REKLAMI GEÇ

KEDİLERİ ANLAMAK, ONLARLA ANLAŞMAK

1 Ekim 2020 Perşembe

 

Çocukluğumdan bu yana, neredeyse kesintisiz biçimde kedilerim oldu ve kedilerle yaşadım. Dil bilimine meraklı biri olarak, onların da son derece yeterli bir “dil”leri olduğunu, yani iletişim kurma olanakları olduğunu netlikle gözlemledim. Bir “dil”in ille de sözcüklerden oluşması gerekmez ve üstelik son derece etkin “sessiz iletişim” olanakları vardır. Bu sonuncuya “beden dili” deniyor. Aşağıdaki çizelgede, kedilerin beden dilleriyle bize ne söylüyor olduklarını göreceksiniz:


Kedilerin çeşitli kuyruk hareketleri de beden dillerinin bir parçasıdır:


Kediler ayrıca, bize bir şeyi ya da bir yeri patileriyle işaret ederek de bizimle iletişim kurarlar. Hemen her türlü duygunun; insanlardaki duygu tonlamasıyla, kedilerdeki duygu tonlaması oldukça benzerlik gösterir. Kediler duygularını bize, duygu tonlamaları ya da seslenmeleri yaparak da iletir. Yalvarma, isteme, güvenlik talebi, sevgi belirtme ve pek çok değişik duygularını bize; tümüyle farklı seslenmelerle iletirler. Kedileri anlamaya başladık sanırım. Şimdi gelelim 2. adıma: kedilerle nasıl anlaşabiliriz?

Bir kediye göz kırpmak, onunla anlaşmanın ilk adımıdır. Göz kırpın derken çapkınlıktan bahsetmiyorum elbette. İlk bakışta bu biraz saçma ve komik bir görüntü olabilir ama kedinin onun karşısında gözlerinizi yavaşça kapayıp açtığınızı görmesi; bulunduğunuz durumdan huzurlu olduğunuzu, rahat hissettiğinizi ve ondan tedirgin olmadığınızı gösterir. Sakin bir ruh halinde olduğunuzu görmek, kediyi de sakinleştirir ve gevşetir.

Bir kediye dik dik bakmamak gerekir. Bir inatmış gibi birbirinize göz kırpmadan baktığınızda bunun bir oyun olduğu düşünülebilir. Fakat kedi o süre zarfında zihninde milyonlarda olasılığı aklından geçiriyordur: “Acaba nereden saldırır ve ben nasıl tırmıklayarak alt ederim” diye. Bir de, gözleri fal taşı gibi açarak bakmak onu rahatsız ve güvensiz hissettirir. Gerilmesine yol açar.

Bir kediye hitaben, onunla tatlı tatlı konuşabiliriz. Normal konuşmak da kediler üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip. Çünkü kediler, sizin ses tonunuzdan ruh halinizi ve vermek istediğiniz mesajı alabilecek kadar zekidirler. Hatta sıklıkla tekrarlanan sözcüklere tepki vermeleri de sırf bu yüzden. Onlara ne dediğinizi anlayacak derecede.

Kedilerin göbeklerini okşamaktan kaçınmalıyız. Kedi bunu taciz olarak görebilir. Tabii bazı kediler sizi artık özeli olarak gördüğü için, sakınmadan göbeğini sevdirebiliyor. Yine de yabancı bir kedinin özellikle bel altı ve göbek kısmına dokunmak yapılacak en büyük hatalardan biri.

Kediler mırlayarak (makara çekmek ve gırlamak da tabir ediliyor) da duygularını ifade ediyorlar. Çoğu kedi keyfi yerindeyken mırladığı gibi bazen çektiği acı veya ağrıyı anlatmak için de mırlayabiliyor. Burada ayırt etmeyi bilmek çok önemli. O nasıl sizin ses tonunuzu ve kelimelerinizi ezberliyorsa siz de onun mırıltı tonlarını öğrenmelisiniz.

Kediler bebekliklerinden itibaren annelerinin yanına kıvrılıp yattıkları, meme emerken memeyi sağma hareketleri yaptıkları ve kendilerini ona sevdirdikleri için; bu gereksinimi bazen insanlardan da gidermek istiyorlar. Bu yine tamamen onların tercihi olacaktır, siz alıp zorla sarılamazsınız. Fakat sarılmak için yanınıza geldiğinde, kolunuza ya da başka bir yerinize memeden süt sağma hareketleri yaptığında; ona izin verip onu okşayarak, istediği ilgi ve sevgiyi gösterebilirsiniz. Emin olun bu sizi daha çok yakınlaştıracaktır.

Eğer yeni bir kediyle tanışacaksanız, ilk olarak parmağınızı onun burnuna doğru tutun ve sizi koklamasına izin verin. Sizi kokladıktan sonra ya hoşlanmayıp geri çekilecek, ya da burnunu ve başını sürtmeye başlayacaktır. Bu sınamanız, istenmediğiniz takdirde tırmıksız kurtulmanızı sağlar. Hem ona en başta vereceğiniz güven de, maçın erken dakikalarında atılan gol gibidir.

Sevdiğiniz bir kediyle baş tokuşturabilirsiniz. Kediler bunu çoğu zaman yaparlar ve bu “seni seviyorum ve güveniyorum” anlamı taşır. Peki ya biz bunu neden yapmayalım? Kovid-19’lu bu günlerde, belki bir kediyle bu denli yakın temastan çekinmek yerinde olabilir. Ev kedisiyse ve dışarı çıkmıyorsa, çekinmeden kedinize siz de başınızı uzattığınızda, ona doğru sürtündüğünü göreceksiniz. Onunla aynı iletişim kanalı ve beden dilini kullanarak “konuşmuş” olursunuz.

Eğer kedinizi yeterince tanıyorsanız, o kendini yalarken parmağınızı veya elinizi araya kaynak yapın. Bir süre sonra sizi de yaladığını fark edeceksiniz. Kediler için yalanmak çok özel bir uğraşıdır ve aile içlerinde de birbirlerini yalayarak samimi olurlar. Bir kedinin sizi yalaması size verdiği değerdendir ve aileden gördüğünü gösterir. Sizin bu hareketiniz ise, aynı şekilde onu aileden gördüğünüzü ve buna katılmak istediğinizi anlatır. Hem de koku sınamasının öneminden söz etmiştim, bu koku alışverişi aradaki dostluk için de pekiştiricidir. Kedi dilinin tırtıklı yapısını hissetmemiş olanlar özellikle denemeli. Ayrıca ne ilginçtir ki, bu tırtıklı yapıdan dolayı kedilerin salyası olmaz. Sizi yalarken, “salya bulaşır” korkusuna kapılmayınız.

İnsana dost olan evcil kedileri anlama ve onlarla anlaşma yolunu, siz değerli okurlarım için önünüze serebildiysem, ne mutlu bana. Kediden korkanlarımız da; sizlere sunduğum bu deneyim ve bilgileri, bu korkuyu yenmek için hemen kullanmaya başlasalar ne iyi olur… Kedileri sevmeyenlerimiz de, sevmeye başlayabilirler. Zaten kedilerle bir kez iletişim kurdular mı, sevmemeleri ne mümkündür kanımca…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

kamil ahmet   -  Bağlantı 2 Ekim 2020, 10:49

üstat bu fotoğraf iyi olmuş diğerinde dövcek gibiydin

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı