REKLAMI GEÇ

DEPREME ÖNLEM KENT PLANLAMAYLA BAŞLAR

12 Kasım 2020 Perşembe

Şehirlerin afetlere ve elbette depreme dirençli bir anlayışla planlanabilmesi; afet gerçekleşmeden önce, şehrin sistemsel işleyişine ve mekânsal yapısına yönelik kararların, kent planlama yoluyla alınması ile mümkün olabilmektedir. Kentsel risklere yönelik bu kararların ve önlemlerin, kent planlama yoluyla afetler öncesinde alınmaması durumunda; yerleşmeleri oluşturan yapılar, yeşil alanlar, okullar, hastaneler, karakollar, camiler gibi ortak kullanım alanları, sanayi ve diğer çalışma alanları, doğalgaz hatları, yollar ve benzeri yapıların tümü üzerindeki riskler ve afetlere dayanıksızlık artmaktadır.

Değerli okurlarım; ben ODTÜ Kent ve Bölge Planlama Bölümü’nde öğrenciyken, bir yıl biz öğrenciler hocalarımızdan şunu istemiştik: “Bu yıl, Planlama Stüdyosu’nda Deprem konusunu çalışalım.” Programa alınamadı ama eğitimimizin her aşamasında imar planı yapma çalışmalarımız olduğu için, yerleşme yerlerinin seçiminde ‘depreme dayanıklılık’ ölçütü hep başrolde kaldı. Bunun için, planlama yapacağımız beldeye ilişkin olarak İller Bankası’nın yaptırıp sunduğu şu verileri kullanırdık: Jeolojik zemin etüdleri riskli alanlar haritası, genel jeolojik sakıncalı alanlar haritası, fay hatları tehlike alanları haritası, su taşkın alanları haritası, belde ve mücavir alanı çapında mikro deprem derecelendirme haritası, yüksek taban suyu haritası…

Yapılaşmanın hiç uygun olmayacağı bu alanları, yapılaşma önerilmemesi gereken “planlama eşikleri” çizimimize uygulardık. Bu çizimi belde ve çevresinin topografik haritası üzerinde yaptığımız için; bu ve diğer veri haritalarını şeffaf aydınger üzerine kopyalatır, ölçek farkları varsa küçültme – büyültmeyle giderir ve üstüste çakıştırarak yeni ve çok daha kapsamlı bir “yapılaşma olmayacak alanlar” haritası elde ederdik. Beldenin imar planını yaparken, bu alanlara yapılaşma-dışı arazi kullanımları tahsis ederdik: Mera, doğallığı korunacak alan, orman, tarım alanı gibi.
Biz kent plancıları, yaptığımız planları böylesi afet dayanıklılığı sunan en doğru şekilde yaparız yapmasına da, iş onama ve uygulamaya gelince durum değişir. Planların onaylanma mercii, çoklukla belediyelerdir ve onaylama sürecinde olduğu kadar, askıya çıkma ve itiraz hakkı sürecinde de, biz kent plancılarının istemeyeceği değişiklikler olabilmektedir. Bunlar oldukça yaygındır çünkü artık işe siyaset ve rant paylaşım kavgası bulaşmıştır.

Görüldüğü ve bilindiği gibi, kent planlarının onama ve uygulama aşamaları kritiktir. Yukarıda anlattığım karar alma süreçleri kadar, uygulama aşamalarının yönlendirilme eksiklikleri nedeniyle de; kent mekanında fiziksel, sosyal ve ekonomik yönden olumsuz koşullar meydana gelmektedir. Afetlere dayanıksızlık, bu olumsuz koşulların en beteri değil midir..

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı