REKLAMI GEÇ

CUMHURİYET AYDINI SON LENGÜİST

30 Ağustos 2019 Cuma

İBRAHİM RIFKI YAVAŞ’A MEKTUP…
Rıfkı Amca derdim hep ona ben. Denizli’de, Sunak Edebiyat Dergisi çabalarımızda izlek oluşturucu ve edebiyatın genç ve modern yüzünün en yaşlı temsilcisiydi. Bizim edebiyattaki genç dilimizi ıslah ettiği gibi gecelerimize de mum yakmayı bilen bir yönlendirici olmuştu. Onun eleştirisinden geçmek de öyle kolay bir iş değildi. Şiirinizi satır satır doğrar, içerisine oturmuş Arapça kelimeleri cımbızla çeker, hemen hemen tüm kelimelerin öztürkçe karşılığını yerine koyardı. Şiir yazınca alır Çınar’a koşturur Bremen Kafe’de kahvemizi söyler şiirin derinlerinde kaybolurduk…

Onun kadar dil işçisi bir edebiyatçı yakınım olmamıştı. Tam bir Lengüist’ti. Sadece naif bir edebiyatçı değil, gerçek bir yaşam ustasıydı. 1934 doğumlu yakın ve gencecik bir dosttu.

Onunla tek kadeh rakı içmenin adabını, rakıyla dünyayı içmenin genişliğini yaşadım. Akşama kadar Bremen Kafe’de oturur, sokağın ve sokağı hükmedenlerin nabzını tutar, akşam olunca da Atakan Abi’nin orada güneşi tek kadeh rakıyla batırırdık. İki değil, tek…
Rıfkı amca; “insan kör sağır dilsizdir, tek kadeh insanın gözünü ve kulaklarını açar, dilinin bağını çözer, fazlası da uyuşturur” derdi. Onunla konuşmak sadece dilin düğümlerini açmaz, dünyanın döngüsüne anlam katardı. Onunla geçen zamanımın değerini hep duyumsadım. Rıfkı amcamdan, dostumdan, edebiyat yoldaşımdan almam gerekenleri almak için hep yanında oldum. Denizli’den ayrıldığında boşluğu hiç dolmamıştı. Eksildik. Azaldık. Daha da kendimize çekildik. Sunak dergisinin omurgasıydı, kenarında dururken bile. Farkında değildi, biz de değildik. İzmir’e taşındığında içimizin yarısını eksiltti. Şimdi ise tamamen gitti? Meğer ne çok yer kaplamış dünyamıza…

Her İzmir’e gittiğimde ziyaret etmek istedim. Ama birlikte rüyalar gördüğümüz, avcılık yaptığımız, Çınar’ın o hengamesine genç gözlerle baktığımız Rıfkı abimin yaşlanmasını kabul edemiyordum. Sizin hiç yetmiş beş yaşında sizle yaşıt bir dostunuz oldu mu? Benim oldu. Bugün 85 yaşında Rıfkı amcanın ölüm haberini Mehmet Selçuk’un etiketiyle öğrendim. Gece saat 01 civarı. Sabah olmadı. Gündüz daha bir eksik doğdu. Biz bir kişi daha azaldık, ağlamaklı…
Köy Enstitülü Rıfkı amca bu ülkenin aydınlığı için tüm aile bireyleriyle mücadele verdi. Yaşamını buna adadı. Öğretmenliğinde, yurttaşlığında ve edebi derinliğinde örnek bir karakterdi. İlkesinden ve naifliğinden hiç taviz vermedi. Sakinliğini ve bilgeliğini yitirmedi. Alçakgönüllülüğünü bir bayrak gibi sallandırdı. Melih Cevdet Anday gibi Fakir Baykurt gibi Türk edebiyatında iz bırakmış bütün güçlü kalemlerin yakın dostu, tanığı ve zamandaşıydı.

Sevgili Rıfkı Yavaş, hoşça git!

Hiç gözün arkada kalmadan. Sen yaşamının değerini bildin ve yaşama değer kattın. Bunu bilen duyarlı insanların çevresini zenginleştirdin. Senden kalan her şeyi, tıpkı senin gibi, daha ileriye taşıyacağım. Yazdığım her satırın içinde soluğun yaşayacak. Senden kalan bayrağı bırakacak birilerini de mutlaka bulacağım. İbrahim Rıfkı Yavaş, yeryüzündeki varlığından ve değerinden hiçbir şey eksilmeyecek…
Söz veriyorum…

ÇİY ZAMANI

Suskun menekşe gecesinden sonra
Bir “ çiy sabahı “ gibidir yürek
Yuvar kendi sevdasını çiy tanecikleriyle
Ve serin sabahın sürme çektiği gözlerde mavi
Taşınır sıcak avuçlarda sonralara
Büyür gider giziyle yıldızlara…

Bir bakmışsın ki kuş çığlıklarında yağmur
Düşer ten kokusuyla
Asılı kalır dallarda
Yapraklarda damlacıklar
Adı yanlış konulmamış iki kişilik sevdaysa
Yitmeyen harflerle yazar kendini
Kutsanmış sevgileri imleyerek
Güzelliği ses olur içimizde
Çiy sabahlarının esrikliğinde…

KİŞNEYEREK KOŞAR ZAMAN

Huysuz
Salbaş
Dursuz-duraksız
Ve gemsiz, yularsız zaman atı yelesiz
Çok hızlı koşan mevsimlerinde…
Doğrularımızla, yanlışlarımızla
Sürüp sürüp sürgünlere götüren
Sevdalarımızı
Sevinçlerimizi silip-süpüren
Anılarımız da
Yansımalarında
Bir “anka kuşu” gibi
Acılı kanatlarıyla
Uçamayan
Gidemeyen
Kişneyerek koşan zaman atının terkisinde!..

İ.Rıfkı YAVAŞ

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı