REKLAMI GEÇ

VİCDAN MESELESİ

23 Haziran 2015 Salı

Geçtiğimiz günlerde Zeybekci’nin, Numan Kurtulmuş ile birlikte ‘ihracat şampiyonu’ Rıza Sarraf’a verdiği ödül tuluatının artçıları hala medyanın sütunlarını terk etmiş değil.
Gerçi ulusal medyanın birkaç yayın organı dışında işi pek kurcalayan yok gibi. Havuz medyası desen kulağının üstüne yatmış durumda. Yerel medyanın ise şaşkınlıktan mı bilinmez konuya ilgisi yok.

***

Oysa şaşırmak için bir neden yok ortada.
17 Aralık günlerinden önce elimize geçen bir belge-bilgiyi paylaşalım, hak vereceksiniz.

***

Belge, Denizli Valiliği’nin 18 Kasım 2013 tarih ve 333 no.lu protokolü.
Protokol Valilik ve TOGEMDER arasında imzalanmış.
Konu; ismi lazım değil, Denizli merkezde bir okula bağış olarak anaokulu binası yapımı.
Protokolün son imzacı tarafları Denizli Valisi ve TOGEMDER adına Rıza Sarraf.
Demem o ki Zarraf Denizli’ye pek yabancı değil. Onun buralarda böyle bağışlar yapıp yatırımlarına kolaylık sağlayacak işler peşinde koşmasını yukarıdan birileri salık vermiş, yönlendirmiş olmalı. Ama kim? Öyle ya, Denizli deniz, yemeyen keriz!
Bu birinci fasıl.

***

Geçen yılın son ve bu yılın ilk ayı boyunca iç siyaseti meşgul eden en acar konu neydi hatırlayın.
Yolsuzluk iddiaları nedeniyle istifa etmiş dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilip gönderilmeyeceği.
Bu dört bakanın ortaklaştıkları konulardan biri de Rıza Sarraf’tı.
Biri kol saatine sponsor yapmış, öbürü ayakkabı kutularına, beriki yatak odasındaki para kasalarına… Diğeri de önüne yatmak istiyordu.

Denizli milletvekillerinden hukukçu Bilal Uçar, bu dört bakanı aklayan komisyon kararına imza attı.
Bu sütunlardan birkaç kez seslendirdiğimiz “vicdanınız rahat mı” sorusuna yanıt vermemişti. Suskunlukla geçiştirmiş, belki de vicdanı sesini bastırmıştı, bilemiyoruz…
Yani Zeybekci’den önce başka vicdanların Zarraf’la dolaylı biçimde ilgili olduğunu belirtmiş olalım.
Sanıyor musunuz Bilal Uçar dört bakanlı yolsuzluk iddiasını aklama işini kendi başına aldığı kararla yaptı?
İkinci fasıl da bu.

***

Bu günlerde Rıza Sarraf’ı gündemde tutan sadece aldığı TİM ödülü değil.

Boğaziçi İmar Müdürlüğü ekipleri Reza Zarrab-Ebru Gündeş çiftinin yaşadığı Kanlıca’daki Mehmet Arif Bey Yalıları’nda kaçak yapılaşma ve yasaya aykırı restorasyon işlemleriyle ilgili tespitler yaptı ve rapor haline getirdi. Ayrıca, Zarrab’ın Cem Kozlu’dan 25 milyon dolara satın aldığı Kandilli’deki tarihi köşk ve arazisindeki 1986 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen köşkü yıkıp yenisini inşa ettiği ve fazladan bir kat inşa ettiği, köşkü aslına uygun yapmadığını tespit etti. Beraberinde, bahçedeki ağaçların kesilip yerine üç katlı betonarme bir yapı inşa edildiğini saptayan Boğaziçi İmar Müdürlüğü ekipleri inşaat çalışmalarını durdurdu.”

Buna şimdiye kadar izin veren, görmezden gelen bürokrasiye ne demeli?
Burası ara fasıldı.

***

Son fasıla gelince:
Yukarıdaki silsileyi göz önüne alın ve sonra kendinizi Zeybekci’nin yerine koyun.
Koyarken, onun Erdoğan’ın yanında görünme konusunda ne kadar hassas olduğunu gözden ırak tutmayın.
Sonra da, Rıza ile ortaklaşan yanlarına dikkat kesilin.
Mesela; seçime günler kala CHP milletvekili Adnan Keskin’in açıkladığı “Göveçlik usulsüz imar alanı belgeleri”ne…

Veyahut özel araç sahiplerine yaka silktiren, zaten özel araç sahibi olmak yetmiyormuş gibi bir de üzerine tüy diken TÜV’e …
Onbeş-yirmi yıl önce sermaye bulup bir ortaklık peşinde takla atarken, milyar dolarlık sermaye sınırlarını zorlayan malvarlığına… “Yırtık donlu Nihat”tan Milyarderliğe…
Daha da sayılabilir…

Hal böyleyken Nihat Zeybekci’nin, “vicdanen rahatım” demesi neden batıyor ki?
(Gerçi “Vicdanen rahatsız olacak hiçbir şeyi hayatım boyunca yapmadım” demiş olması bana yerel medyadaki çobansız köyde atıp tutma metaforunu hatırlatıyor ama bu başka fasıl.)

***

Neyse! Gerek yok, üstüne gitmeyin artık.
Zaten Çınar meydanında zeybek ritüeli kursağında kalmış bir hevese dönmüşken, bundan sonra da sadece hayali bir fanteziden ibaret kalacakken, Cumhurbaşkanı tescilli mafya babalarıyla fotoğraf çektirmekten haylice keyif alıyorken…
Zeybekci’nin vicdanen rahat olmasını biraz hazmediverin canım.

***

Buna mukabil Zeybekci-Zarraf arasında geçen yıl yaşanan ihracat ve cari açık tartışmasını hatırlatabilirler. Bakmayın siz o densizlere!
Ne demişti rahmetli ‘Baba’: “Dün dündü, bugün bugündür.”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ANIL   -  Bağlantı 24 Haziran 2015, 14:44

Bunların vicdanları ayakkabı kutuları ile içindeki dolarların arasına sıkışmış, çıkmıyor sıkıştığı yerden, çıkmayacak da.

ziya tıkıroğlu   -  Bağlantı 24 Haziran 2015, 10:39

NE OLUR, NE OLMAZ DEYİP SENİ CANI GÖNÜLDEN VE VİCDAN RAHATLIĞININ DA ÜSTÜNDE BİR DEĞERLENDİRMEYLE KUTLARIM SAYIN YAŞAR TOK KARDEŞİM.

cengizhan   -  Bağlantı 23 Haziran 2015, 17:57

kutlarım cesur yazınızdan dolayı. tespitler bomba. özelliklede göveçlikteki arsa. millet 250 tl ile başını sokacak bir ev sahibi olma derdindeyken 100.000 m2 sanayi arsası alıp konut alanına çevirenlere yazıklar olsun.

denizlili ibo   -  Bağlantı 23 Haziran 2015, 16:10

secimde denizliye bakanına sahip çık dediler ama denizli VATANA sahip çıktı..particilik degil ama hiç yakışmadı o karenin içide bulunmak denizliliye..zaten secimde son günde 250tl ev hikayesi olmasa ancak 2 m.vekili giderdi zerrap hak etmedi hediyeyi

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı