REKLAMI GEÇ

BİR GÜNCELLEME: GAYRİSAFİ MİLLİ MUTLULUK ENDEKSİ-1

12 Eylül 2019 Perşembe

5 Nisan 2018 tarihli yazımda, ‘Bhutan ülkesi “brüt milli gelir” yerine; iyi yönetim, sosyo-ekonomik gelişme, kültür ve çevrenin korunmasını değerlendiren “brüt milli mutluluk” katsayısını dikkate alıyor’ diye yazmıştım. Bu kavramı “Gayrisafi Milli Mutluluk Endeksi” olarak da adlandırabiliriz. Ülkemizde böyle bir kavram pek bilinmiyor ve kullanılmıyor. Bu nedenle, bu konuyu ayrı bir yazıda işlemenin ve daha fazla açmanın yararlı olacağını düşündüğüm için de, 19 Nisan 2018 tarihinde okuduğunuz “Gayrisafi Milli Mutluluk” başlıklı yazımı yazmıştım.

Okurlarımla karşılaşmalarım bana, konu başlığının yeterli olmamış olduğunu düşündürttü. Yazım korkarım konuyu, belki bu yüzden tam anlatamamıştı. Sanırım ve doğaldır ki bir yazıya ilgi, ilkin yazı başlığına gösterilen ilgiyle başlıyor. Yazı başlığı anlaşılır olmalı. Bu nedenle ve tekrara düşmemeye çalışarak; bu yazımı daha anlaşılır ve ilgi çekici bir başlık altında yeniden düzenledim. Yeni gelişmelerle güncelledim. Bu şekilde ve 3 yazılık dizi olarak yeniden yayınlanmasını uygun ve önemli buldum. Umarım siz değerli okurlarım da bana katılırsınız.

1970’ler tüm dünyada ekonomik kalkınmanın ateşlendiği senelerdi. Kalkınmanın ölçüsü de ‘kişi başı ulusal gelir’di. Bugün dahi, bir iktisatçıya “bana tek bir ölçüm verin ki, ona bakarak ülkelerin kalkınma düzeyini anlayabilelim” diye sorarsanız, sanırım yanıtı “kişi başı milli gelir” olur. “Muasır medeniyetler” arasında yerimizi almak ve dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girmek gibi söylemlerimiz var. Ancak, gerçekten de kişi başı milli gelirin yüksek olması iyi yönetimin göstergesi midir? Yoksa belki de, birçok değişik başarısızlığı da örtmekte midir? Bunun ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bu bağlamda, G-20 ülkelerinin toplam gayrisafi milli hasılası (GSMH) her sene artarken, dünyadaki mutlak fakirliğin azaldığını söylemek olası mıdır?

Gelişmişlik ölçeğinin sürekli artan üretim ve tüketim istatistiklerinden okunduğu bir dönemde, Bhutan’ın 4. Kralı “iyi yönetimin ölçümlenmesinin içerisinde halkın kolektif mutluluğu olmalıdır” demiş. Kral Wangchuck ülkesinin odaklanması gereken gelecek hedeflerini belirlerken dahi, bu hedeflerin belirlenme sürecine toplumun katılması gerektiğini de düşünmüş. Nitekim 2001-2008 seneleri arasında, krallık yönetiminin uzun bir sürede oluşmuş deneyimleri ve halkın önemli kesiminin katılımı ile yeni bir anayasa hazırlanmış. Böylece; yüzyıllardır krallık olarak yönetilen bu küçük ülke, örnek bir parlamenter demokrasi haline gelmiş. 2006 senesinde tahta geçen genç kralın da katkıları ile kabul edilen Bhutan anayasasının en büyük ilham kaynağını “halkın kolektif mutluluğunu arttırmak” felsefesi oluşturuyor. Ayrıca, Güney Afrika Cumhuriyetinin anayasası da örnek alınmış çünkü bu anayasada insan haklarına çok önem veriliyormuş. (grossnationalhappiness.com.home)

Haftaya, bu yazı dizisinin ikincisinde buluşmak üzere esen kalınız değerli okurlarım.
(Devamı gelecek)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı