REKLAMI GEÇ

ŞİİR VE DUYGU : ANDAY, ELİOT, THOMAS, DİCKİNSON, FROST

30 Mayıs 2019 Perşembe

“Şiir ve Düşünce” başlıklı yazımda; “şiir hiçbir zaman başıboş duygular yağmuru da olmamıştır. Duygular şiire; düşüncenin, kurgunun ve şiir mimarisi ya da matematiğinin denetiminde girer” demiştim. Sanırım şiir ve duygu ilişkisini ayrı bir yazıda inceleme zamanım geldi, değerli okurlarım.

Büyük Türk şairi Melih Cevdet Anday bu konuda şöyle demiş : ‘Duygular, düşünceler sözcükleri değil; sözcükler duygularımı, düşüncelerimi yönetiyor. Ressam Degas’ın “Çok güzel duygularım var; ama şiirde başarıya eremiyorum. Neden?” diye sorması üzerine, Mallarme; “Dostum” demiş, “Şiir sözcüklerle yazılır. Herkesin duyguları, düşünceleri var. Yetseydi herkes şair olurdu”’.

A.B.D. doğumlu ünlü İngiliz şair T.S. Eliot’a (1988 – 1965) göre; “şiir insanın duygularını serbest bırakması değil, duygulardan kaçmasıdır. Şiir bir kişiliğin ifadesi değil, ama o kişilikten bir kaçıştır. Ama kuşkusuz yalnızca, kişilik ve duygulara sahip kişiler bunlardan kaçmak istemenin ne demek olduğunu bilirler”.

T.S. Eliot bu konuda şunları da demiştir: “Duyguyu sanat biçiminde ifade etmenin tek yolu vardır. O da, belli bir duygunun formülü olarak; bir dizi nesne, bir durum ya da bir olaylar zincirinin kullanılmasıdır. Öyle ki; duyumsal deneyimi harekete geçirecek olan dışsal gerçeklerden söz edildiğinde, duygu içimizde hemen uyarılmış olur.” Ona göre, “şairin zihni sayısız duygunun, ifadenin, görüntünün yakalanıp depolandığı yerdir. Tüm bu algılar; hepsi birlikte birleşip yeni bir bileşim oluşturuncaya kadar, o zihinde kalır. ”

Galler Bölgesi doğumlu ünlü İngiliz şair Dylan Thomas (1914 – 1953), şiirin bu duygu aktarım gücünü ve tekniğini şöyle açıklamıştır : “Şiir sanatı nedir bilir misiniz? Bir şiirde sizi güldüren, ağlatan, irkilten, sessizliğe iten, bir şeyi yapmak ya da yapmamak istemenize yol açan, şu yabancı dünyada yapayalnız olduğunuzu, acılarla hazlarınızın daima paylaşıldığını ve daima size ait olduğunu bilmenizi sağlayan şeydir.” Konumuzla doğrudan ilgili değil ama, Dylan Thomas’ın şu ünlü sözünü de aktarmak istedim doğrusu: “Şair, kendisi için ‘ben şairim’ demeyen kimsedir.”

Şiirin okurda duygu uyandırma özelliğini, büyük Amerikalı şair Emily Dickinson (1830 – 1886) şöyle vurgular: “Bir şiiri okurken, fiziksel olarak kendimi ‘kafamın kapağı kaldırılmış’ gibi hissetmişsem, bilirim ki işte bu şiir sanatının ta kendisidir.” Amerikalı şair Robert Frost (1874 – 1963) Bu konuyu şöyle anlatmış: “Bir şiirin ulaşması gereken üç şey vardır. Bunlar okurun gözü, kulağı, ve yüreğidir. Okurun yüreğine dokunmak, bunların en önemlisidir.”

Bu görüşlerden yola çıkarak özetle; “şiir duyguları sunmaz, onları uyandıracak şeyleri sunar” diyebiliriz.

Değerli okurlarım; geçen senelerde olduğu gibi bu sene de, (üç aylık yaz dönemi hariç) her hafta bir köşe yazısı yazdım. Yani her Perşembe günü, DenizliHaber.com gazetemizde bir köşe yazım yayınlandı. Yerel seçim arifesinde olduğumuz aylarda konu ağırlığını, yararlı olur umuduyla şehircilik ve belediyecilik konularına verdim. Takdir edersiniz ki, her hafta yazmak oldukça yorucu ve bazen tüketici bir iş. İşin fiili emeği belki bir iki gün, ama konusu ve düşüncesi dikkatimi tüm bir hafta esir alıyor. Artık üç aylık bir yaz arası verip, tabiri caizse “şarj olmak” ve diğer projelerime odaklanmak arzusundayım. Hepinize güzel bir yaz dönemi diliyorum. Eylül ayı başlarken yine bir araya gelme umuduyla, esen kalınız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı