REKLAMI GEÇ

EZBER BOZAN BİLİM İNSANLARI VE KOVİD-19

23 Nisan 2020 Perşembe

Değerli okurlarım; bu küresel salgına ‘bilimsel bakış açıları’ konusunda güvenilir kaynaklardan sizlere bilgiler sunabilmek için, sürekli bu konularda İngilizce kaynaklar okuyor ve bu konuyu böyle araştırıyorum. Aşağıda okuyacaklarınızı, İngilizce’den Türkçe’ye çeviren benim. Çevirimin, akıcı ve kolay anlaşılır bir Türkçe olmasına çalıştım. Virüs salgınlarına ilişkin çığır açan düşünce ve buluşlarıyla, aynı soyadlı iki bilim insanı, iki ‘Wallace’ karşınızda. Evrimsel biyolog ve salgın ‘filocoğrafyası’ (genetik çeşitlilik coğrafyası) uzmanı Rob Wallace şunları söylüyor:

“Virüslerin canlı sayılıp sayılamayacağı üzerine felsefede uzun bir tartışmaya girilebilir. Ancak, canlı ya da cansız, öznellik özellikleri gösterdiğine şüphe yok. Bu öznellik ise insan toplumlarının örgütlenişiyle doğrudan bağlantılı. Yani, COVID-19 olayını anlamak için; virüsün doğası kadar, virüsün içinde hareket ettiği toplumsal ekolojiyi de anlamamız gerekiyor. Grip virüsüne ‘biokültürel bir nesne ve sosyopolitik bir hasım’ olarak yaklaşmak gerekiyor.” Dikkatinizi çekerim değerli okurlarım, virüs için “sosyopolitik bir hasım” deyimini kullanıyor. Çok ilginç, öyle değil mi?

Rob Wallace’ın bir düşüncesi de şu: “Eğer salgın hastalıkların dünya çapında patlak verişini anlamak istiyorsak, küresel tarım pratiklerine bir göz atmalıyız.” Ben de, bu konudaki İngilizce okumalarımda; bitkisel yağ plantasyonları ve tarım uğruna yağmur ormanlarının hızla yok ediliyor olmasından ötürü, daha birçok virüs salgınının ortaya çıkabileceğini öğrenmiştim. Çünkü en zengin biyolojik çeşitlilik yağmur ormanlarındadır ve bu ormanlar yok edildikçe, birçok yeni ve tehlikeli virüs daha dünyaya yayılabilir.

Gelelim diğer ‘Wallace’a. Matematiksel epidemiyolog (salgın bilimci) Rodrick Wallace da şunları söylüyor: “Küresel salgınların yayılmasını önlemek ve onlardan en az zararla kurtulmak için; uzun soluklu yasal düzenlemeler ve korunma yönetmelikleri yapılmalıdır. Bunlar; salgınla mücadele, sağlık koruma, gerekli kaynakların önceden toplanması ve gereksinen herkese sunulmasını garantiye almalıdır. Şimdiki politik yapılar; çok uluslu tarım işletmelerinin, kar’ı iç edip toplumsal maliyetleri toplumlara yüklemesine izin vermektedir. Öyle bir yasama olmalı ki; işletmelerin yol açtığı toplum ve doğa maliyetleri, bu işletmelere ödetilsin. Yakın gelecekte; Covid-19 gibi yaygın ölümlere yol açan hastalıkları önlemenin, başka çaresi yoktur.”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı