

Leylekler ve Müstehcenlik
Leylekler bebekliğimizin vazgeçilmez cinsel temalarıdır. İlk eğitimimizi leylekleri anarak verirler. Hatta bütün mesuliyet leyleklerindir. Nereden buldularsa bizi onlar getirmiştir. Biraz zeki bir veledin ‘beni leylek getirmiş’ bilgisini ‘beni demek ki leylek doğurmuş’ imgesine dönüştürmesi işten değildir. Bu işin cinsellikle ilişkisini çok sonra kurduğumuzda, mizah üretmenin de, bilgi

“YÖNETMELİKLER ÇEVREYİ TAHRİP ETMEK ÜZERE ÇIKIYOR”
Yaşar Tok, Çevre Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Tevfik basmacı ile ÇED yönetmeliğindeki değişikliğin doğaya etkilerini konuştu

BU ŞEHİR ‘ADAM’ OLUR MU!
Şehirlerden adam olur mu? Neden olmasın? Kelime köküne fazla takılmayın. ‘Adamlık’ günlük kullanım dilinde hem izafi, hem metaforik bir kavram. Olumlama içeren bir anlam yüklemi var. Her benzeşimin ‘adam’ olmakla nitelenmesi boşuna değil. O nedenle şehirleri de ‘adam gibi’ olmak/olmamakla tarif etmenin sakıncası yok. *** Yaşadığımız şehre

KİRLETENİ İHBAR EDİN GEREĞİNİ YAPAYIM
Yaşar Tok, Ölmeye Yatan Nehir Menderes yazı dizisinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Fikret Büyüksoy ile görüştü

“BORÇ VEREN ÜLKE OLMAK!”
Yerel gazete başlıkları son günlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin bol keseden atıp tutmalarını manşet yapmaya devam ediyor. Ulusal basında pek rastlamadığımız bu demeçler, her nedense yerel basının göklere çıkarıp orada tutma gayreti sayesinde yerel gündemimizi tümüyle işgal ediyor. Beyefendi yine buyurmuş; “borç alan ülke olmaktan çıkıp borç

“ARITMAYI VERİMLİ ÇALIŞTIRMAK ÖNEMLİ”
Yaşar Tok, Büyük Menderes ve Çürüksu Kavşağındaki Menderes Tekstil’deydi

KAMUSAL OLANA İTİRAZ!
Gündelik uğraşla geçen ömrümüzün ne kadarını bir kitabı okumaya ayırabiliriz? Mesleğimizin, işimizin ya da sosyal ilişkilerimizin izin verdiği ölçüde mi? İyi ama sarf ettiğimiz zamanın kaçta kaçının bize ait olduğunu düşündük mü hiç? Özel alanımızla kamusal alan arasındaki geçişlere kafa yorduk mu? Ne kadarı kendimize özel alan,

“ARITILMIŞ SUDA BALIK YETİŞTİRECEĞİZ”
Yaşar Tok, Ölmeye Yatan Nehir Menderes yazı dizisinde Küçüker Tekstil'deki izlenimlerini aktarmaya devam ediyor

“ÇÜRÜKSU’YU SANAYİ ATIKLARI KİRLETİYOR”
Yaşar Tok, Çürüksu'daki kirliliği Küçüker Tekstil Başkan Yardımcısı Mustafa Küçüker ile konuştu

ÇEVRECİLİK VE POPÜLİZM
Kamusal yönetim tartışmalarının çevre ile ilişkisi sadece 20 ve 21.yüzyılların sorunu değil. Henüz 19.yüzyılda yazdığı “Valden” adlı eseriyle çevre ve sivil itaatsizlik ilişkisine politik yorumları ilk dile getiren Henry David Thoreau oldu. “Walden ya da Doğal Yaşam” klasik Amerikan edebiyatının çizdiği sınırları aştı, tanımlayıcı bir metin olarak

“OSB DIŞINDAKİ FİRMALARA BAKMAK LAZIM!”
Epeyce hareketli bir haftadan çıktık. Nehir boyu yolculuklarımız farklı gezi biçimleriyle çeşitlendikçe daha da hareketli haftalar geçirecek gibiyiz. Hafta içi önce Çürüksu’nun son etabını gezdik. Ertesinde Organize Sanayi Müdürü Tanju Beştaş ve OSB Atıksu Arıtma Tesisi Müdürü İbrahim Ereşmeli ile gün boyu hem tesisi gezdik, hem röportaj

“YENİ TÜRKİYE”
Siyaset arenasının iktidar simaları tarafından son dönemde sunulan “Yeni Türkiye” kavramı her yerde ve sıkça kullanılmaya başlandı. Kavramın içerdiği veya içermesi muhtemel anlamlara bakmadan önce bir belirleme yapmakta yarar var. Son 30 küsur yılın Türkiye’si, gerçekten çok çalkantılı bir süreç yaşadı. 12 Eylül askeri darbesi sonrası başlayan

ÇÜRÜKSU BÖYLE ÇÜRÜTÜLÜYOR
Yaşar Tok, Menderes'i kirleten Çürüksu konusundaki kifayetsiz yaklaşımları ve sonuçlarını irdeledi.

18 ÖLÜ İŞÇİNİN BEDELİ NE?
“Kanırta kanırta yapacağız, karşı çıkmanız nafile, topunuzun köküne kibrit suyu” dercesine öfkeden kıpkırmızı olmuş bir yüzle Hazret TV ekranlarından adeta tepiniyor: “Bir Tomaya 10 Toma, yetmedi 50 Toma alırız.” Açık düşmanlığın, yaşadığı topluma karşı biriktirilmiş kin nefret ve öfke beslemenin başkaca izahı ne olabilir acaba? Şimdiki ‘Başbakan’ın

KİRLENMENİN KISA TARİHİ
Ekonomi ihtisası yapmış olanların yıllarca dillerinden düşürmedikleri ‘milli sanayileşme, kalkınma hamlesinin’ acı sonuçlarını yaşamak şimdiki kuşakların kaderiymiş meğer. Baksanıza, bu güzel ülkenin hangi karış toprağı, ormanı, suyu bu hamlelerin etkilerini taşımıyor? Çok değil, 40 yıl önce hala köyden kente göçün hızını kesmediği zamanlardı. 1950’lerin Marshall planı ile