REKLAMI GEÇ

FİGÜRANLAR AKTÖRLER ve YÖNETMENLER…

8 Kasım 2013 Cuma

Yerel seçim heyecanı şimdiden her yanımızı kuşattı.
Henüz kesin adaylar ortada yok. Partiler kime adaylık için olur verecek belli değil.
Kısmi demokratik bir yöntem olarak “ön seçim” artık Türkiye seçim literatüründen çoktan çıktı.
Temayül yoklaması ya da eğilim tespiti adıyla, ne işe yaradığı tartışılır bir yöntemsizlik yöntemine bel bağlanmış durumda.

İşte bu ahval ve şerait içinde çizmesini giyen ‘aday adayları’ ortalığın tozunu dumana boğuyorlar.
Birileri kendini bu işe soyunmuş addediyor, diğerleri onun yerini almak için akla gelmeyecek yöntemlerle yarışa kalkıyor, öbürleriyse pusu kurmuş, ne zaman harekete geçmek gerektiğinin hesabını yapıyor.
Bu yarışa damga vuran üç karakter var. Filmimizin görsel temalarını bunlar oluşturuyor. Figüranlar, aktörler ve yönetmenler. Işıkçısını, kostümcüsünü, makyözünü, müzik direktörünü ve daha bilmem nelerini saymıyorum, onlar bu cendereye girmeye görsün, “ne iş olursa yaparım abi” kıvamında ter dökmekten imtina edemezler.

FİGÜRANLAR
Attığı zarın işe yaramayacağını bile bile, ‘ya tutarsa’ mealinden bir zıplama, şans yakalama arzusunun küçük oyuncuları.
Uzaktan dahi belli olurlar.

Ne giydikleri üzerlerine oturur, ne konuştukları dil kültürlerine yakışır.
Gölgede büyümüş, gölgede yaşamış şanslarını gölgede aramaya sanki doğuştan mahkum olmuşlardır. Her zaman birilerinin gölgesinde olmaktan şikayet etmek şöyle dursun, o gölgenin orta yerinde olmayı tanrının lütfu sayarlar.
Geleceğin aktörü olmaya aday olduklarını hayal ederler.
Ne demişti şair, “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.” Onlar bu kelamı düstur edinmişlerdir.

AKTÖRLER
Her dönemin adayıdırlar. Umarlar ki, tüm koltuklar onlar için üretilmiş birer sedir’i azamdır mabadlarını yaya yaya oturacakları. Kendileriyse azametin nur topu! Onlar henüz doğarken seçilmişlerdir. Kiminin parası, kiminin efradı vardır. En kötü ihtimalle bir büyük abinin “kötünün iyisi” seçiminde kullanabilecekleri hazır kıta joker.
Başkalarına yol vermek şöyle dursun, bunu düşünenlere bile tahammül göstermezler. Ne demek? Herkes haddini bilmeli. O koltuğun kendisinden başka biri hakkını verme cüretini nasıl gösterebilir? Olacak şey mi?

Her dönemin ve her koltuğun doğal adayı olduklarına öyle inanmışlardır ki, daha ufukta bir seçim, bir atama, bir giriş kapısı fark etmeye görsünler, kendilerini listenin en tepesine o saat yazarlar. Sonra gelsin icazet kapılarında sürünme seremonileri. Yıllardır bu işlerin içinde öyle ustaca belagata sahip olmuşlardır ki, en yakın çevreleri dahil herkeste bir ön kabul oluşmasını hemen sağlayıverirler.

Ne ki onların da açmazları vardır. Hem de hiç ummadıkları, olmayacak bir yerden gelir bu açmazın terslikleri. Kanatları altında olduklarını sandıkları büyük abileri bir gün, ansızın, bir geceyarısı, uyku saatinde olur, muhabbet masasında; terk ediverirler.
Şaşkın ördeğin muhakeme yeteneği bile daha fazladır artık.

YÖNETMENLER
Onları herkes tanır. Bir bilendir, görendir, duyandır, her şeye maydanozdur ve ne kadar iradeli görünseler de, eski Demirel taktiklerinin kötü birer kopya üslubunun emsalleridir.
Her şeyi yönettiklerini sanırlar. İşin garibi, herkesin sövüp saydığı, illallah edip yaka silktiği bu yönetmen koltuğunun sürekli müdavimleri, hiçbir şeye aldırmazlar.

Onlar doğuştan önce, tanrısal birer nimettir bu toplum için. Yeri gelir şehrin ağası, yeri gelir abisi, yeri gelir celladı, yeri gelir tayin edicisidirler.
Onlar hakkında söylenecek fazla söz yok. Devran ve devlet onlarındır. Fermanı her daim onlar yazmakla mükelleftirler.

Vazgeçilmezlik onların ‘damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’
İyi satıcıdırlar. Pazarlama yetenekleri mükemmeldir. Her şeyi anında satma becerileri böyle dönemlerde zirve yapar. Sonra satışa gelenlere dönüp “küsmek ne demek, sen bu partinin neferi değil misin” mealinden azarlamayı her eylemin sonuna koydukları noktaya dönüştürüverirler.

***

Bu tasvirlerin sonu yok aslında. Biz öne çıkan prototipleri notladık. Yoksa bu tiplemelerin alt tiplemeleri ve hık deyicileri vardır ki, yazmak belki eğlenceli olur ama yazmasanız o da olur.

***
Fimin Cast’ına başka kategoriler eklenmeli mi, eklenmeli ama uzatmayalım. Sonraki yazımızda bu kategorilere yer ayıralım.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı