notunuz da, mesleki başarısızlık ya da meslek-içi eğitim seminerlerine yeterli katılım sağlamamanız sonucu düşerdi. Yeterli katılım sağlamış olmanızın bir ölçütü her yıl en az 2 seminere katılmış olmak, diğeriyse her seminerden geçer not almış olmaktı. Bu not rakamla değil nitelemeyle gelirdi. Örneğin: “Satisfactory” yani “tatminkar” gibi. En az geçerli not buydu.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı