
DENİZLİ’DE SABAH SİMİTÇİLERİ VARDI
25 Mayıs 2017 Perşembe
DENİZLİ SESLERİ – 1:
Vaaaaay Gevyööööööök
Pusludur pencereler
tüller sabahı süzer
ışıklar uyanır,
kuşlar günü müjdeler
renkli pullar, notaları
konarlar kulağıma
erken uyanıldı evde
mahmur düşlerdi,
ilk ışıklar perdelerde
tazeydi sokağımız,
hayaller kıvamında
birden bir ses…
bir ses yuvarlanır yokuş başından :
vaaaaay gevyööööööök !
gevrek satan bu oğlan
içlerinde en yaman
sözcükleri ıslatıp,
sonsuz bir yufka gibi
en uzaklara yayan
Çaybaşı mahallemde
onunla başlardı sabah
dahice uzayıp giden
ilk ünlem sokağımda
vaaaaay gevyöööööök !
yankılansa da belleğimde,
lezzetini fısıldayıp gevreklerin
onlar yok artık
çoktan büyümüştür,
simitçi oğlan
satıldı baba evim
eksildi ailem de
kalanlar ayrı yerlerde
vaaaaay gevyöööööök !
vaaaay gevyööö
vaaay gevv…
vaay…
vay
***
DENİZLİ SESLERİ – 2
Taze gevreeeek !
Taze gevreeeek !
Eskişehir’in unundan
Denizli’nin suyundan
yeni çıktı fırından
taze gevreeeek !
simit satardı, yüzü ay
bir yanı çile karanlık
bir yanı yarın aydınlık
arkadaşlığı asardı çenesine
böyle oluşurdu yüzünde
gülümseme
hokka burun, kalın kaş, güçlü çene
ışık alın, kara saç, aydınlık gözler
gülüşünde yarına güven
taze gevreeek !
Eskişehir’in unundan
Denizli’nin suyundan
yeni çıktı fırından
en sabah Delikliçınar
en sabah Tellioğlu Fırını
simit yapar
Yapı Kredi’ye bakar
sevgili arkadaşım
oradan simit alır,
evlere satar
taze gevreeek !
biz en mahmur, en sabırsız
en sabahı alırdık ondan, en leziz
arkadaşım okuluna giderdi sonra