REKLAMI GEÇ

BİR KÂBUSUN PENÇESİNDE!

31 Ağustos 2016 Çarşamba

Modern zamanlar gençliğinin adalet, özgürlük ve eşitlik arzularına karşılık gelen klasikleşmiş ikonası Che Guevara için Meclis Başkanı ağzına geleni saydırıyor.
Gerçekten kabus gibi!

Durup durup münasebetsiz bir zamanda, düşmanlık vaveylası üretmekte üstüne yok.

Birkaç ay önce “Yeni Anayasada laiklik maddesi olmamalı” deyip çıkmıştı.

Neden böyle nevi şahsına münhasır bir ‘vecize’ye ihtiyaç duymuştu?

Galiba 23 Nisan haftasıydı. TBMM’nin kuruluş yıl dönümünde yeni Anayasayı yapacak olan Meclise ayar verme hamlesi gibi bir çıkıştı.
Ama geri tepti.

Tüm muhalefet; CHP’den HDP’ye, MHP’den iş dünyasına (TUSİAD) kesin bir tutum alıp karşı çıkınca iktidar kanadı da olayı ‘münferit bir hadise’ düzeyinde sunmaya çalıştı.

Kendi partisi AKP adına Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ‘Başkanımızın kastı anayasada laiklik olmaması ise, biz buna AK Parti olarak katılmayız’ diyerek musibeti kovmaya çalıştı.

***
Bu aralar basında yer alacak malzeme mi kalmadı ne? Dün bu münasebetsizliğe yenisi eklendi.

Rize’de, “Fetih Kutlaması” adı altında yapılan bir toplantıda konuşmacı olarak kürsüye çıkan İsmail Kahraman, “Devlis var. Yani Liseli Devrimciler. Che Guevara’nın gömleklerini giymişler. Che 39 yaşında öldürülen, bizzat kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik. Bir gerilla. Bolivya’da, Küba’da, Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz. Olmamalı. Bağı yok benimle. Köküm bir değil. Tarihim bir değil. Benim kendi tarihim ve insanlarım var. Onlarla övüneceğim. Garip. Fatih’i Dünya tanıyacak ama Türkiye tanımayacak” dedi.

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir açıklama.

Gencecik liseli çocukların hedef gösterilmesi mi,

Onları ölü toprağı kokan kendi bağnaz kültürüyle hizaya getirme çabası mı,

Hazmedilmemiş Gezi kültürünü her fırsatta olumsuzlama psikolojisi mi,

Kifayetsiz geçmişine bakmadan evrensel bir karakter olarak Che Guevara için sarfettiği mesnetsiz sözler mi,

Hangi birini sayalım.

***
İsmail Kahraman’ın zaman zaman yaptığı bu gereksiz çıkışların arka planında yer alan psikolojiyi saptamak gerek. Eğer bu yapılmazsa, onun yarın, öbür gün bir rol model olduğunu görürseniz şaşırmayın!

Bu mümkün mü? Başka koşullarda asla değil. Ama bu gün içinden geçtiğimiz ‘karadelik’ koşullarında her şey mümkün.
***
Öyle uzun uzun açıklamaya gerek yok o psikolojik arka planı.

Kahraman’ın 1996 yılında Kültür Bakanı olduğunu hatırlıyorum. O tarihlerdeki renksiz kişiliği unutulmamış olmalı orta yaş kuşaklar için. Zaten ömrü vefa etmiş bir Bakanlık koltuğu değildi. Rafah-Yol pandomimasının bir evresiydi o kadar. Hepi topu bir yıl.

Sonradan adını duyan eden olmadı.

Ama öncesi daha dikkate değerdi. Şimdilerde sosyal medya kullanıcılarının iyice deşifre ettiği 1960’lardaki özgeçmişinden söz ediyorum.

MTTB(Milli Türk Talebe Birliği) Başkanı olduğu dönemde “Komünizmle Mücadele” adı altında yaptıkları toplantılar, örgütlenmeler ve bunları bir formata dönüştürmeleri, bu gün yaptıklarını anlamak için önemli.

MTTB onun başkanlığı döneminde Türkçü kimliğini yitirip İslamcı hüviyete büründü. Amblemindeki “Bozkurt” o dönemde kaldırılıp, yerine Kuran’ı imleyen kitap yerleştirildi.

1970’li yıllar boyunca, özellikle ABD emperyalizminin daha vandal biçimde sürdürdüğü soğuk savaş ve insan avına dönüşen ‘Komünizmle mücadele’ döneminin kaldıraçları bu tür derneklerdi, başını da MTTB çekmişti.

Kahraman’ın CHE antipatisini bu sosyal-siyasal kökeni bilirseniz, daha kolay anlarsınız.

‘Devrimci Liseliler’i işaret etmesini tesadüfi bulmazsınız.

Evrensel bir insanlık modelini ‘eşkıya’ diyerek aşağılama gayretine onun Komünizm düşmanlığı açısından bir anlam yüklersiniz.

***
Bu vesileyle merakımızı yenemediğimiz başka bir soruya cevap arayalım;

Başta Zeybekci olmak üzere yerel politikacılara arada bir Che tişörtü giydirip köşesine malzeme yapan gazeteci arkadaşlar Meclis Başkanının bu ihtarından sonra ne yapacaklar?

Che tişörtü giydirmeye devam mı, yoksa yerine yeni kahramanlar mı bulacaklar?

Meclis Başkanı’nın arzu ettiği gibi, şaha kalkmışbeyaz atının üstünde kılıcıyla gösterişli bir II Mehmet olabilir mi bu ‘kahraman’?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı