REKLAMI GEÇ

DEREYİ DOLDURUP DSİ’YE ÇELME ATMAK!

3 Aralık 2019 Salı

Bu kentin çevre sorunları ne kadar büyüdü farkında mısınız? Sizden de şöyle bir soru gelmesi mümkün; bu dünya ne kadar kirlendi farkında mısın? Demek oluyor ki hepimiz durduğumuz yerden bir şeyleri fark ediyoruz ya da fark etmeye başlamışız.

Geçtiğimiz günlerde elime geçen belgeler, rahatsız edici olduğunu kaç zamandır hissettiğim bir olayın iç yüzünü daha iyi görmemi, böylece hissedip tanımlayamadığım rahatsızlığımın nedenini anlamamı sağladı.

*****
Uzatmadan konuya geçelim.

Birkaç yıl önce Honaz’a bağlı Gürlek yerleşkesi yakınlarında Denizli Makine Üreticilerine, “Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” kurulması için ilçe belediye meclisi kararıyla arsa tahsis edildi. Planlanan arazinin Denizli ve Ankara geliş-gidiş yönlerinin farklı cephelerine yerleştirilen dev levhalar dikkatinizi çekmiştir. AKP milletvekillerinin katılımıyla gösterişli bir lansman ve duyurusu yapılmasına karşın, üzerinden 3-4 yıl geçti, hala kazma vurulmadı.

Elimizdeki belgelerden okuduğumuz kadarıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, DSİ ile yapılan yazışmalar sonrası arazinin bir bölümünden vazgeçti veya bakanlığa gerek kalmadan arazinin ilgili bölümü makine sanayicileri tarafından terk edildi.

*****
Buraya kadar sorun yok. Sorun, zaman içinde vazgeçilen arazinin bu bölümünde “Galericiler Sitesi” adıyla başka bir sitenin boy vermiş olmasında. Gelip geçenler sıkça görüyor olmalı, söz konusu arazinin Ankara yönüne doğru Gürlek çıkışında, (eski Çal yolu olarak da bilinen güzergah girişinde) dere yatağı doldurularak “Galericiler Sitesi”ne tahsis edilmiş durumda.

*****
Konuyu yeterince anlaşılır hale getirelim.

Galericiler Sitesi arazisindeki yapılaşma çalışmaları, ilgili kurumlara, hukuka ve çevre koruma prosedürlerine karşın gerçekleşti. Taşkın alanı olarak DSİ tarafından ilan edilen dere yatağındaki çalışmalar, Honaz Belediye Meclisinin geçmiş dönemlerde aldığı yanlış kararların kurbanı. Şimdiki Belediye Başkanlığı ise verdiği inşaat ruhsatıyla bu hukuksuzluk ve basiretsizliğin ortağı.

Bölgede Orman ve Su İşleri Bakanlığının konuya ilişkin yaptığı taşkın uyarıları dikkate alınmadığı gibi, bu konudaki sessizlik hem Honaz Belediyesi, hem de Valilik nezdinde sürüyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne yapıyor derseniz, sanırım kulağının üstüne yatıyor.

Galericiler Sitesi olarak ayrılan Honaz’ın Gürlek ve Kocabaş mahallelerinin sınırındaki alanda yapılan ve adeta olası çevre felaketlerine davetiye çıkaran bu çalışmalar, yatağına kurulduğu Çaltılıboğaz deresinin taşkın alanında devam etmekte olup, farklı tarihlerde yapılan Bakanlık ve Bölge Müdürlüğü uyarılarını dikkate almadan sürüyor.

Arazinin ilk tahsisi döneminde Denizli Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından iki yıl arayla yapılan görüş istemine, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından verilen cevap yazılarında, bölgedeki yapılaşmanın sakıncaları sıralanıp, özellikle taşkın ve erozyon riski öne sürülerek, projenin revize edilmesi isteniyor. 2016 Ekim ayında ve tam bir yıl sonra, 2017 Ekim ayında DSİ 21. Bölge Müdürlüğünce yazılan cevabi yazılarda, 2006/27 sayılı Başbakanlık genelgesine de atıfta bulunularak, kuru dere yatağına inşaat malzemesi dökülmesinin önlenmesi de isteniyor.

*****
Söz konusu araziye ilişkin DSİ 21. Bölge Müdürlüğü, son olarak 20.10.2017 tarihinde Denizli Valiliğine yazdığı yazıda “Yapılan incelemede anılan taşınmazların… Mevcut Yukarı Çüruksu Sulaması Sulama Ana Kanalına bitişik durumda olduğu ve içinden Çaltılıboğaz deresi ve kuru dere yataklarının geçtiği, dere kenarındaki kesimlerinin taşkına maruz durumda bulunduğu, Çaltılıboğaz deresinin Denizli – Afyon karayoluna yaklaştığı kesimde dere yatağının dolgu yapılmak suretiyle kapatılmış durumda olduğundan mevcut karayolu ile tarım arazileri taşkın tehdidi altında bulunduğu tespit edilmiş”tir diyerek, alınması gereken önlemleri iki madde halinde sıralıyor. Uyarı maddeleri şöyle:

“1-Çaltılıboğaz deresi, kuru dere yatakları ve sulama kanallarının mevcut durumlarının korunması, eksenlerinden itibaren sağ ve sol 30’ar metre olmak üzere 60 m şeritvari alanın yapılaşma dışı bırakılması ve müdahalede bulunulmaması,

2-Çaltılıboğaz deresinin mansap kesimindeki dere yatağının açılarak eski haline getirilmesi veya yağış sularının taşkın zararı oluşturmadan mansap kısmına aktaracak şekilde Bölge Müdürlüğümüzce onaylı bir taşkın koruma projesi geliştirilerek plan uygulanması birlikte yapılmalıdır.”

Bu uyarılar sonrası ilk proje revize ediliyor ve taşkın alanı olarak işaret edilen arazi iptal ediliyor. Ancak önceki dönem Honaz Belediyesi bu uyarıları dikkate almıyor ve belediye meclisi kararıyla bu kez de “Galericiler Sitesi” olarak tahsis edilmesini onaylıyor.

*****
Özetlemek gerekirse, tapu kadastro kayıtlarında Gürlek köyü, 205 ada, 1-2 ve 3 no.lu parseller ile 206 ada, 1 no.lu parsel olarak görülen alanın taşkın sahası olduğu bilinmesine rağmen, Honaz Belediye Meclisince imara açılmış ve halen yapılaşma devam etmekte. Yerel belediye, DSİ Bölge Müdürlüğünün 19.10.2016 tarih ve 690172 sayılı yazıları, ayrıca 20.10.2017 tarih ve 724181 sayılı yazıları ile bu alanın taşkın sahası olduğu açıkça belirtilmesine rağmen, kurum görüşü dikkate alınmaksızın belediyece imar planı onayı yapılmış.

Yukarıda aktarılan olayın Denizli’deki muhatabı il valiliği olarak görülmüş ve kurum yazışmaları valilik üzerinden yapılmış. Durumun muhatapları sadece valilik ve DSİ görülmesine karşın, Büyükşehir Belediyesi, Honaz Belediyesi ve Denizli Valiliği kanalıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile DSİ 21. Bölge Müdürlüğü, hepsi birden olayın tarafları.

Üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmesine karşın ilgili kamuoyu bilgilendirilmediği gibi, durumun Bölge Müdürlüğü görüşüne uygun şekilde düzeltilmesine yönelik girişim ve çalışmalara rastlanmamakta.

“Galericiler Sitesi” adıyla inşa edilen yapılar grubu, şimdilerde neredeyse tamamlanmak üzere. Taşkın alanı olarak DSİ tarafından işaretlenen dere yatağı dolgusu ise olduğu gibi duruyor ve düzeltmek için hiçbir girişim yok.

Denetim var mı? Var gibi görünmüyor. Eğer olsaydı, ilk iş dere yatağının DSİ standartlarına getirilmesi için çalışmak olurdu.
Sorulması gereken sorulara gelince, işte size altı soru:

1- Bu işin müsebbibi Honaz Belediyesi. Karar alan onlar ve son olarak ruhsat veren de onlar. Acaba ruhsat vermiş olmasına rağmen yeni dönem Belediye Başkanı bu hukuksuzluğu ve çevre sorununu nasıl çözmeyi düşünüyor?

2- CHP’nin Denizli milletvekili Gülizar Biçer Karaca hem bir hukukçu, hem de çevreden sorumlu genel başkan yardımcısı. Yanlış bilmiyorsam Honaz seçmeniyle de çok güçlü bağları var. İlçede kendi partisinden seçilmiş belediye başkanının bu hukuksuzluğa adeta göz yuman ruhsatlandırması karşısında nasıl bir tutum takınacak, merak ediyorum. Kendisinin doğrudan değil ama partinin çevre programı ve etiği açısından sorumlu olduğunu düşünüyorum.

3- Burada asıl sorumlu Denizli Valiliği. Söz konusu alanın tahsisi, sonrasındaki yazışmalar ve bu yazışmaların muhatapları, tümü valiliğe bağlı kurumlar. Yapılan yazışmaların dağıtımı valilik kanalıyla yapılıyor. Şimdiye kadar yazışmaların gereği olarak nasıl bir çalışma yapıldı, yapılıyor veya yapılacak?

4- İlçe belediyelerinin aldığı bu tür kararlardan, Büyükşehir Belediyesi’nin haberinin olmaması imkansız. En azından danışma düzeyinde haberdar edilir. Büyükşehir’in bu hukuksuzluğa karşı bir yaptırım olanağı var mı? Varsa eğer, şimdiye değin adım attı mı?

5- Bu konunun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bilgisi haricinde gerçekleşmiş olması olasılık dışı. Olası bir sel felaketinde ortaya çıkabilecek taşkının sonuçlarını DSİ yazışmasında özetlemiş. Yani bir çevre felaketine davetiye çıkaran dere yatağı dolgusunun kendilerini ilgilendirdiğini düşünüyorlar mı? Son beş-on yıl içinde sayısız çevre tahribatına göz yuman müdürlük, bir kez daha kulağının üstüne yatıp yine ‘üç maymun’u mu oynayacak?

6- Son sorumuz 21. DSİ Bölge Müdürlüğüne: 2016 ve 2017 tarihli yazışmaların gereğinin yerine getirilmemiş olduğu ortada. Acaba bakanlık düzeyinde bir girişimle olayı sahiplenmek ve hukuki olarak düzeltilmesi için çaba harcamak (dava açmak gibi) için girişimde bulundu mu? Zeytin Yaylası’nın saniyede birkaç litrelik suyunu parça parça kendine mal eden bir kurumdan bunu bekleyebilir miyiz?

Buyurun, meydan sizin. Yanıt vermek isteyen olursa…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı