REKLAMI GEÇ

RAKAMLARA VE FOTOĞRAFLARA İNANMAK…

26 Nisan 2018 Perşembe

Neyi bildirir sayılar der ya, Nazım Hikmet şiirinde.
Sayılar korkunç bir acıyı, ürküten bir yalnızlığı, bize doğru yaklaşanı, uzaklaşanı bizden, sayılar çok ağrılı şeyleri bildirir çoğu zaman…

“sayılar bebelerin kundakları
sayılar tabutları şehirlerin
öldürülmüş
öldürülebilecek olan
sayılar yaklaşan bir şeyleri bildirir
sayılar bildirir uzaklaşan bir şeyleri

nedir yaklaşan bize
bizden uzaklaşan nedir”

Oysa her şeyin sayısıyla, biçimiyle, fotoğrafıyla, sancısıyla ilgilenirseniz de duygusunu, özünü, derinliğini, anlamını elden kaçırırsınız…
Sayılar bir rakama dönüşmeden önce evlerde tüten bacaların dumanıdır, sokakta koşturan çocuk cıvıltılarıdır, bir sokak kedisinin sizi sevgiye davet eden yanaşması, bir insanın düşen bir insanı elinden tutup kaldırmasıdır…
Her şey sadece sizin istediğiniz ölçütlerle çerçevelenemez bu yüzden.
Çerçevelerin içi sadece sizin istediklerinizle görüntülenmez.
Doğa ve hayat kendi yasalarınca da işler ve bu işleyişin karşısında değil, yanında durmak gerekir bazen de.
Ölçütlerimiz bir olgunun niteliğiyse eğer, samimiyetle bezenmiş bir alçakgönüllülük içeriyorsa, kişisel ve kurumsal çıkarların çok ötesinde evrensel ve herkese dair bir gönül bakışıyla bezenmişse, daha çok kişi bu kucaklamanın dairesine sığar.
O sadece sizin olmayan güzel fotoğraflarınızın içine onlar da dahil olabilir.
Böylece o şey hepimize ait olur. Böylece kucaklaşmaların sıcaklığında hepimiz ısınabilir, böylece insanlaşıveririz.
Yani başarı, mutluluk, hüzün, acı ve ne varsa insana dair olanı…
Rakamlar ruhumuzdan, bizden, sevgimizden ve paylaşımlarımızdan da söz ederse ama…
İyi, doğru ve güçlü bir ağızla insan haykırırsa rakamlar…
Daha güçlü oluruz, daha huzur denen evin odalarında dilleşiriz, daha birlikte yükseliriz arşa doğru.
Ama rakamlar bizden söz ediyorsa…
Ama gerçekten söz ediyorsa bizden rakamlar…
O sefil olma gücü de taşıyan kirli rakamlar sadece sizi söz edecekse eğer, soğuk bir mezarlık gibi yükselir o zaman.
Ağır bir mermer gibi çöker üzerimize. Gırtlağımıza yapışır korkunç elleriyle. Rakamlar söker alır ruhumuzu. İncitken kibrinizin şiddetiyle evet gerçekten ezilebiliriz. Rakamlar sizin buz gibi evinize dönüşürse…

Oysa rakamları bile yazıyla yazan bir evin çocuklarıyızdır biz.
Rakamlara ve fotoğraflara inanmayınız…
İnancınız kendi gücünüz ve doğrularınız olursa eğer, rakamların gücü azalır ve sizin pencerenizin kıyısına ışık olmaya başlar güneş…
Biz yine de rakamlara inanalım mı?…
İki kitap fuarı arasında kalan rakamlara…

İZMİR 23. KİTAP FUARI RAKAMLARI…
Katılımcı: 483.725
Yayınevi: 478
Söyleşi-Panel: 120 (Kaynak; Yayıncılar Birliği)
“EGE’NİN EN BÜYÜK” DENİZLİ’NİN 2. KİTAP FUARI RAKAMLARI…
Katılımcı: 300.000 (Geçen yıl 281.000)
Yayınevi: 215
Söyleşi-Panel: 30 (Kaynak; Belediye resmi rakamları)

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı