REKLAMI GEÇ

SAYIN VALİ; BÜROKRASİ BİR ÇELME DAHA İSTİYOR!

11 Aralık 2013 Çarşamba

Birkaç ay önce Denizli Valisi Abdülkadir Demir ile yaptığımız uzun söyleşi bu sütunlarda yayınlanmıştı.
Röportaj-söyleşi formatındaki bu görüşmede asıl olarak kentin tarihsel mirası ve turizm yönelimi konularında görüşlerini almıştık.

Bu görüşmenin sonunda, bazı sorular için vakit olmadığı için Vali Demir’e yeni bir randevu talebimiz olduğunu belirttik. “Eyvallah” demişti, “Ne zaman isterseniz görüşelim.”

Sonraki dönemde bu talebi birkaç kez yineledik ama sonuç çıkmadı. Sormak istediklerimizi kısaca şöyle sıralamıştık:
“Büyükşehir olmuştuk, bu durum kentin kültürel kimliğini derinden etkileyecekti, müze konusunda yapılan çalışmalar hangi aşamaya ulaşmıştı, nasıl bir müze düşünülmekteydi, kent içi turizm meselesi tüm bu gelişmelerle bağlantılı olarak nasıl tasarlanmaktaydı, bu sorunların kentsel dönüşüm projeleri içindeki ele alınış biçimi neydi…?”
Aynı talebi yeniden dile getirdik. Umarız yakında müspet bir yanıt alır ve gelişmeleri birinci elden yazma ve yorumlama olanağına sahip oluruz.

Şimdilik sadece hatırlatalım, Tripolis kazılarını uygulamaya sokmak için ne demişti Vali Demir: “Bürokrasiye çelme taktık!”

***

Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığını sürdüren Celal Şimşek Hoca ile yakın tarihlerde yaptığımız söyleşi yine bu sütunlarda yer almıştı. Müze konusunu kendilerine o gün sorduğumuzda aldığımız yanıtı “Tarihin Peşinde” başlıklı sayfalarda görebilirsiniz.

Celal Hoca görüşlerini; “Zorlu grubu bir müze yapmak üzere protokol imzaladı. Bildiğim kadarıyla bu müze ile ilgili projelendirme çalışmaları şu anda devam ediyor. Bu çalışmalar bittikten sonra, ilgili tüm kurumlar karşılıklı olarak hemfikir olduğunda, kısa sürede bir müze herhalde yapılır. Yerini biliyorsunuz, merkezde, Valiliğin olduğu bölgenin yanındaki arazide büyük bir müze düşünülüyor” diyerek özetlemişti.

Birkaç gün önce, Koruma Kurulu kararına ilişkin bilgi almak için aradığım zaman, alınan ‘korumaya gerek yok’ kararında kendi etkisinin belirgin olmadığını, asıl olarak mimar, sanat tarihçisi ve hukukçu üyelerin görüşlerinin önemli olduğunu belirtmişti. Ama müze konusunda hazırlanan projenin hem bir fırsat, hem de zorunluluk olduğunu eklemiş, projenin çok güzel olduğu ve çevreyi korumaya özen gösterdiğini vurgulamayı ihmal etmemişti.

Celal Hoca yanlış anlaşılmaktan yakınır. Bazen haksız değildir. Kendilerini yıllardır her zaman eleştiren biri olarak bu yakınmayı bana iletmesi de doğal. Ama Kültür Bakanlığı web sitesine girip bakın, toplam 12 kişi,Mayıs 2013 tarihlerinde Denizli de müze konusunda bir sunum alıyor, ilin idari ve vekil sıfatıyla bulunan temsilcileri dışında toplantıdaki tek bilim insanı kendisi. Bu bilgi yalnızca ona veriliyorsa, bize böyle düşünmekten başka bir yol kalır mı? Ayrıca iki yıl önce alınan ‘korunmalı’ kararının altındaki imza da kendisinin, şimdiki‘tescile gerek yoktur’ kararının altındaki başkan sıfatıyla imza da kendisinin… Bu kez vallahi daha fazla haklı olduğumu düşünüyorum hocam.

***

Bu gün Denizli Haber’de yayınladığımız belgeler, belleğimizi birkaç yıl öncesine götürdü.
Aydın Sultanhisar’da, Nysa antik kent kazılarına başkanlık eden Prof.Vedat İdil’in kazıların iptalini konuşmak istediği dönemin Kültür Bakanı Günay “Benimle uğraşma zararlı çıkarsın” diye uyarmış, o günlerin medyasına bu haber manşet olmuştu. (Sanırım 2011 yılı Mart sonu.)

Aynı Vedat İdil, dönemin Aydın Bölge Koruma Kurulunda üye idi ve Denizli Endüstri Meslek Lisesi taş binalarının korunması gerektiğine ilişkin alınan 22.07.2010 tarih ve 3039 no’lu kararın altında imzası vardı. O karara Denizli’den, dönemin PAÜ Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Kadir Pektaş kurul başkanı olarak imza atmış, Celal Hoca da üye sıfatıyla kararı imzalamıştı.

***

Zamanın muhteşem, şimdinin sabık bakanı Ertuğrul Günay, Denizli Müzesini en çok isteyen bakan gibi görünüyordu. 2012 yılı yaz aylarında yapılan bir törenle Zorlu Holding sahibi Nazif Zorlu törende aşka gelip, “bir değil, iki müze yapacağım” demişti. Protokol imza töreni Celal Hoca’nın kazı başkanlığını yaptığı Laodikeia’da yapılmıştı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AKP Milletvekili Nihat Zeybekci, Belediye Başkanı Osman Zolan, konuşmacı olarak kürsüye çıkmışlardı.

***

Şimdi bir kurul kararı çıktı. Kararı görmedik. İçeriğine ilişkin bilgiler ise açık ve sarih. Elimize geçtiğinde kuşkunuz olmasın, yine yayınlar, yine düşündüklerimizi yazarız.
Kısa bir hatırlatma. Taş yapılar yıkılır ya da yıkılmaz. Korunur ya da korunmaz. Ancak, adaletin terazisi birileri tarafından ayarlanmadan, kendi doğal dengesinde bırakılmalı.

Önceden verilmiş kararları uygulamak için buna yeni kılıflar uydurulmamalı. Birileri mutlu olacak, düşleri gerçekleşecek diye, başka birileri kendini ateşe atmamalı, çile çekmemeli.
Müze gereksiz mi? Bunun gerekliliğini belki de en çok yazıp çizenlerden biriyim.
Ama bu yapılırken ‘iki yüzü olan’ çelişik kararların arkasına sığınılmamalı.

Konuyu irdelemeye ve tartışmaya devam edeceğiz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

zafer   -  Bağlantı 11 Aralık 2013, 20:34

Bu taş binaları yıkmak kent belleğini,Cumhuriyetin belleğini yıkmaktır.Denizli de kentleşme nin kısa bir tarihi var,bu gibi binalar bu tarihi anlatır.Hatıraları vardır.Kaldıki yapılar işlevsel hale getirilebilecek durumdadır.Ben yaptım oldu mantığıyla bu işler olmaz…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı