REKLAMI GEÇ

ULUSAL BİR MEHMET CENGİZ FANTEZİSİ:

22 Şubat 2016 Pazartesi

“MİLLETİN MÜNASİP YERİNE KOYMAK”

Cerattepe de hükümet ve dahi devlet kimin çıkarı için direniyor?
***
Durun, hemen peşin hükümle yargı oluşturmayın.

Sermayeyi, kapitalizmi, vs. elbette işin temel gücü olarak görmekteyim. Yalnız sormaktaki maksadım o değil şimdi.

Durup bir an nefes alalım ve başka türlü düşünmeye çalışalım. Bunun için son yıllarda ortaya çıkan sermaye hükümet ilişkiler sarmalına dönelim, 17-25 Aralık, tapeler, milletin münasip yerine koymalar falan gibi M. Cengiz efendinin ulusal fantezisini hatırlayalım.
***
Hatırlamamız gereken başka bir şey ne olabilir?

Sıfırlanamayan dolar, euro cinsinden dövizler, yatak odaları, ayakkabı kutuları, para kasaları, ayağa düşmüş görüşme tapeleri… neden olmasın?

Ya da hangi müteahhitlik şirketinden ne kadar alınacağının hesaplamaları, rüşvet için taban fiyatı belirlemeler…
***
Son aylarda kanıksamaya varan IŞİD petrollerinin Türkiye ortaklığı haberleri, onların Türkiyeli ortakları, bu ortakların taşıma filoları akılda tutmamız gerekenlerin başka bir listesi olabilir.

Sonra da İtalya’da ortaya çıkan soruşturmalar…
***
Bu olaylar ve olgular arasındaki ilişkiyi kurmak için kendinizi biraz zorlayıverin artık. Sonra da sorumuza kulak verirken aradaki ilişkiyi bir kez daha düşünün.
***
Biz de uzatmayalım ve soralım, Artvin Cerattepe tüm bu olan bitenin neresinde?

‘Cerattepe altın madeni olmasın’ diye direnen halkın üstüne inat ve hiddetle saldırmak kimin yararına?

Sizce Mehmet Cengiz efendinin çıkarları, tüm halkı karşısına alacak kadar neden önemli olsun? Ya da şöyle soralım:

Cerattepe’nin altın madeni olarak işletilmesinden Mehmet Cengiz efendinin çıkarı belli. Ama ya devletin?

Örnekleyelim: Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık şu kadar milyar TL’yi bulan örtülü-örtüsüzünü karşılayacak kadar mı?… Ben de sanmam!
***
Milletin münasip yerine koymayı aklından çıkarmayan Mehmet Cengiz, bu kez farklı bir yol deniyor olabilir.

Cerattepe’de ‘koymayı’ hedeflediği besbelli. Ama bir farkla. Bu defa sıkı bir ortakla işe girişmiş olmalı. Öyle ki, yönetim organlarının kolayca söz geçiremediği bir ortak kişi. Ya da artık milyar dolardan aşağı ortaklıklara dudak bükecek denli kendini her şeyin üstünde konuşlandırmış birisi!

Eğer değilse, bu saldırganlık neden?

Yoksa aklı başında hiçbir yönetim böyle bir rezalete, doğa cinayetine bunca direnç göstermez. Halkın sesine biraz da olsa kulak verir. En azından daha yumuşak ve aşamalı araçlarla iknaya yönelir. Benzeri pek çok örnekten birisi olarak 1980-90’ların Gökova termik santral direnişlerine devlet güçlerinin gösterdiği tepkiyi hala hatırlıyoruz. Keza

Bergama köylüleri de unutulmuş değil.
***
Demem o ki,

Baştan beri milletin münasip yerine olan normal dışı tutkusunu gizlemeyen Mehmet Cengiz efendi, öyle anlaşılıyor ki, tek başına bu işi beceremeyeceğini anlayıp kendine bir ‘büyük’ ortak edinmiş.
Şimdi ikisi birden Cerattepe yokuşunda uzun zamandır hayalini kurdukları bu fanteziyi gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Artvin’de olan bitenin kısa özeti budur.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı