


Merkezefendi Kültür Merkezi’nde Atatürk anlatıldı

SERGİ-ZEŞT DİVAN İÇİN GİRİŞ

ACIDAN GEÇMEYEN ŞİİRLER ÖKSÜZ ÖLÜRLER

FOTO – MAKALE : KENT PLANLAMA TARZLARI

KARA CUMA DEDİKLERİ, İLLA SÖYLETİR BENİ
Dünyada 821 milyon İNSAN yetersiz beslenmiş olarak geçen yıl kayıtlara geçti! Yine dünyada BİZİM dediğimiz dünyada, ONLAR yani sanırım BAŞKA TANRI’NIN ÇOCUKLARI, her 5 saniyede bir ölüyorlar! AÇLIKTAN! Yemen’de, şurası hani burnumuzun dibi, yani komşumuz, yani BİZİM GİBİ MÜSLÜMAN da hani biz tokken aç yatan komşumuzun evinde,

RESMİ DAİRE KAMPÜSLERİ
Bir resmi daireler kampüsü ya da anlamı biraz farklılaşmış İngilizce karşılığıyla “civic centers”, bir kentte bu işleve ayrılmış kolay erişilebilen önemli bir arazi kullanışıdır. İleride yeni yapı ve yapı gruplarıyla büyümeyi sürdürebilmesi için, bu işleve ayrılmış arazinin oldukça büyük olması gerekir. Böylelikle gelecek için, proje alanının dışında

UMUT
Umut nedir? Umut, yıllar önce fani dünyayı terk etmiş babanın cep telefonunu hala kayıtlı tutmaktır. Umut, çaresizliğin reddidir. Umut, kaç nefesin kaldığını düşünmeden, bugünkü nefese şükretmektir. Umut, ölümü bilmek, yine de geldiği güne kadar yok farz etmektir. Umut, savaşa rağmen barış, kötülüğe rağmen iyilik, cehalete rağmen bilgelik,

2200 yıllık kültür Büyükşehir Belediyesiyle ayağa kalkıyor
Laodikya Antik Kenti’nde bulunan 2200 yıllık Batı Tiyatrosu’nda, Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği kazı ve restorasyon çalışmaları başladı.

DAĞLAR OYNAR MI YERİNDEN?
“dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca…” A. Hamdi Tanpınar Tam da böyle oldu… Dağlar içimde oynadı yerinden, koskoca dağlar… Koptu aralarındaki sarsılmaz bağlar, kaya kaya, taş taş, toprak toprak üstüme döküldüler içimden kalkıp. Topladı hallaçlar kaya kaya, taş taş, toprak toprak dağılmış içimi, doing

DOĞU’NUN İNCİSİ…
Beni çeken egzotik, tropik meyveleri mi? (Ki son dönem sarayda smoodisi yapılıp, içildiği için halkımızca merak konusu olup, popülerleşen uzak doğuya has bir meyveydi, ejder meyvesi.) Dünya’nın 7. harikası kabul edilen, doğa harikası adacıklardan oluşan Ha Long körfezi mi? Ya da tuktuk denilen, insan gücüyle, bisikletle çekilen

Nuran Çağdaş Ören, 77 parçayla 2. kişisel sergisini açtı
Sanatçı Nuran Çağdaş Ören 12 yıllık emekle ortaya çıkardığı eserlerden oluşan 2. Kişisel sergisini Turhan Bahadır Sanat Galerisi’nde açtı.

DENİZLİ KENTİ NASIL PLANLANMALI-2
Bu yazımın geçen hafta yayınlanan birinci bölümünde Denizli kenti nazım imar planlarından iki örnek sunmuş ve onları irdelemiştim. Bu son bölümde artık yazımın başlığına yani ana konusuna dönebilir, kendi önerilerimi sunabilirim. Aşağıdaki fotoğraf Denizli ve yakın çevresinin güncel hava fotoğrafıdır: Bu fotoğrafta Denizli kentinin mevcut yerleşim alanını,

HIRSIZ BU MEVSİMLER
“……. Eylül toparlandı gitti işte Ekim filanda gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlar Tarihe gömülür o kadar.” TURGUT UYAR Ekim de gitti , tasını tarağını toplayıp. Kasım kalsa ya, bir vefasız olmayıp! Adından belli Aralık, Sıvışıverir bir aralık. Ayran gönüllü Ocak dediğin Genç sevgili peşinde

DENİZ ÇAĞIRIRSA GİTMEK GEREKİR…
Gitmek gerek bazen. İçinizdeki sesi dinleyip bilinmeyen yerlerin iklimine. Sizi oraya çağıran bilinmeyene. Nasıl gittiğiniz ve nereye gideceğiniz ile ilgili bir belirsizliğe yol edinirsiniz. Her sokağında kıyılarına sığınmış bir sessizliğin yaşantısında varoluşunu süsleyen nice gizli insan soluk alır. Her birinin farklı farklı düşleri ve çabaları vardır ama

BİR HAFTA YILLARI TAŞIR MI?
Bazen haftalar vardır ayı taşır içinde. Misal bir hafta, 6 yaşında beraber okuduğunuz, komşu da olduğunuz ve bir anda tayin marifetiyle hayatınızdan çıktığını sandığınız arkadaşınız, kırk beş yıl sonra, yüreğinde o yılları benmari usulü eritmiş ve nefis bir çikolata yapıp zarif bir pembe kurdele ile paketlemiş olarak

Lermontov zamanı ve tüm zamanın kahramanları üzerine…
Bayram tatili için Uşak’taydım. Amaçsızca Uşak sokaklarında gezerken her gittiğimde önünden geçtiğim sahafa uğradım tekrar. Tezgahta beni al diye mırıldayan Lermontov’un 1967 Ülkü Tamer basımı “Zamanımızın Bir Kahramanı “ ve Emile Zola’nın 1959 basımı Rahip Mure’nin Günahı romanları ilgimi çekti. Hemen Lermontov’la başladım okumaya. Puşkin için yazdığı

DENİZLİ KENTİ İÇİN VİZYON ÖNERİLERİM 1
Değerli okurlarım; kent planlama mesleği ve pratiğinin genel tanıtımını ileriki yazılara bırakıp, bu yazı dizisinin Denizli kentimiz özelindeki yazılarına öncelik veriyorum. Çünkü Büyükşehir Belediyemiz 1/25.000 ölçekli yeni nazım planını hazırlamaktadır ve kanımca bu yazılarımın tam zamanıdır. Umarım yararlı olur. İlk olarak belirtmeliyim ki; Denizli kentimizde bir resmi

EYLÜL’DEN ÇIKILIR MI HİÇ!
Eylül başını şöyle bir uzattı mı kapıdan, karpuz kabuğu karaya vurur. Gözlerim zümrüdü unutur, kehribara vurulur. Göçmen kuşlar havalanır yüreğimden, gönlüm ıslak ıslak burulur. İntihar mevsimi Eylül, serinkanlıdır. Görür de kendini astığı daldan toprağa düşen solgun yaprakları, kılı kıpırdamaz. Kimsenin umurunda değildir zaten kuruyan cansız bedenleri. Bir

Şen Pamukkale zammını eleştirdi
Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletme Merkezi Müdürlüğü tarafından ülke genelindeki ören yeri ve müze giriş ücretlerine yapılan zammın etkileri sürüyor. DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen, bu zammı bir süredir beklediklerini belirterek, “Yerli turiste pozitif ayrımcılık yapılmalıydı. Böyle giderse halk Pamukkale’ye küser” dedi.