REKLAMI GEÇ

KARANTİNA GÜNLERİ, 2020 VE ÖTESİ

2 Nisan 2020 Perşembe

2020 yılındayız. Bu sayıdaki iki rakamın tekrarına ve dizilişlerindeki simetriye dikkat edenlerimiz çok olmuştur, sanırım. Peki, dünyanın başına gelmiş olan en küresel ve en belalı virüs salgınının bu yılda, 2020’de ortaya çıkmasının manidar bir yanı var mıdır? En yetkili ağızlardan bile dünyanın bir daha asla aynı kalamayacağı ve bu olayın dünya için bir dönüm noktası olduğu söyleniyor. Bu ne demektir?

Ünlü Yunan matematikçisi Pisagor’un “kozmik nümeroloji” öğretisinden yola çıkarak, 2020 rakamının ve içindeki 2 ve 20 sayılarının neyi simgelediğini araştırdım. 2, 20 ve 2020 sayılarının ayrı simgesel anlamlar içerdiğini ama hepsinin de temelinde 4 sayısı yattığını öğrendim. 4 sayısı tüm bu sayıların ortak özüydü, çünkü 2020 rakamı, 2+0+2+0= 4 temel değerini üretiyordu.

Nümerolojik olarak 4 sayısı, şu fikirleri içeren bir bileşkeyi temsil eder deniyor: Yoğunlaşma, sağlam temel, şuurluluk, metodik olma ve pragmatic olma. Kozmik nümerolojideki bu 4 sayısının en derin ve temel özü şöyle tanımlanıyor: Gelecek için sağlam bir temel atmak adına gerekli amaçları gerçekleştirmek, bu uğurda yapılması gereken çalışmalara odaklanmak.

Ben de her şeyde bir hayır olacağına inanırım ve bir yaşam felsefesi olarak iyimserliğe önem veririm. Elbette bu, safdillik değildir. Kötü gibi görünen olay ve durumların sunabildiği fırsatları görmeye çalışmaktır. Tüm bunlardan benim çıkardığım sonuç, sürdürülebilir bir gelecek için sağlam temeller inşa etmeye odaklanma zamanının artık kapıya dayanmış olduğudur. Hem ülkemiz hem de dünyamız için. Bu işi başarmak ise; şuurlu, metodik ve pragmatik (yani gerçekçi ve pratik) olmayı gerektiriyor.

Bu bağlamda ortaya çıkan en önemli değer, bilgi ve eğitimdir. Yaygın ve doğru eğitim, yani gerçek bilgilerin yayılması; bu bilgilerin uygulanmasıyla toplumun daha akıllı örgütlenmesi, doğal zenginlik ve gücün daha yararlı ve eşitlikçi bir şekilde kullanılması, bir toplum için yaşamsal önemdedir. Böylece insanlığın sosyal, politik, teknik ve ahlaki sorunlarının çözümü kolaylaşır. Dünyayı daha net biçimde görebilirsek, daha iyi bireyler olma şansımız olur. Aydınlanmanın yükselmesiyle halkın gücü artar, dolayısıyla devletin gücü de yükselir.

Dünya çapında ünlü Rus bilim insanı, ansiklopedist, doğa bilimci, fizikçi ve kimyacı olan Mihail Lomonosov’a kulak verelim. Çünkü eğitimin temelindeki bilgi, ve bilginin temelindeki bilim için şunları söylemiştir: “Bilimler; gençleri besler, yaşlılara sevinç verir, mutlu yaşamı süsler, mutsuz yaşamdan kurtarır, evde sorunları çözer, her yerde kullanılır, hem çalışırken hem dinlenirken tatlıdır.”

Yeni, sarsıcı fikirler ortaya çıkmalıdır. Bilim uygun dille halka sunulmalı, gerçekleri keşfetmenin keyfi anlaşılmalıdır. Düşüncenin gerçek besini olan asil ve esinleyici sözlere her zamankinden çok ihtiyacımız var. “Toplum belleksiz” diyoruz. Bunun nedeni, öğrenmeyen toplum oluşumuzdur. Halk eğitilirse, bellekli toplum da elde edilmiş olur. Dünyayı ve insanlığı bekleyen dönüşümün elbette farklı tanımlama ve açıklamaları vardır. Bu konuya ışık tutabilecek çeşitli öğretiler ve bilgiler de vardır. Bu karantina günlerinde; dünyamız, ülkemiz, insanlarımız ve siz değerli okurlarım için her şeyin en hayırlısını diliyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Osman Nuri Tartılacı   -  Bağlantı 2 Nisan 2020, 14:14

Oğuz’cum araştırmacı kimliğin ile bizim sınıfımızda ve güzel Denizli’miz de hep iyi örnek oldun. Teşekkürler Selam ve sevgilerimle

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı