KİTAP…

Umberto Eco “Bizler kitaplar için yaşıyoruz. Kargaşa ve yozlaşmanın egemen olduğu dünyada hoş bir görev bu” der, Gülün Adı romanında…

İstanbul Tüyap kitap fuarındaydık geçtiğimiz hafta…

Yaşantısına kitap bulaştırmış insanların birbirine dokunup birbiriyle dilleştiği bir İstanbul buluşması…

Şair dostum, öğretmenim Zinnet Hannecioğlu Kozan ile birlikte aynı yayınevinden kitaplaşmış olmanın da gururuyla kitap yollarına düştük biz de…

İlk kez okurla buluşan Zinnet hocam, Eskidi Zaman adını taşıyan şiir kitabıyla okurun önüne çıktı…

İlk kitaplar heyecanın en güzelinin yaşandığı dönemdir yazar için…

Artık şiir sizin olmaktan çıkmış ve sizi geride bırakıp sonsuzluğun evrenindeki dolaşımını başlatmıştır…

Yazar azaldıkça şiir çoğalır ve dolaşır…

Bu dolaşmada şair giderek daha çok kendine çeki düzen verir ve daha az şeylerle kendini tariflendirir…

Ancak şiir yol alır durmadan…

Çünkü yazan bilir ki, az onun en kalabalık evidir…

Ne kadar azalırsa o kadar yük edinir yüreğine. Kendini eşyayla tanımlayan hacimlerden arınır…

Azaldıkça şiir kabarır ve yeni şiirler yeni yolculuklara kanat çırpar giderek…

Haberin DevamıReklam

Bir gün bi bakmışsınız bir kitap daha raflardaki yerini alır ve birkaç şiir okuru bu kitapla serinler…

Hem kitap sayesinde üç beş dost, birkaç şehir görür, kendinizin olmayan yerlerine doğru yolculuklar da yaparsınız…

Gerçekten de kitap için yaşayan okurla, kitabını okura sunmuş yazarla buluşmanın arenasıdır bu kitap fuarları…

Okurun okurla, yazarın yazar dostlarıyla karşılaşması, etkinliklerle çoğalması, almak istenilen kitapları yayın yayın dolaşarak günü kitapla koklamanın keyfi de demek bu fuarlar…

Bir o kadar uğultu, gürültü ve yorgunluk…

Değiyor demek ki, her yıl İstanbul ve İzmir kitap fuarı koşturmalarımız geleneksel bir hal almışken…

Denizli kitap fuarı da geçtiğimiz mart ayında bu heyecanın minyatürünü bize yaşatmıştı…

Kargaşası ve ağırlığı üstümüze bir ölü toprağı gibi çökse de yaşamın, kitap için koşturan bizim gibi delileri her zaman olacak…

Ve her zaman çıplak kralların orasına burasına yazı giydirecek yazıcıları da. Yaşamın namusuyla ilgili en doğru bakışı, insanlığın gözlerinin içine içine zorla sokuşturacak…

Olmazsa da yine içe dönüp için için ağrıyan yerlerimizle yeni bir şiire daha devrileceğiz…

Kitapsızların dünyasına inadına çiçek tohumları serpiştirmek ve onlara muskalarla, hurafelerle, falcılarla değil; kitapla, edeple, bilimle seslenebilmek için…