REKLAMI GEÇ

GÖKPINAR BARAJ GÖLÜ : NİÇİN, NASIL ?

19 Ekim 2017 Perşembe

Salona yeni girmiştim. Işıl ışıl salon bir hayli kalabalık. Gökpınar Baraj Gölü ve onun koruma alanlarından söz açılmış, konuşuyorlar. Yoğun eleştiriler yapılıyor. Ama haksızsınız demeliyim. Gökpınar su havzasını korunmaya aldırmayı başaran ekibin eş-başkanı ve sonra da birkaç dönem başkanıydım. Yüksek lisansını ABD’de Çevre Planlama alt- branşında yapmış bir kent plancısı olarak üstelik. Bu havza aynı zamanda; verimli tarım alanlarını, hayvan ve bitki zenginliğini, fay hatlarını ve Gökpınar Çayı’nı içeriyordu, Denizli yeraltı suyu yağmurlarla en çok bu alandan besleniyordu ve tüm bu nedenlerden ötürü yapılaşmadan korunmalıydı. Konya Ovasında, yeraltı suyunun çekilmesiyle çökmeler oluştuğunu anımsayalım.

Başbakanlık genelgesiyle kurulmuş Denizli Çevre Meclisi olarak; yaptığımız yoğun kampanyalarla Gökpınar Baraj Gölü projesinin uygulanmasını da sağlamıştık. Çünkü bu havza ancak o sayede korunabilecekti. Çünkü Su Kirliliğini Önleme Yönetmeliği gereği olan koruma kuşakları ancak o zaman geçerlilik kazanacak ve bu havzayı kapsamı altına alacaktı. Gökpınar Barajı bir içme suyu ve sulama göleti olarak planlanmıştı. Çevreci duyarlılığın baraj karşıtlığı bu örnekte geçerli değildi ki! Çünkü bu barajı gündeme yeniden, bir sulama havzasının korunmasını sağlayacak bir araç olması için getirmiştik. Çok kızdım. Çok üzüldüm. Söz almadan atılıp bağırdım : Bende 500 sayfa doküman var! Neden gerekli olduğunu ispatlarım! Bunları kitap haline getirip bastıracağım ! Önünüze fırlatacağım diyorum !
Birden uyandım. Ter içindeyim. Karım uyanmış, yüzüme endişeyle bakıyor. Ah, neyse ki yalnızca sıkıntı verici bir rüyaymış…

Şimdi geliniz; Denizli Çevre Meclisinin yöneticiliğini yapmış olduğum 5 yıllık dönemin çalışma raporlarına bir göz atalım. Başarıya ulaştığımız bu konudaki çalışmalarımız madde madde şunlardı :
5.12.1992 – 27.11.1993
1—Çevrepark Projesinin tanıtım toplantısını yaptık (Gökpınar Havzası Koruma Projesi’ne ilkin bu adı vermiştik).
2—Nevzat Koru Vakfı temsilcileriyle toplantı yaptık (Bu vakfın inşa etmek istediği kolej; DSİ’nin hazırlamış olduğu Gökpınar Barajı projesi uygulandığı takdirde, baraj gölünün Mutlak Koruma Kuşağı’nda kalıyordu. Başka yer bulup önerdik ve bu yerden vazgeçirdik).
3—Altı adet pafta halinde Gökpınar havzası tanıtım panoraması hazırladık (Niye yapılaşmadan korunması gerektiğini açıklayabilmek için).
4—Gökpınar Havzası Doğal Sit Alanı başvurusu için, Denizli müze müdürüyle birlikte bu alanın sınırlarını tespit çalışması yaptık ( Denizli müze müdürlüğü; bu alanın Doğal Sit Alanı olarak tescili için, İzmir Özel Çevre Kurulu’na resmi başvuru yaptı. Bu girişim ne yazık ki sonuçsuz kaldı).
5—Başvurumuz üzerine İl Çevre Müdürlüğü, Çevrepark Projesi için sınır tespit çalışmaları yaptı. Bu amaçla, 1:25 000 ölçekli halihazır haritalardan üç takım çoğaltıldı.
6—Bu çalışma döneminde yönetim kurulumuz, Denizli Çevre Meclisi’nin çalışma yöntemini şöyle belirlemiştir: Somut proje üretmek, kamuoyu oluşturmak, ve işin takibini kamuoyuyla paylaşmak.
7—Bu dönemde yönetim kurulumuz, Gökpınar Barajı ve Çevrepark Projesi ağırlıklı çalışmıştır.
8—Yönetim kurulumuzun üç temel ilkesi vardır: Bilimsellik, yasallık ve kamu yararı.

27.5.1994 – 09.02.1996
1—İl Çevre Müdürlüğüyle Gökpınar Havzası Koruma Projesi’ni konuştuk (Projemizin ismini değiştirmiştik).
2—O zamanki adıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na yazı yazıp, Gökpınar Barajı’yla ilgili son gelişmeleri sorduk.
3—DSİ 212. Şube Müdürlüğüne yazı ile, Gökpınar Barajı’yla ilgili son gelişmeleri sorduk.
4—İller Bankası ve İl Çevre Müdürlüğü’yle görüşerek, Gökpınar Alt Komisyon Raporu istedik.
5—27 Aralık 1994’de Gökpınar Barajı ihaleye çıkarıldı ve duyurusu T.C. Resmi Gazete’de yayınlandı (Bir çok bakanlık, siyasi partiler, Denizli Valiliği, ilgili yerel devlet kurumları, medya kuruluşları, yerel halk, Denizli Belediyesi ve belediye meclis üyeleri ile yürütülen yoğun yazışma ve kamuoyu kampanyamızın ikna ediciliği sonucunda).
6—Sayın valiyle görüşerek, hazırlayacağımız Gökpınar Havzası Koruma Projesi ile mahalli Çevre Kurulu toplantısına alınmayı rica ettik (Ve alındık.).
7—12 Şubat 1995’de bu projeyi bitirdik ve ertesi gün sayın Denizli Valisi’ne sunduk.
8—Gökpınar barajı koruma kuşaklarının, Denizli Belediyesinin yeni yaptırmış olduğu 1:25 000 ölçekli nazım plana işlenmesini ve Su Kirliliği Önleme Yönetmeliği’nde bu kuşaklara ilişkin yer alan yapı kısıtlama maddelerinin plan lejantına işlenmesini talep ettik (Denizli Belediyesi bu talebimizi kabul etti ve gerekeni yaptı.).
Gökpınar Havzası Koruma Projemiz meyanında yaptığımız işlerin listesi oldukça uzun. Konuyu fazla uzatmamak için bu kadarlık bir listelemeyle yetinip, 5 yıllık yoğun çalışma, görüşme ve yazışmalarımızın diğer başarılı sonuçlarını aktarayım:

Haziran 1994—Gökpınar Barajı için Yüksek Planlama Kurulu onayı çıktı.
27.12.1994—–Gökpınar Barajı ihalesi Resmi Gazete’de yayınlandı.
23.02.1995—–Gökpınar Havzası koruması ile ilgili Mahalli Çevre Kurulu kararları çıktı.
08.03.1995—–Gökpınar Barajı ihale edildi.
Mayıs 1995—-Baraj için T.C.Maliye Bakanlığı ve Sayıştay onayı verildi.
14.10.1995—-Gökpınar Havzası Koruma Projesi ile ilgili kapsamlı Mahalli Çevre Kurulu kararı           22433 sayılı Resmi Gazete’de, koordinatlarıyla birlikte yayınlanarak yürürlüğe girdi.
29.11.1995—-Gökpınar Barajının temeli bu tarihte T.C.bayındırlık Bakanı Adnan Keskin tarafından, bizim de katıldığımız bir törenle atıldı.
30.11.1995—-T.C.Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Cankurtaran Belediyesi sınırları içinde kurmak istediği asfalt şantiyesi; Gökpınar Barajı Orta Mesafe Koruma Alanı içinde kaldığından, T.C.Bayındırlık Bakanlığına yaptığımız şikayet sonunda, bu tarihte iptal edildi.
Daha sonraki bir kaç yıl içinde; önermiş olduğumuz Gökpınar Barajı Batı Atıksu Kanalı projemiz, ilgili kamu kuruluşunca inşa edilmiştir. Bu kanalın, barajın (yerleşimin çok olduğu) Batı yakasından topladığı atık sular, o zamanki adıyla Denizli Belediyesinin arıtma tesisine gidiyordu, sanırım.
Sonuç olarak söylemeliyim ki, Denizli kentimizin Doğusunda Gedemen Tepeleri’ne kadar uzanan bu hassas ekolojik alanın korunmasını sağlamak; kentimizin, doğru kentleşme yönü olan Batıya doğru yapılaşmasını da kolaylaştırdı. Bağbaşı mahallesine kadar uzanan yamaç yerleşimi şeridinin ovaya doğru yayılmasını önledi. Bu alanın gerçekten korunabilmesi için, birden fazla önlem alınmasını sağlamak gerekiyordu. Nazım plana işlenmesi, koruma alanının ve ona ilişkin kapsamlı kararların Resmi Gazete’de alan koordinatlarıyla yayınlanması gibi. En önemli koruma unsuru ise, o alanda planlanmış küçük baraj gölünün yapılmasıyla yaşama geçecekti : Mutlak, yakın, orta ve uzak koruma kuşaklarının devreye girmesi.

Değerli okurlarım; yazımı sonlandırırken, sizlerin ve diğer hemşerilerimizin bu konuda doğru bilgilenmesini ve (kesinlikle Denizli halkının yaygın kamu yararını sağlayan) bu korumanın bozulmadan sürdürülmesini dilediğimi söylemeliyim. Artık iş hepimize düşüyor.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ERHAN DURU   -  Bağlantı 19 Ekim 2017, 13:33

Yaşar oğuz ERGUN bey, inanın baştan sona yanlış kararlar aldınız vede boşu boşuna toplantılar yaptınız, 15 yıldır, gökpınar barajı etrafında inekler otluyor,onların pisliğini birer birer toplayıp evemi götüreceksin.Zaten baraj içme suyu değil.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı